Aceleyle üzerime geçirdiğim hırkaya sarınırken ne üzerimdeki pijamayı ne de ayağımdaki kocaman ev botunu görüyordu gözüm. Bildiğim ve aklımdan geçen tek birşey vardı. Bana bu kadar yoğun bir ilgi duyan kişiye olan merakım.
Aslında bir yanım bunun tam olarak böyle olmadığını biliyordu. Annem hep ayran gönüllü olduğumu söylerdi. Bir de çabuk inandığımı. Biri kalkıp 'ben yapmadım' dese onu suçlayanlara karşı 'o yapmadı'diyerek korumak zor değildi benim için. Bu yüzden kim olduğunu bilmediğim bu kişinin hislerine çok çabuk inanmış, karşılık verebilmeyi çok istemiştim.
Önümü daha net görebilmek veya görebildiğimi anlamak adına tüm düşünceleri kenara itip koridora doğru adımladım. Selen eve geldiği gibi uyumuş ve hala uyanmamıştı. Ben de bütün gün sessizliğin tadını çıkararak kitap okumuştum. Sokak lambalarının aydınlattığı koridoru geçip kapının tam önünde durduğumda derin bir nefes aldım. O sırada portmantonun aynasındaki yansımamla göz göze geldiğimde yüzümü buruşturdum. Hatırlamadığım bir kabustan uyanarak ona mesaj attığım için gözlerim ve dudaklarım şiş, saçım darmadağındı. Yüzüm için yapabileceğim birşey olmadığına karar verip elimle saçımı daha az çirkin bir hale getirdikten sonra derin bir nefrs alarak kapıyı açtım.
Oradaydı. Evin karşısındaki banka oturmuş başını eğmişti. Ama yine Doruk'u tanımıştım. O kapı sesiyle başını kaldırıp bana bakarken ben kaskatı kesilmiştim.
Doruk muydu yani? Eskiden hoşlandığım, daha fazlası, Doruk; beni sevdiğini, bana aşık olduğunu iddia eden bilinmeyen miydi?
Hayır hayır, muhtemelen hala kabusun etkisinden çıkamadığımdan hayal görüyordum. Yeniden içeri girdim ve kapıyı çarparak kapattım. Kendine gel! Kendine gel! Bir kaç kez gözlerimi kırpıştırdım ve yeniden kapıyı açtım.
Bu kez ayağa kalkmış ve birkaç adım yaklaşmıştı. Dudaklarında çekici bir sırıtışla, kaşlarını kaldırmış bana bakıyordu.
Cidden Doruk'tu!
########
Ve yazarın hayal gücü bağlanır. Bana birkaç gün izin verin de beynimde dolaşan binbir saçma fikirlerin arasından birini mantıklı hale getirdikten sonra yazayım.
Hadi bakayım keyifli okumalar. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, görüşelim🖐🏻🖐🏻🖐🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AWARE|texting
Short Story053...: Yine önlüğünü bağlamayı unuttun. Mihra: Beni mi izliyorsun? 053...: Biraz önce lattesini verdiğin sarışını kesiyorum. Mihra: Güzel kız. 053...: Hayır, değil. Mihra: Neden kesiyorsun öyleyse? 053...: Çünkü sadece onun arkasındaki camdan gör...