Doruk: Özür Dilerim.
Mesaj sesiyle huysuzlanarak yatakta diğer tarafa döndüm.
Doruk: Ama veda etmeden gidemem.
İkinci ses ile homurdanarak elimi komidinin üzerine doğru attım. Telefonumu elime alıp mesajı açtım.
Doruk: Aşağıdayım.
Gördüklerimle yutkunamazken saate baktım. 23.46 . Eve geldiğim gibi kendimi uykuya atmıştım. Neredeyse altı saattir uyuyordum. Telefonu kenara bırakıp yatakta doğruldum. Tuvalete girmem gerekiyordu.
Birkaç dakikanın sonunda üzerime hırkamı giymiş merdivenleri iniyordum. Bacaklarım titriyor, avuçlarım terliyordu. Cidden gidecek miydi? Ya da veda etmesine izin vereceğimi mi düşünüyordu? Eğer ölmezse gidecekti.
Kapıyı öfkeyle açtığımda birkaç adım ileride beklediğini gördüm. Siyahlara bürünmüştü ve yüzündeki yorgun ifade gitmemişti. Saçları aynı dağınıklıktaydı. Bakışları beni bulduğunda gözlerindeki ince parıltıyı fark ettim. Kapıdan çıkıp tam önünde durduğumda gülümsedi. Aptal. Yanağına inen sert tokatla gülümsemesi solarken kafası yana düştü.
"Vedaymış!" Dedim alayla. Sesim titriyordu ve gözlerim dolmuştu. "Kaçan insan veda etmez Doruk! Sadece kaçar!"
"Kaçmayı bile beceremedim değil mi?" Diye sorduğunda başımı iki yana salladım.
"Kırmamayı beceremediğin gibi..."
Gözlerimden boşalan yaşları elimin tersiyle silerken başını çevirdi. Bir süre acıyla izledikten sonra sımsıkı sarıldı. Güçlü kolları beni çekerken dayanamayıp ben de ona sarılmıştım. Burnum boynuna gömülürken hıçkırığımı bastıramamıştım.
"Kaçmak o kadar kolay değil," boğuk sesimi duyması için yükselterek devam ettim. "Bundan sonra nah kurtulursun benden!"
#####
Ayş sonunda! Umarım beğenirsiniz, beğenin yani. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın byy🖐🏻🖐🏻.
Bu gifte 'tatilde kendinizi çok salmayın konuları tekrar edin'diyen hocalara gelsin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AWARE|texting
Short Story053...: Yine önlüğünü bağlamayı unuttun. Mihra: Beni mi izliyorsun? 053...: Biraz önce lattesini verdiğin sarışını kesiyorum. Mihra: Güzel kız. 053...: Hayır, değil. Mihra: Neden kesiyorsun öyleyse? 053...: Çünkü sadece onun arkasındaki camdan gör...