Heart t(w)o Heart | Taekook ✓

♧31-Sarıl, Dokun♧

Medya: Meghan Trainor- Like I'm Gonna Lose You

Bölüm sonunda önemli bir not var, onu okumayı unutmayın lütfen.

Ve yorum yaparken lütfen biraz daha dikkatli olun karakterler a dedikçe küfür yorumları geliyor, küfürden rahatsız olan birisi olarak hikayeyi kaldırmamak için zor tutuyorum kendimi. Biraz daha sakin... biraz daha♡

İyi okumalaaar

Jungkook'la bakıştığım birkaç saniyenin ardından burnumdan gülercesine bir ses çıktı. Neden buradaydı? Soruyu düzgün bir şekilde sormalıydım sanırım. O buradaysa ben neden buradaydım?

Kimse hareket etmez ve ses çıkarmazken bu durumu bozan kişi olup sinirle, birkaç saat önce yerleştiğim odaya gittim. Peşimden gelip kapının pervazında ne yaptığımı inceliyorlardı ve bunu umursayacak bir durumda değildim. Güzelce katlayıp astığım kıyafetlerimi bir hışımla valizime tıkıyordum. Yaklaşık bir dakika içinde hallettiğimde çantamı ve valizimi alıp odadan çıktım. Odadan çıkmak için kapının kenarında duran Yoongi'ye omuz atmam gerekti ama bu önemsiz bir detaydı benim için.

Çok sinirliydim herkese. Aptal mıydı hepsi? Jungkook'un burada ne işi vardı? Yoongi'de durumumuzu biliyordu, buna rağmen arkadaşını nasıl çağırmıştı? Peki ya Jimin? Dediklerimi dikkate almıyor muydu? O kadar değersiz miydi benim sözlerim?

Daha da önemlisi duygularımla her an oynayabileceklerini mi düşünüyorlardı? Kararlarım, üzüntülerim, yıpranmış ruhum bu kadar basit mi geliyordu?

Kapıyı açtığımda Jimin hızla yanıma gelip kolumu tuttu. Bir şey demeden çekmeye çalıştım. Ama öküz gücü vardı ki kurtaramamıştım kolumu.

En sonunda dayanamayıp bağırdım:

"JİMİN BIRAK!"

Biraz daha sıkı tuttu.

"Taehyung bırakmayacağım! Tabi valizini içeri bırakacağını söyleyene kadar. O zaman serbestsin."

Rahat ifadesiyle kaşlarımı daha da çattım.

"Şaka mı yapıyorsun? Jimin yeterince sinirliyim şu anda! Saçma oyununuzu kaldıracak bir havada değilim."

Yoongi seslendi içerden.

"Taehyung içeri gel lütfen. "

Herkesin rahat davranmasıyla dayanamayıp bağırmaya başladım.

"SİZE ŞAKA GİBİ Mİ GELİYORUM?! TATİLİMİ ZEHİR ETMEK GİBİ BİR NİYETİM YOK EVE GİDECEĞİM!"

Yoongi de yanıma geldi ve elini omzuna koydu.

"Taehyung eve nasıl gideceksin? Yakınlarda herhangi bir otobüs durağı yok hatta ondan dolayı baban bıraktı ya sizi. Aynı şekilde biz de arabayla geldik. Eve gitmen için bir gün falan yürümen gerekir. Ya da benim arabamı kullanman ki buna izin vermiyorum üzgünüm."

Kaşlarımı çattım.

"Taksiyle giderim."

Jimin oflayıp elimdeki valize uzandı. Tepki veremeden elimden çekip aldı.

"Evet gidersin. Sonra faturayı görünce baban da o faturayı bir yıllık harçlığından çıkarır. "

Yüzüne sinirle baktım. Nasıl bu kadar rahat duruyordu? Bunu cidden önceden planlamışlar mıydı?

Tabi ki de planlamışlardı. Jungkook'u görünce şaşırmamıştı, buradan ayrılamayacağımı biliyordu. Her şey en ufak detayına kadar planlanmıştı.