Burundan nefes al.
Ağızdan nefes ver.
Burundan al.
Ağızdan ver.
Burundan.
Ağızdan.
Burundan.
Ağızda...
"Hiçbir işe yaramıyor. Yeter artık. Düşünme Gece. Çok aptal düşüncelerin var. Onlara engel ol. Onların sahibi sensin. Hükmedebilirsin." Oflayıp kendimi sırt üstü yatağa bıraktım. "Tüm saçma düşüncelerin yetmiyor gibi bir de kendi kendine konuşmaya başladın. Çok güzel deliriyorsun. Hayırlı uğurlu olsun." Ofladıktan sonra doğrulup tekrar bağdaş kurdum.
"Sen akıllı bir kızsın. Ne yapman gerektiğini iyi biliyorsun. Tek yapman gereken düşüncelerini kontrol etmeni sağlayacak şeyler yapmak." Komodinimin üzerinde duran telefonuma uzanıp aldım ve Anka'ya mesaj attım.
Heyoo! Ne yapıyorsun?
Cevap vermesini beklerken açıp profil fotoğrafını incelemeye başladım. Hoş çocuktu. Üzerindeki lacivert gömleğine bayılıyordum. Hiçbir özelliği yoktu ama üzerinde güzel duruyordu işte.
Tam mesaj ekranına döndüğüm sırada cevap geldi.
Ders çalışıyorum. Sen ne yapıyorsun?
Oturuyorum.
Derse ara mı verdin?
Iı şey. Başlamadım daha.
Ne? Saat gecenin on iki buçuğu ve sen başlamadın mı? Şaka yapıyorsun. Ben senin rakibin değilim. Bana çalışmıyormuş rolü yapmana gerek yok, biliyorsun değil mi?
Oflayarak masanın üzerinde beni bekleyen kitaplarıma uzaktan bir bakış attım.
İçimden gelmiyooor.
Bu içinden gelip gelmeme mevzusu değil. Yarın sınav var. Kalk çalışmaya başla. Hatta bak şöyle yapalım. Aç perdeni. Çalıştığını göreceğim. İçim rahat etmez yoksa.
Çalışmak için değil ama onu görmek için kalkıp pencerenin kenarına gittim. Perdeyi usulca aralayıp baktığımda o perdesini çoktan açmış, pencerenin önünde dikiliyordu.
Telefonun elimde titremesiyle perdeyi bırakıp mesaja baktım.
Yok öyle aradan bakıp çekilmek. Aç bakalım tamamen.
Gülümsememe sebep olan mesajdan bakışlarımı ayırıp perdeyi açtım. Mükemmel gülümsemesiyle bakışıyordum. Bu kadar karizmatik olmak zorunda mıydı?
Tam o sırada tekrar mesaj geldi.
Hayranlıkla izlediğine göre manzaran güzel olmalı :D
Ona bakıp burun kıvırdım. Ardından mesaj yazmaya başladım.
Hayır canım daha çok tişörtündeki lekeye bakıyordum.
Eğilip tişörtüne baktığında kıkırdadım. Üzerinde Kaptan Amerika simgesi vardı. Ona atıfta bulunduğumu anlamıştı.
Sırf bir hata yaptı diye yargılıyorsun adamı. Yazık günah.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Kelebekleri
Teen Fiction-Wattys 2018 Son Liste- İnsanoğlu duygularına hakim olamayan bir varlıktır. Kendi içinde bir çok savaştan geçse de bazı aşkların gözle görülür imkansızlığını kabul etmez, burnunun dikine gidip kendisini yokuşa sürükler. İçindeki kelebeklerin büyüsün...