27.Bölüm: "Zamanın Üstüne Atılan İftira"

1.4K 110 70
                                    

Zamandı yine üstüne onlarca iftira atılan, gelecekti en çok bu iftiranın çocuğu olmaktan korkak...

Peki ya geçmiş o neredeydi? Bu sefer o köşeye geçmiş onu hep alayla izleyen geleceğe üsten üsten bakıyordu.

Alçin ise o yine bu savaşın arasında kalmıştı. Baygın bir şekilde etrafında dönen koşuşturmalara anlam vermeye çalışıyordu. Vücudu hala dakikalar önce olduğu gibi soğuk taşın üzerinde serili duruyordu.

Kaburgasında feci bir ağrı vardı ve bu ağrı başını döndürüp midesini bulandırıyordu. Ama şuan tek düşündüğü o kadının öldüğü kendisine ne olacağıydı?

"Ambulansı arayın. Suçlu ağır yaralanmış." ve birkaç dakikalık sessizlikten sonra hep bir ağızdan yükselen sesler Alçin'in kaburgasına hayali bir tekme daha geçirmişti.

"Bırakın şu kaltağı ölüp gitsin."

"Ambulansı aramayın. Gömün şu katili bahçeye."

"Kesin sesinizi hepiniz evlerine çabuk." Polis memurunun katı ve yüksek oktavlı sesi sokakta yankı yaptı. Hep bir ağızdan yükselen homurtular azaldı ve Alçin onların gittiğini ayak seslerinden anladı.

Fakat hala kımıldayamıyordu. Kirpiklerini hareket ettirip çevresinde olup biteni dahi kavrayacak gücü yoktu.

Belki de bu olay onun sonuydu.

Masum olduğunu kanıtlayamayacak ve bir hapisenin soğuk duvarları arasında bir et yığını gibi ölüp gidecekti.

İtiraf edemese de deli gibi korkuyordu. Kalbi göğsünü ezip geçiyordu.

"Cesedin üstünü örtün ambulans gelene kadar." dedi, bir başka polis sesi.

Adamlardan biri atik bir şekilde cesede yaklaştı ve yüzünü buruşturdu.

Cesedin kanı çekilmeye başlanmıştı. Yüzü bembeyaz, dudakları mosmordu.

Alçin yarım yamalak duyduğu sözler ile birkez daha acı ile öğürdü ve beyaz safra ağzının kenarından taştı. Yan yattığı için boğazına dolan safrandan nefes alamadı ve inlemeler içinde sarsılmaya başladı.

Polis memuru yardım etmek istedi fakat o bile bu suçsuzluğun bir haber olduğu genç kızın acıyla ölmesini diledi.

Cesede eğilmiş olan diğer polis memuru can çekişen Alçin'e göz ucuyla baktı. Bu muameleyi haketmiyordu. Objektif olması gerekti mesleği gereği.

Cesedi koltuk altlarından tutarak kaldırıma taşıdı ve üstünü poşet ile örttü.

Daha sonra inlemeler içinde boğulan Alçin'e ilerleyerek sırtına bir eliyle destek verdi ve boğazına dolan safrayı kusmasına yardım etti.

"Sana şimdi su getireceğim kızım bekle." Alçin ufacık olsa hissettiği merhamet dolu sesle ağlayacağını düşündü.

Yarım yamalak kafasını salladı fakat o saniyelerde sokakta ambulansın siren sesi yankılanmaya başladı. Alçin gözlerini tam açamasa da kırmızı ve mavi yanıp sönen ışıkların gözüne dolmasıyla gözlerini sıkıca yumdu.

"İlk önce kızı alın. Kaburgasına çok darbe yedi." dedi, ona yardım etmek isteyen polis memuru.

"Bu diğer kız kim?"

"Ölen kadının yakını... Suçluya saldırmaya çalıştı engel olamayınca bayıltmak zorunda kaldık." dedi.

Alçin gerginlikten bu soğuk havada boncuk boncuk terlediğini hissetti.
O kadın şuan buradaydı. Ya geri uyanır ve ona zarar vermeye çalışırsa?

LAHZA "Uyanış"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin