Heart t(w)o Heart | Taekook ✓

♧26-Oyun(cu)♧

İyi okumalar ♡

Taehyung ~

Elim sarılı bir şekilde Jungkook'un yanında yürüyor ve ona bakmamaya çalışıyordum.

Çok sinirliydi. Beni bir kaşık suda boğabilecek kadar sinirliydi. Ve ben de hiçbir şey olmamış gibi masum bakışlar ile etrafıma bakıyor Jungkook'un bana baktığını hissettiğimde başımı eğiyordum.

Bir kez daha ofladı ve bu istemsizce ona bakmama neden oldu.

"Taehyung sana gerçekten inanamıyorum."

Bunu yüzüncü kez söylüyordu.

"Jungkook biliyorum tamam. Ben de inanamıyorum. Ama oldu bitti."

"Oldu bitti değil. Parmağın çıktı. Şu anda elinde sargı var farkında mısın?"

Teknik olarak çıkan parmak senin parmağın Jungkook ama bu konulara girip seni iyice sinirlendirmek istemiyorum.

"Emin ol farkındayım Jungkook. Her saniye tekrardan hatırlıyorum."

Endişeli gözlerini yüzüme çıkardı.

"Al işte. Kim bilir canın ne kadar çok yanıyordur şimdi."

"Merak etme Jungkook birazcık ağrısı var tabi ama abartılacak kadar değil."

Yalan. Yere çöküp ağlayasım vardı. Bir an önce eve gidip ağrı kesici içmek istiyordum.

"Of Taehyung! Senin neyine boks makinasına vurmak? İstemiyorum deyip çekilmeliydin."

"E ama senin belirli bir imajın var. Korkak gibi geri mi çekilseydim? Hem-"

Cümlemin devamına izin vermeyerek sözümü kesti. Ve bu birkaç saniyeliğine nefesimi tutmama sebep oldu.

"Güzelim...Senin canın mı daha önemli yoksa benim imajım mı? Canın ne kadar tatlı biliyorum ve şimdi birkaç hafta boyunca sargıyla gezmek zorunda kalacaksın. Parmağın sızlayıp duracak. Sence ben bunun olmasını ister miyim?"

Bakışları yumuşaktı fakat keskindi. Hiçbir yere sapmadan doğrudan gözlerimin içine bakıyordu.

Güzelim.

GÜZELİM NE BE!

KESME NEFESİMİ DAHA FAZLA KESME ADAM!

"Haklısın.. Üzgünüm sadece sinirliydim ve bunun olacağını tahmin edemeyip gelişigüzel vurdum. "

Başını onaylamaz bir şekilde salladı. Sargılı olan elimi nazikçe tutup yukarı kaldırdı. Elimin tamamı sargıda değildi sadece yüzük parmağım ve yanındaki parmaklar sarılmıştı.

Avucumun içini öptü. Hafifçe titredim. Muhtemelen gözlerim kocaman olmuştu. Gülümseyerek konuştu.

"Ne olursa olsun şu anda yaralısın. Ve ben kendimi sana feda etmeye hazırım. Emrinize amadeyim prensim. Beni sağ eliniz olarak kullanabilirsiniz."

Yalnız Jungkook seni sağ elim olarak kullanırsam çok farklı şeyler yaptırabilirim sana aşkım.

Ehehehehe.

Gülümsemeye çalışarak elimi geri çektim ve indirdim. Ne yapıyordu bu yarım akıllı? Küs olduğumuz süre içinde kafasını nereye çarpmıştı acaba?

Fazla yakındı. Tahmin edemeyeceğim kadar yakındı. Ve bu yakınlık bende ağlama isteği uyandırıyordu.

Barışalı henüz iki üç saat olmuştu ve o ona hiç kırılmamışım, aramızdaki kötü şeyler hiç yaşanmamış gibi davranıyordu. Pişmanlığını hissediyordum. Kendini bu şekilde affettirmeye çalışıyordu sanırım. Kötü şeyler yaşanmamış gibi davranarak.