THOMAS, NEREDESİN?

619 47 21
                                    

TEEN WOLF Whatsapp Konuşmaları ve HARRY POTTER Unutulmazlar adlı kitaplarıma göz atmayı unutmayın! Profilimden ulaşabilirsiniz! Hadi Başlayalım!

Sola, sağa, bir daha sola. Şimdi sağa, biraz düz git... Aman, Thomas'ın evi ne uzakmış! Bir türlü yol bitmek bilmedi! Şimdi size AŞIRI DERECEDE kendimi zorlayıp karar verdiğim bir şeyi açıklayacağım.

Hazır mısınız?

Evet!


Teresa'yı DÖVMEYİ - ya da ÖLDÜRMEYİ mi desem hjcfgg- erteledim!

Evet, doğru duydunuz! Bunun yerine Newt'i bulacağım ve hikayeyi dinleyeceğim. Veya onun söylediği mektupları arayacağım. Teresa'yı da araya sıkıştırırız! Daha önemli işlerim var benim! Onunki iki dakkalık iş!

Ama Minho da söylediği kadar masum olamaz sonuçta beni kurtarırken Newt de yanındaydı! Büyük ihtimal Thomas küçük bir kaçamak yapmıştı! Her şey olabilir. Onun için birinci görev Newt'i bulmak!

Bide şu LÜLEKAFALI KIZ var. O pisliğe de Newt'ten sonra bakarım. Yani ikinci görev de bu kızla konuşmak!

Üçüncüsünü ne zaman yapacağım belli değil. Belki bekleyemezsem hemen yapabilirim. Teresa'ya bağlı.
Thomas'ın evine yaklaşmış olmalıyım. Şurda olması lazım. Heh, işte!  Galiba şurası.

Kapıyı çaldım. Ses yok. Bir daha çaldım. Yine ses yok. NEREDESİN, THOMAS! Kapıya abanmaya başladım. Birden kapı açıldı. -galiba kırıldı- Bende içeri kapaklandım. Kafamı kaldırdım. İçerisi boştu. Yani eşyalar falan vardı ama THOMAS yoktu! Dolaşmaya başladım. Benimkiyle aynıydı. Bir masa, yatak ve sandalye. Demek ki bana kötü bir oda vermemişti! CANIM THOMASIM! Ühü ühü...

  Dışarı fırladım. Koşmaya başladım. Yandaki evlere baktım. Hepsinin kapısına abandım ama kimse yoktu. - Galiba Kayrandaki bütün kapıları kırdım- Koşarak Meydan'a geldim. Herkes tahmin ettiğim gibi buradaydı. Koşmayı bırakmayarak kalabalığı yara yara önlere ilerledim. En öne geldiğimde nefes nefese kalmıştım. Soluklanarak dizlerime ellerimi koydum. Kafamı kaldırdım.

Önümde evet, Thomas vardı ama yanında da Gally vardı. Tartışıyorlardı. Hemde bayağı kötü bir şekilde. Gally tükürükler saçıyordu. Thomas da pek sakin değildi ama. Thomas'ı arkada iki kişi tutmaya çalışıyordu. Bunlar Alby ve Tava'ydı. Yanındaki bir kişi ise aynı Thomas gibi Gally ile kavga ediyordu. Ama onu tutmaya iki kişi değil beş kişi falan gerekiyordu. O, Thomas'tan üç kat daha öfkeliydi. Salsanız Gally'i öldürebilirdi! Bilin bakalım kimdi bu?  TABİKİ MİNHO! Başka kim olabilir ki? Gally'i de birkaç kişi tutuyordu. Minho,

- Pislik! Newt'i aşağılamak hoşuna gidiyor DEĞİL Mİ!

Diye bağırıyordu.

Thomas bir yandan,

- Kızı zorladın değil mi ALÇAK!

Diyordu ama Minho,

- Pek sanmıyorum! Bence kız da PİSLİĞİN TEKİ! İkisini de Uçurumda sallandıralım YETER!

Diyerek onu bastırıyordu. Gally ise,

- Ben hiç kimseyi zorlamadım. Gerçekleri anlayın ARTIK!

Diye bağırıyordu.

Minho gözü dönmüş bir şekilde,

- Sen onu benim LÜLEME ANLAT!

diyordu.
 
Thomas biraz sakinleşmişe benziyordu.

- Tamam Minho sakin ol. Gally sende BİZE İLK KANITINI GETİR DE GÖRELİM!

Dedi.

Daha fazla dayanamadım. Ortaya atlayıp,

- YETEEERRR! NOLUYO BURDA?!

diye bağırdım.

Herkes bana baktı. Minho, Thomas ve Gally sakinleşmişe benziyordu. Sonunda Minho'yu, Thomas'ı ve Gally'i tutan bitkin İNSANCIKLAR onları bıraktı. Hepsi şaşırmışa benziyordu. Thomas yanıma yaklaşıp,

- Burada olmaman gerekiyor.

Diye fısıldadı.

Bende,

- NİYE?

Diye BAĞIRDIM.

- Şştt! Bağırmasana!

Dedi.

O sırada Minho yanımıza geldi.

- July?..

Dedi.

Gülümsedim.

Thomas'a dönüp,

- Niye bağırmıyım ki?

Dedim.

Thomas da kafasını sallayıp,

- Çünkü burada olmamalıydın.

Dedi.

Bende sinirle,

- Yaaa, öyle mi? Nedenmiş o ? Ben kuru fasulye miyim? Yoksa bana GÜVENMİYOR MUSUN?

dedim ama galiba damarına basmıştım. Kaşlarını çatarak,

- Gel benimle.

Dedi ve yürümeye başladı. Bende arkasından mahçup bir şekilde yürümeye başladım. Minho'ya el sallamayı da unutmadım.

Bir ağacın yanına geldiğimizde, durdu. Bana döndü ve,

- Ne istiyorsun?

Dedi.

Ne sanıyordu ki beni? Mafya falan mı? " Ne istiyorsun?" Ne be?

- Doğruları.

Dedim sakince. Ama sonra devam ettim.

- Tabi aslında biliyorum. Neden bana yalan söyledin Thomas?

Gözümün içine bakarak,

- Zorundaydım. Seni kırdıysam, Üzgünüm.

Dedi.

Kötü gözüküyordu. Ben de kocaman gülümsedim.

- Boş ver. Ben seni aramaya gelmiştim. Çok önemli bir şeyi öğrenmek istiyorum. Lütfen bana karşı dürüst ol, tamam mı Thomas?
Size ve Newt'e yardım edebilirim. Beni anlıyor musun?

Dedim.

- Tamam.

Dedi o da.

Kalbim heyecanla atarken,

- O kız, hani Newt'le mektuplaşan kızın adını hatırlıyor musun?

Diye sordum.

O da,

- Evet.

Diye cevap verdi.

Nefesimi tutarak o soruyu sordum,

- Peki, adı neydi?





          -DEVAM EDECEK-

HA HA! Çok pisliğim ya! Pu ha ha!

Labirent Delileri ♡ |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin