Taehyung~
Eve gelip Yeri'yi stalklamamın üzerine oturmuş ağlıyordum. Neden ağladığımı sormayın akıl sağlığımı kaybedeli çok oluyor.
Jungkook'la tenefüslerin çoğunda buluşmuştuk. Her şey güzel gibiydi ama Yeri'yi farklı kategoriye koyması aklımdan gitmiyordu. Bir de son tenefüste demişti ki 'Eğer yanına gelirse ona iyi davran lütfen'. Bu dediği ardında yıkık bir Taehyung bırakmaktan başka bir işe yaramamıştı.
Yeri'nin instagramına baktığımda da gördüğüm son resim modumu iyice düşürmüştü. Jungkook'la yan yana durup resim çekinmişlerdi ve yorumlar ne kadar çok yakışıyorsunuz tarzındaydı.
Ben üzülmeyim de kim üzülsün?
Kısacası aptal aşık moduma girmiş zırıl zırıl ağlıyordum. Telefonumdan mesaj gelmesiyle dikkatimi oraya verdim ve burnumu seslice sümkürdüm.
Mesajı açtığımda Jimin'den olduğunu gördüm.
parkjmn: Beni kırıyorsun...
kimthetae: NEDEN?
parkjmn: İki gündür beni çok ihmal ediyorsun Tae! Her tenefüs dışarı çıkıp ne bok yiyorsun acaba!
Eyvah! Jimin'in en yakınım olması ve her şeyimi bilmesi beni çok iyi tanıması sonucunu doğuruyordu. Fakat bu şu anda tehlikeliydi. Ben de vakit bu vakittir diyerek yazdım.
kimthetae: Jimin seninle konuşmam gereken bir konu vardı.
parkjmn: Ne oldu?
kimthetae: Bazı kararlar aldım ve beni bu aldığım kararlarda desteklemeni istiyorum. Konu Jungkook... Onun hakkında bir daha konuşmak istemiyorum ve ne olur bana yardımcı ol. Lafını bile etme. Çünkü gerçekten buna ihtiyacım var. Bir şey deniyorum. Saçma hareketler yapabilirim bu yüzden ne olur hareketlerimi sorgulama.
parkjmn: Sen... İyi misin?
kimthetae: İyi olacağım...
parkjmn: Tamam o zaman. Bundan sonra Jungkook'un J sinden bile söz etmeyeceğim. Artık o yasaklı kelime.
kimthetae: Teşekkür ederim. Senin gibi bir arkadaşa sahip olduğum için çok şanslıyım.
parkjmn: Bence de çok şanslısın ;)
Son attığı mesajla birlikte gözlerimi devirmiştim. Ama iki gündür konuşamadığım en yakın arkadaşımla konuşmak iyi gelmişti. Göz yaşlarımın kesilmesi de bu yüzdendi belki.
Odanın kapısının çalmasıyla birlikte doğruldum ve dışardan Jungkook'un annesinin sesi geldi.
"Jungkook, oğlum. Ben bugün geç geleceğim iş yemeğim var. Sen beni bekleme. Dolapta yemek var ama istersen dışardan da söyleyebilirsin. Seni seviyorum."
Sesimi normal çıkarmaya çalışarak cevapladım.
"Tamam."
Ve dış kapının açılma sesini duydum.
Değişikti. Annemle benim ilişkimle karşılaştırdığımda çok farklı geliyordu. Sanki Jungkook'un annesiyle arasında bir duvar varmış gibiydi. Biz birbirimize çok sevgi sözcükleri kullanmazdık belki ya da gelip beni her gün öpmezdi ama sürekli iletişim kurardık.
Yüz ifademi incelerdi her gün. Bir sorunum var mı diye anlamaya çalışırdı. Ama Jungkook'un annesiyle arasında ne varsa aynı evde yaşayan birer yabancı gibiydiler. İletişim kurmuyorlardı.
Belki de bu analizleri yapmam saçmaydı. Sonuçta iki gündür tanıdığım kadın hakkında nasıl derinlemesine bilgi sahibi olabilirdim ki?
Daha fazla bilinmezlik oluştukça ben de daralıyordum. Keşke Jungkook bana kendini açsaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heart t(w)o Heart | Taekook ✓
Fanfiction"Sevdiğim insanla bedenlerimizin değişmesi evrenin en güzel esprisiydi." *Yoonmin* 《24.11.2018-30.12.2020》