Bölüm Yirmi

1.8K 67 9
                                    

Sabah olduğunda tabi ki yine geç kalkmıştım. Selenler de gecikince haliyle yok yazılmıştım. Anneme korka korka söylediğimde biraz terlikle vurmuştu ama gelip sildirmişti.

Sınıftaki kızlar neşeyle bizim sıraya gelince Selen'in ördüğüm saçını bıraktım. Buse gelip yanıma oturdu. ''Kızlar biz düşündük ki iki hafta sonra mezun oluyoruz. Mekânı ayarladık erkeklerle, sizde katılacak mısınız?'' dedi neşeyle. Kızlara baktım hepsi onaylayınca isimlerimizi yazdırdık. Selin'le şimdiden kıyafet bakmaya başladık.

Selen bana döndü ''Ee kavalye olarak Atlas'ı getirirsin artık.'' dedi sırıtarak. Gözlerimi devirdim. Vallahi yorulmuştum artık bunlara göz devirmekten.

''Saçmalama ne diyeceğim çocuğa?'' dedim şaşkınca.

Sırıtamaya devam ederken '' 'Atlas benim kavalyem olur musun?' diyeceksin tabi ki.'' dedi sesini inceltip taklidimi yapmaya çalışırken.

Ofladım. Selin Semih'le konuşmasını bitirip yanımıza geldi. Bana göz kırptıktan sonra ''İstersen araya Atakan'ı sokup alalım Atlas'ı.'' dedi sinsice.

Sinirle kaşlarımı çattım. ''Saçmalama! Atakan ne kadar bana âşık olduğunu sansa da asla duygularıyla oynamam. Hem neden Atlas'la gelecekmişim canım, kavalye çok mu önemli?'' dedim sinirle. Ne kadar gelmesi için can atsam da belki gelmek istemeyebilirdi.

Selin '' Haklısın. Düşünemedim onu. O zaman sen bana bırak bu sefer gerçekten çok güzel olacak her şey.'' dedi göz kırparken. Korkuyla kafamı iki yana salladım geçen sefer ne olduğunu görmüştük bu sefer kanmayacaktım. Kötü kadın kahkahası attığında daha da hızlı salladım kafamı. Selin'e güvenmiyordum kesinlikle.

....

Okuldan çıktıktan sonra Selin alışverişe gidelim diye tutturmuştu. Annemden zorlukla izin aldıktan sonra Avm'ye gelmiştik. Selin ve Selen kıyafetlerin arasında kaybolunca bende bakmaya başladım. Güzel elbiseler yoktu burada ve açıkçası biraz açıklardı. Kızlarla beğendiğimiz elbise bulamayınca buradan çıktık. Karşıdaki mağazaya girmeden önce vitrinlerde ki elbiselere göz gezdirdik. Selen eliyle bir elbiseyi gösterince ona baktım. Bordo saten uzun bir elbiseydi. Selen'in sarı saçlarına ve beyaz tenine çok yakışırdı. Gülerek kafamı salladım. O hızla görevliden alıp kabine geçince bu sefer Selin'e bakma sırası gelmişti. Askılara göz gezdirince kırmızı omuzları düşük yarın kol ve önünde çaprazlama gelen harika bir elbiseydi. Elime alıp hızla Selin'in yanına koşturdum sırıtarak ona gösterdiğimde hayranlıkla elbiseye baktı. Elimden kapıp kabinlere gidince kendime bakmak için dolaştım. Neyse ki yanımıza burada görevli gelmiyordu. Hayır, yani gözüm, elim var çok şükür neye geliyorsunuz kardeşim?

Kendi kendime tartışmama son verecekken ilerlediğim sırada bir mankene çarptım. Telaşla tutmaya çalışırken üzerinde ki elbiseye gözüm takıldı. Hayranlıkla elimi üzerinde gezdirdim. Mükemmeldi. Krem rengi askılı, altlara doğru tül şekilde ve üzerinde pırlantalar olan harika uzun bir elbiseydi. Fiyatına bakmak için etikete bakınca gözlerimi büyüttüm. Yuh 2209 TL'mi? Hızla elimi geri çektim. Şahane elbiseydi ama alamazdım. O sırada kızlar kabinden çıkıp bana seslenince onlara baktım.

İkisi de birbirinden güzel olmuştu. Üzerlerinde ki elbisede karar kıldıklarında fiyatlarını ödemeye gittiler. Umutsuzca koltuğa çöktüm. Bu gidişle elbise bulamayacaktım. Kızlar yanıma gelince Avmden çıktık. Evlere doğru dağıldıktan sonra keyifsizce mahallede dolaşıp eve geçtim. Aslında elbiseyi alabilirdim ama tek bir gece için o kadar fiyat saçma geliyordu. Sıkıntıyla nefes verdim. Dolabımda mezuniyete göre elbiseler vardır onlara göz gezdirsem iyi olacaktı. Bizim evin önüne geldiğimde Atlas da arabasını park ediyordu. Onu görünce hızlanan kalbimle gülümsedim. Sekerek yanına gitmeye başladım. Bütün sıkıntılarımı unutmuş gibiydim.

GÖNÜLÇALAN - RAFLARDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin