DEŞİFRE (BÖLÜM 7)

1.2K 108 131
                                    

Ruhum; kapalı kapılar ardına sıkışmış bir hüzünden ibaret şimdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ruhum; kapalı kapılar ardına sıkışmış bir hüzünden ibaret şimdi. Kilidini kırmaya kimsenin gücü yetmiyor, onun bile. Sesimi duyuramıyorum kimseye, kendime bile. Ama iyiymiş gibi yapıyorum. İyi olmalıyım.

Çünkü... O yanımda.

"Sehun!" diye bağırdım içeriye girdiğim anda. Jongin'in arkamdan homurdanmasını duysam da bu şu an için umursamayacağım bir detaydı. "Sehun ben geldim!"

Kanepede oturan Sehun sesimle birlikte bana dönerken dudaklarına da bir gülümseme yerleşmişti. Ayağa kalkmak için yeltendi ama buna izin vermeden koştura koştura yanına gittim resmen kucağına atladım.

Resmen değil, gerçekten kucağına atladım.

Her neyse.

"Ben geldim, ben geldim..." dedim neşeli bir sesle. Dizlerim bacaklarının iki yanına yerleşirken dizlerimin üstüne kalktım.

"Bu kadar mı sıkıldın benden?" diye sordu Jongin, benim pozisyonuma aldırmadan otururken. Ona bakıp hiç çekinmeden başımı salladım. Sehun gülerek elini belime yerleştirince ona baktım.

"Karnemi aldım, bak bir ay okul derdi yok."

Evet, neşemin kaynağı buydu. Okula gitmiştim ve karnemi almıştım. Buraya kadar her şey güzeldi ama sabah beni okula Jongin götürmüş ve o almıştı. "Jongin umarım kapıdan ayrılmamışsındır."

Sehun bakışlarını Jongin'e çevirip söyleyince, Jongin'den önce davrandım ve, "Sehun, arabada değil, kantinde oturdu!" diye isyan ettim. "Seokjin'i dövmeye kalktı aptal!"

Sehun Jongin'e gözlerini devirmekle yetinirken bem üstümdeki kabanı çıkarıp Sehun'un dizlerine oturdum. "Bana bakıyordu." dedi Jongin.

"Sana bakmıyordu!" diye çemkirdim hemen.

"Hayır gördüm, bana bakıyordu!"

"Bu onu dövebileceğin anlamına gelmiyor!"

"Dövmedim!"

"Dövecektin!"

"Hey! Yeter..." dedi Sehun bu anlaşmayı noktalayarak. Jongin'e kötü kötü bakmaya devam ettiğim için çenemi tutup başımı kendine çevirdi. "Göster karneni."

Bir an hevesle çantama uzansam da sonra duraksayarak Sehun'a baktım. "Hayır, bu çok utanç verici."

"Neden?" diye sordu. "Derslerin kötü mü?"

Başımı iki yana sallayıp omuzlarımı düşürdüm. "Benim derslerim gayet iyi ama bakmasan daha iyi. Sonuçta..." derin bir nefes aldım. "Yani biz seninle öpüşüyoruz ve karnemi görmemelisin. Kendimi garip hissederim."

KAFES/HunHanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin