Kayran'da iki saattir Thomas'ı arıyordum. Ama herhalde gecenin bir yarısı olduğu için hiçbir yerde yoktu.
- July, ye-ter. İki saattir koşturuyoruz. Thomas'ı bulamıyoruz iş-te. Yarın ararız.
Arkamdan sürüklediğim Newt, nefes nefese konuştu. Ellerini dizlerine koymuş, soluklanıyordu. Minho da aynı şekildeydi.
- Aynen July, yok işte. Yatalım uyuyalım yarın buluruz Thomas'ı.
Ama ben kararlıydım.
- Olmaz! Bu iş bugün hallolacak. Yeterince gecikti zaten. Hem Thomas'a kendimi ne kadar sürede affettireceğimi bile bilmiyorum!
Ama onlar da kararlıydı.
- Ama July! Yorgun bir şekilde ne yaparsan yap, yarım yamalak yaparsın. İşleri daha da kötüleştirirsin.
- Hem Thomas eminim ki seni affeder, hadi ama!
Son bir kez onlara baktım. Tatlı surat yapmışlardı ve çok yorgun gözüküyorlardı. Seslice nefes verdim ve göz devirerek konuştum.
- Tamam, tamam. Siz kazandınız. Hadi gidip dinlenelim.
Çocuk gibi sevindiler.
- Yeyyy! İşte budur kızım!
- YAŞASIN! July başkan oleyy!
- Tamam, tamam. Bakın kararımı değiştirmeden gidelim çabuk.
- Okeyto!
Önlerinde ben vardım. Onlara arkamı dönüp yürümeye devam ettim. Ama bir şey beni rahatsız etti. Kaşlarımı çattım. Ve Newt ve Minho'nun önünde dank diye durdum. O sırada saçma sapan konuşuyorlardı. Benim durduğumu fark etmediler.
- Hayır Newt! Bence O kızdan kökten kurtulmalıyız. Labirent'e atarsak Thomas ve ben gibi geri çıkabilir!
- Hayır bence yinede Labirent'e atmalıyız!
- Saçmala-- July, ne oldu?
Sonunda benim durduğumu fark etmişlerdi.
Kaşlarım hala çatık bir şekilde önüme bakıyordum. Bir şey yanlıştı. Sonra yavaşça onlara döndüm. Onlara baktım. Neyin yanlış geldiğini anlamaya çalıştım. Korkmuşlardı.
- July... İyi misin?
- İyiyim ama bir şey yanlış gibi...
diye mırıldandım. Omuz silktiler.
- Sana öyle gelmiştir. Hadi gidelim.
Dedi Minho ve Newt ile olan tartışmasına döndü.
Bir süre öylece onlara baktım. Daha sonra omuz silktim ve boş vermeyi düşündüm. Yürümeye devam ettim. Bir yandan da Minho ve Newt'in saçma sapan tartışmasını dinliyordum.
- Otuz kere söyledim. O kız belki La-bi-rent-ten çı-kar, diye şansa bırakmamak lazım!
- O zaman daha iyi bir fikir söyle!
- Kökten kurtulacağımız bir fikir istiyorum ben! Kafasını falan keselim.
- Saçmalama! Kusacam şimdi!
- Ne var bunda?
- Oooof Minho offf! En iyisi zindana atalım.
- Sonra da senin ve şu kız- neydi- Liz mi Suzy mi ne gibi çıksın!
Aniden durdum. Yanlış gelen şeyin ne olduğunu anlamıştım. Yine durduğumu fark etmeyen ve tartışmaya dalmış ikili bana çarptı.
- Ne ala-- Ahhh! July napıyon ya!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Labirent Delileri ♡ |TAMAMLANDI|
Science FictionLabirent delileri toplanın! Bu kitap labirent'e düşmüş iki liseli kızı anlatıyor. Ve tabii yaşadıkları ilginç olayları. Umarım beğenirsiniz. Sevdiyseniz diğer kitaplarıma göz atmayı unutmayın!