Minho öfkeyle tısladı ama konuşmayı kesmedi.
- O kız da senin gibiydi. Onun da nereden geldiğini bilmiyorduk. Bu yüzden senden şüphelendim.
Üzüntüyle özür diler gibi bana baktı. Ama tabiki bir şey demedi. Egosuna yediremez tabi! Sonra tahmin ettiğim gibi eski öfkeli haline geri döndü. Sert bir sesle,
- Kusura bakma, biraz kötü karşıladık seni. O da birden ortaya çıktı ama kutuyla değil. Onu da ormanın ortasında bulduk. O da çaresizdi.
Başını kaldırıp bana baktı.
- Yani aynı senin gibiydi.
Tekrar ayaklarına bakmaya devam etti.
- Onu Newt'le beraber kurtardık. Ama anlamıştım. Newt'e bir garip bakıyordu. Hareketleri ve tarzı değişikti. Ama senden bir farkı vardı.
Merakla,
-Nee?
diye sordum.
İç çekerek,
- Onu kurtadığımızda bize senin gibi hafızanın yerinde olduğunu değil, hiç bir şey hatırlamadığını söyledi. Çok korkmuştu. Onu da Thomas'ın yanına götürdük. Konuştular. Sonra bize bir şeyler anlatmaya başladı. Biraz modern olmamızı falan söyledi. Bize bu evleri yaptırttı, Bir sürü şeyi değiştirtti. Ama Newt giderek içine kapanıyordu. Neden olduğunu anlamamıştım. Giderek bizden uzaklaştı. Akşamları kendi evinde oturarak ve içeri kimseyi almayarak geçiriyordu. Bizimle takıldığı zamanlar ise Gally bir şey söyleyince hemen bir bahane uydurup gidiyordu.
Sözünü keserek,
- Ne söylüyordu ki Gally?
Dedim.
- Hani anlarsın ya, alttan alttan gönderme yaparak konuşuyordu. Yok işte, " şu şu olmazsa kötü şeyler olabilir" ya da " Kötü şeyler olmasını istemeyiz değil mi Newt?" Diyordu, anında Newt sararıp soluyordu. Bir şeyler mırıldanıp koşa koşa evine gidiyordu. Tabi topal bacağıyla ne kadar koşabilirse...
Tam o sırada Minho'nun yanağından süzülen bir kaç damla gözyaşını fark ettim. Bir kötü oldum şimdi! Ay, ağlayacağım galiba!
- Her neyse, Sonra Gally'nin tehditleri iyice kendini belli etmeye başladı. Artık alttan alttan değil açık açık tehdit ediyordu. Ortalık karıştı. Herkes birbirine girdi. Gally'nin ve Newt ile o kızın taraftarları vardı ben sadece Newt için - o kız tek olsaydı onu gebertmek için her şeyi yapardım- onların tarafındaydım. Newt yapmış olamazdı, Gally'nin attığı iftiralar o kadar iğrençti ki!
En can alıcı noktaya geldiğini biliyordum.
- Ne diyordu ki?
Dedim.
- Ahh...
Yutkundu. Sanki tekrar söylemek ona acı verecekti.
- Newt ve o kız mektuplaşıyorlarmış. Kız kayran'a geldiğinden beri. Akşamları Newt odasına çekilip kızı bekliyormuş. Ve daha söylemenin bana acı vereceği birkaç şey de söyledi. Ama en kötüsü...
Artık Minho gözyaşlarını tutmaya çalışmayı bırakmıştı. Seller gibi akıyordu.
- O o o.. Newt'i ihanetle suçladı! İSYAN'A çalışmakla suçladı! Düşünebiliyor musun? NEWT'İ!
Ağzım açık kalmıştı. Newt ve İSYAN... Çok alakasızdı. Nasıl böyle suçlarlardı Newt'i, NEWT'İ!
- Gally kanıtları bulacağını söyleyip duruyordu. Sonuçta kanıt olmadan bunlar sadece iftiraydı! Sonra bir gün...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Labirent Delileri ♡ |TAMAMLANDI|
Science FictionLabirent delileri toplanın! Bu kitap labirent'e düşmüş iki liseli kızı anlatıyor. Ve tabii yaşadıkları ilginç olayları. Umarım beğenirsiniz. Sevdiyseniz diğer kitaplarıma göz atmayı unutmayın!