Bölüm Dokuz

2.4K 107 7
                                    

Misafirlerin gelmesine az bir süre kala Annemle salatayı hazırlayıp masaya koyduktan sonra masayı son kez kontrol ettik. Eksik bir şey görmeyince hazırlanmaya gittik. Çağatay babamla içeride olduğu için hızlıca kıyafetimi çıkardım. Geçen gün ikizlerle alışverişe çıktığım da Selin'in zorla aldırdığı lacivert askılı ince elbiseyi giydim. Kıvırcık saçlarımı tarayıp serbest bıraktım. Çekmeceden ince parıltılı bilekliğimi taktım. Sade ve şık şeylere bayılıyordum. Yüzüme biraz renk verdikten sonra dağıttığım eşyaları topladım Çağatay'ın tarafına baktığımda kendimden utandım. Çağatay çok temiz ve düzenliydi. Hiç bana çekmemişti.

Püüüü.

Solana girdiğimde babam ve Çağatay spor kanlında maç hakkında konuşuyordu annemde kışın babama takması için atkı örüyordu. Annemin yanına gidip yanağını öptükten sonra Çağatay'ın elbiseme laf söylemesine göz devirdim. Bu sırada zil çaldığında heyecanla kalktım. İlk defa tanışacaktım ailemin bu kadar sevdiği insanlarla tabi ki sebep buydu.

Babam önden arkasından annem, onun arkasından ben ve benim arkamdan Çağatay'ın gelmesiyle annelerini takip eden civcivlere benzedik.

Babam kapıyı açınca hafif saçları beyazlamış, yaşına göre fit bir vücudu olan adam belirdi. Bu Kürşad amca olmalıydı ve babam ismini söyleyince kanıtlandı.

Kürşad amca sırayla hepimizle selamlaşınca babamla içeri girdiler. Kürşad amcanın arkasında Ceren Hanım, teyze ne diyeceğimi şaşıracağım siyah saçlı, ela gözlü zarif ve o kadar güzel bir kadındı ki. Şüphesiz Atla annesine çekmişti. Ceren hanım, teyze annemle selamlaştıktan sonra yanıma gelip aniden sarılınca şaşırıp kaldım. Vakit geçmeden bende sarıldım. Daha tanışmadan sevmiştim.

'' Zeynep! Ne kadar büyümüşsün annen fotoğraflarını göstermişti ama canlı olarak daha güzelmişsin. Ah çok tatlısın'' yumuşak ve sevecen sonra konuştuktan sonra tekrar sarıldı. O kadar pozitif biriydi ki insan ister istemez aynı şekilde karşılık veriyordu. Atlas annesini kollarımın arasından alıp '' Daha ilk dakikadan sıkboğaz ettin kızı'' dediğinde Ceren Hanım, teyze mahcupça bana baktı. Olumsuzca kafamı sallayıp itiraz ettim. Annem Ceren Hanım, teyzeyi içeri götürünce Çağatay elindeki tatlıyı bana uzattı. Üzerinde lacivert gömlek ve gri bir pantolon vardı. Habersizce uyumlu giyinmiştik. Atlas'ın sesiyle hayali dünyamdan çıkıp ona odaklandım.

'' Kusura bakma annem fazla sevecen birisi.'' dediğinde fazlasıyla diye geçirdim içimden.

''Önemli değil annen gerçekten çok tatlı bir kadın'' dedim içtenlikle. Gerçekten de öyleydi. Atlas gülümseyerek kafasını salladıktan sonra varlığını unuttuğum Çağatay'la erkekçe selamlaştılar.

''Nasılsın yakışıklı?'' dedi Atlas.

Çağatay içten bir şekilde gülümsedi ''İyiyim Atlas abi sen nasılsın?'' dedi.

''Bende iyiyim aslan parçası. Ben içeri geçeyim.'' Dedikten sonra son kez bakıp içeriye gitti.

Çağatay'a döndüm. ''Nereden tanışıyorsunuz siz? Pek samimi gibiydiniz.'' Dedim merakla.

Çağatay sinsi sinsi yüzüme baktı. ''Söylemiyorum. Meraktan çatla.'' Dedi ama demez olaydı. Arkamdaki ayakkabılıktan terlik alıp sinirle fırlattım.

İnleyerek bana döndü ''Ah ne yapıyorsun kızım sen omuzum içine kaçtı.'' dedi abartarak.

''Beni sinirlendirme vallahi seni terlik manyağı yaparım.'' dedim annemden alıntı yaparak.

Gözlerini devirdi. ''Sen ablasın. Ne bu anne ayakları?'' dedi. Sinirle koluna vurdum. İyice terbiyesizleşmişti.

''Sen iyice terbiyesizleştin vallahi ayağımın altına alırım seni. Bana nasıl tanıştığınızı söyle.'' dedim sinirle.

GÖNÜLÇALAN - RAFLARDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin