Bölüm Otuz Dokuz

808 29 5
                                    


BİR ŞEYİ MERAK EDİYORUM YA, SİZ BENİ NERELERDEN OKUYORSUNUZ? YURT DIŞI OLAN VARSA BİR ŞEY TEKLİF EDECEĞİM SKDJJFIEJIN

CAPSLOCK NEDEN AÇIK VALLA BENDE BİLMİYOM

NEYSE GRŞRZ.

---


Atlasla olaylı mağaza günümüzden iki gün geçmişti. O iki gün içerisinde Atlas, Ceren Teyzeyle bolca vakit geçirmişti. Ceren Teyzenin yüzünde ki mutluluk her şeye bedeldi. Bu gece saat bir gibi uçağımız vardı. Annemin karnı gün geçtikçe büyüyordu. Baklagil mercimeklikten çıkıp fasulye olmaya başlamıştı. Selen ve Selin bize gelmişti. Atlaslarda da Gökhan ve Semih vardı. Topluca buradan çıkıp havalimanına geçecektik. Biletleri alırken Atlas yan yana olmamızı sağlamış ve babamı bayağı bir kudurtmuştu. Çağatay çalıştığı için bizimle gelemeyecekti ve kıskançlıktan patlamak üzereydi. Selen eve geldiğinde kafamı koparmaya çalışmıştı annemler zor kurtarmıştı beni. Şimdide kızlar kendi bavullarını hazırladığı için benimkini hazırlıyorduk. Selin dolabımın içinde keşfe çıkarken yatağımın altında ki orta büyüklükte ki turuncu bavulumu çıkardım.

En alta iç çamaşırlarımı koyduktan sonra Selin üç tane kot, üç tane tişört verdiğinde katlayarak koydum. Üç tane şort verdiğin de heyecanla alıp bavula koydum. Şort giymeyi çok özlemiştim. İki tane de şapka koydum. Selin ''Gece belki bir yerlere gidebiliriz ben elbise, topuklu ayakkabı aldım. Sende al.'' Dedi.

Onu onaylayınca dantelli bir büstiyer ve altına da bileğimin hizasında olan tüllü eteğimi aldım. Bu ikisini ben takım yapmıştım. Eteğimin bazı yerlerine kendim siyah çiçekler dikmiştim ve o kadar çok seviyordum ki! Onun altına ayakkabı olarak bantlı siyah ayakkabılarımı aldıktan sonra deri ceketimi attım içine. Şık bir düz elbise attıktan sonra spor ayakkabı ve terlik attım içine. Bavul dolduğu için sırt çantama çorap ve aldığı kadar makyaj koydum. Güneş gözlüğümü ve güneş kremimi de attıktan sonra uçakta okuyacağım kitap ve kulaklığı attım içine. Bu da dolduğunda rahat bir nefes verdim.

Selen ellerini sirkeledikten sonra ''Acıktım ben pizza söyleyelim mi?'' dedi.

Selin kafasını salladı ''Evde malzemeler var. Tatile gideceğiz evde kimse de yok israf olmasın evde yapalım.'' dedi neşeyle. Dedikleri mantıklı gelince onaylayarak çıktık odadan. Annem pizza hamurunu yoğurup mayalaması için battaniyeye sardıktan sonra odaya geçti.

Hamur olana kadar biz kızlar da pizzanın üstüne konulacak malzemeleri doğramaya başladık. Sonunda hepsi bittiğin de kirlenen bulaşıkları yıkama görevlerini onlara verdim. Kendimi yatağa attıktan sonra sabahtan beri elime almadığım telefonu açtım. Yârimden onu kurtarmam için bolca mesaj vardı. Gülerek aradım. İlk çalışta açtı ama Atlas'ın sesi yerine Semih'in böğüren sesi geldi.

''Atlas oğlum bırak şu telefonu pas atsana bana.'' dedi sinirle.

Önce bir şeyin devrilme sesi geldi sonra da Semih'in acı dolu inlemesi. Kahkaha attım yukarıda birbirlerini mi yiyorlardı?

Atlas sonunda bana döndü ''Güzelim lütfen gel beni al bunların içinden.'' dedi acıklı bir sesle. Dudaklarımı büzdüm aslında pizza olduktan sonra alıp üst katta yerdik. Annemden izin alma işini de Selin hallederdi. Aklıma yatan planla sırıttım.

''Biraz daha sabret sevgilim beyaz atlı prensesin gelip seni kurtaracak.'' dedim kıkırdayarak. Atlas'ın sevinç dolu sesi geldiğinde kahkaha attım.

Arkadan Semih ve Gökhan'ın küfür sesleri geliyordu ''Siz birbirinizi öldürmeye mi çalışıyorsunuz?'' dedim yüzümü buruşturarak.

''Hayır, güzelim pes atıyoruz.'' Dediğinde Gökhan'ın bağırtısı doldurdu kulaklarımı.

GÖNÜLÇALAN - RAFLARDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin