Bölüm Yedi

2.9K 131 12
                                    

Selim hoca arabadan inmeme yardımcı olduktan sonra acilde ki sedyeye oturmama yardım etti. Oturduğum sedyenin perdesi açılınca doktora bakmak için kafamı çevirdim. Gelen doktoru görünce şaşkınca yüzüne baktım. Bu bize komşu olan Atlas'tı. O da bana baktığın da şaşırmış gibiydi. Sonra hiçbir şey demeden Selim hocanın olayları anlatmasıyla ayağıma bakmak için kenardaki sandalyeyi alıp oturdu.

'' Şimdi ayağına bakacağım. Neresi ağrırsa bana söyle ki, ona göre röntgen ya da sarmalık mı bakalım.'' dedi.

Bir şey demeden kafamı aşağı yukarı salladım onaylamak için. Atlas ayağımda ağrıyan yerleri bulmak için elini gezdirirken ben alnına düşen birkaç tutam saçını düzeltmemek için elimi sıkı sıkı tutuyordum. Bir anda ağrıyan yere bastırınca bağırdım. İrkilerek bana döndüğünde elimin altında ki Selenin elini biraz daha sıktım.

Atlas '' Tahminen damar damarın üstüne gelmiş, emin olmak için röntgen çekelim. Sonuçlara göre ben yine gelirim.'' dedi.

Selim hoca giriş işlemlerini hallederken Selen acilin girişindeki tekerlekli sandalyeye oturmam için yardım etti. Kısa zaman içerisinde röntgeni çekip tekrar sedyeye yatınca Selim Hoca bize döndü.

''Zeynep ailene haber verdim. Birazdan geleceklerini söylediler. Müdür beni aradığı için gitmek zorundayım ama isterseniz bekleyebilirim'' dedi ilgiyle. Selin Selim hocaya gitmesini söylediğinde bize son kez bakıp gitti. O hastaneden çıkınca kızlara Atlas'ı söylemeye karar verdim.

'' Ayağımı kontrol eden doktor var ya, sabah size bahsettiğim komşu Atlas'' dedim kısık bir tonda. Maazallah bir anda çıkıp gelirdi diline düşmek istemezdim.

Kızlar şaşkınca bana bakıp bir şey demek için ağızlarını açmışlardı ki bir anda perde açılıp Atlas ayağımı kontrol etmek için oturduğu sandalyeye tekrar oturdu. Elindeki sonuçları incelerken bende ona bakmadan duramadım.

Çatık kaşlarıyla dikkatle sonuçlara bakıyordu. Üstünde ki beyaz önlük acayip derecede kendisine yakışmıştı. Son kez sonuçlara baktıktan sonra bana döndü.

'' Sonuçlara baktım. Tahmin ettiğim gibi. Alçıya gerek yok şimdi ağrın hafiflemesi için bir krem süreceğim. Sonrada eve dönerken bunu eczaneden alırsın.'' dedi. Sözünü bitirdikten sonra tam ağzımı açmıştım ki giriş kapısından çığlık sesi gelince hepimizin kafası oraya çevrildi.

Annem elini ağzına kapatmış hızlı adımlarla buraya geliyordu. Yanıma gelip önce saçlarımı okşadı sonrada Atlas'a neyim olduğunu sordu.

Atlas annemin telaşlı halini görünce yerinde kalkıp annemin ellerini tuttu. Gülümseyerek ''Merak etme Hale teyze. Kızının hiçbir şeyi yok. Ayağını biraz incitmiş, bende ona krem yazdım'' dedi. Ve ben tekrar erime moduna geçtim. Nasıl güzel annemin telaşını gidermiş ve nasıl güzel gülümsemişti. Annem kafasıyla onaylayıp bana gelince hızla Atlas'a hayran hayran bakmayı kestim.

Annem telaşlı halinden sıyrılıp hemen söylenmeye başladı. '' Sana her zaman diyorum ki ayakkabı bağcıklarını bağlamadan koşma.'' dediğinde kendimi açıklamama müsaade etmeden Atlas'a dönüp devam etti.

'' Biliyor musun Atlas, beş yaşından beri Zeynep'e ayakkabı bağlamayı öğretiyorum. Ama benim kızım halen anlayamadı.'' Dedi hafif sitemle. Şokla anneme baktım. Niye elin oğluna beni şikâyet ediyordu yahu. Atlas da pek bir keyifli halde gülüyordu. Selin anneme olayları anlatırken Atlas hem ayağıma krem sürüyordu hem de yüzündeki gülümsemeyi silmeye çalışıyordu. Laf atmadan duramadım.

'' Daha ne kadar güleceksin acaba?'' dedim kızgın bir tonla. Kafasını kaldırıp gülen ela gözleriyle bana bakınca karnımda olan dinozorlar büyük bir yumruk attı.

GÖNÜLÇALAN - RAFLARDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin