ASMALI SAKİNLERİ

Bölüm 12(2.kısım)

Masada ki ufak sohbetin ardından hep birlikte salona gittik.Amcamın büyük oğlu Ataberk tip tip bakıyordu ve sinirlenmeye başlamıştım.Biz kendi içimizde kardeş gibi büyümüştük ama onlar bizden hep uzaktı.

"Ege işlerin nasıl gidiyor ?"

Amcamın her zaman ki otoriter hali beni hiç şaşırtmamıştı.Amcamdı bu işte ne olursa olsun değişmezdi o.

"İyi gidiyor efendim şuan önemli bir proje için izin kısmı ile uğraşıyoruz."

Ege'ye bakıp gülümsedim onun her şeyi ile gurur duyuyordum.Amcam memnuniyetle gülümsedi,Berat ve Ege onun ideallerine uygun olduğu için mutluydu.

"Yol yordam bilmeden proje işine kalkışmak büyük cesaret."

Ataberk'in patavatsızlığı sinirimi tepeme getirmişti.Ne sanıyordu ki bu kendini Fatih Sultan Mehmet falan mı ?

"Edep ahlak bilmeden lafa atlamakta büyük bi cesaret Ataberkçim"

Cümlemin bitmesi ile suratı düşen Ataberk umarım ki bi daha o çenesini açmazdı.

"Ne kadar şakacısınız siz öyle"

Ataberk'in yan çarı Eylem abisini korumaktan asla geçinmezdi,cidden katlanamıyordum onlara

"Senden geçti Eylemcim aynı havayı soluyoruz ya"

Esma'nın cümlesi üzerine ona bakıp alttan gülümsedim.Babamların yanında bu olsun istemezdim ama resmen tahrik etmişlerdi.

Ufak gerginliğin ardından yengem olayı toparlamaya çalışmıştı.Bu kuzenlerin arasının bu denli açık olmasının yegane sebebi 2 yıl önce patlak veren olaydı.

Kuzenler olarak bi ara çok yakın olmuştuk sürekli buluşur hale gelmiştik.Ve bi gün Ataberk asla yapmaması gereken bir şey yapmıştı.Bana karşı ciddi derecede bi ilgisi olduğunu açıkça söylemişti.

O an şükür ki sadece Berk ve Ali vardı,ve hepimizin tepki göstermesi üzerine Berk ve Ali artık buluşmak istemedi Sinan abim ve Çınarda bu olayı bilmiyordu sadece ufak bi tartışmanın büyüdüğünü ve işlerin bu hale geldiğini biliyordu.

"Evet Ataberk ve Defne bizi tanıtmak için gidebilirler artık bu işe karışmaları lazım ben yaşlanıyorum siz de işlerin başına geçmek istemiyorsunuz."

Ağzım 360 derece açılmıştı,ben bu ortam da şirket işlerine en uzak kişiydim.Ataberk'in sinsi sırıtışı tüm sinirimi alt üst etmişti.

"Ne gerek var amca biz gidemiyor muyuz ?"

Berk ters ters Ataberk'e bakıyordu olayı bilmeyenler için bu olay kıskanma olarak adlandırılacaktı sanki Berk'in para da gözü vardı.

"Hepiniz gidersiniz oğlum artık bu işlere girmeniz gerekiyor babalarınız gibi kaçamazsınız"

"Orası öyle de amca Defne'nin gelmesinin lüzumu yok o bu işlerden anlamaz ayrıca yapmazda."

Ege işkillenmiş olacak ki sorgularcasına bakıyordu çünkü bu tepki normal bi tepki değildi.

"Ne kadar abarttın oğlum Defne isterse gider istemezse gitmez"

Berk babasına döndü,

"Haklısın baba"

Cidden buraya gelme fikri çok boktandı hele de Ege ile birlikte o kadar pişman olmuştum ki ben tek geldiğimde bile Ataberk'in bakışları ile tacize uğruyordum.

"İşin Aslı damatlar ile tanışmanın dışında sizleri barıştırmak için buraya çağırdım,siz kuzensiniz aynı kanı taşıyorsunuz eni sonu yine birbirinize muhtaç kalacaksınız böyle küs olmayın eskiden ne kadar güzeldiniz."

Yengemin konuşması üzerine başımı eğdim fikrimi beyan etmek gibi bi düşüncem yoktu.

"Evet Helin haklı artık barışmalısınız."

Babama baktım ona bu durumu-Ataberk'in itirafı hariç-defalarca anlatmıştım.

"Hadi sarılın barışın kardeşsiniz siz."

Anneme gözlerimi belerttim gerçi bir şeyden haberi yoktu ama

"Bazılarımız öyle düşünmüyor ama"

Diye fısıldadım cidden iğrenç bir durumdu bu ben onunla az da olsa birlikte büyümüştüm abim gibi bana yakınlığı tavırları meğerse başkaydı bu o kadar rahatsız etmişti ki beni.

Ali'ler ayağa kalkıp Buğra Ataberk Eylem Hüsna'ya sarıldı hiç içimden gelmiyordu.Berk Ataberk'le tokalaşıp diğerleri ile sarıldı.

Eylem Buğra ve Hüsna'ya sarıldım,Ataberk'e bakıp içinden küfürler savurmaya başladım.Mesafeli bir şekilde sarılmak için kolumu hafif uzattım fakat onun çekmesi ile dengemi kaybettiğim için kolumu sıkıca tutup kendine bastırdı pislik fırsatçı hemen ayrılıp yerime oturdum.

Ege o kadar huzursuz duruyordu ki Ataberk'e kitlenip kalmıştı,Berk ve Ali'de sarılırken yaptığı yüzünden her an saldıracakmış gibi duruyordu keza bende bi o kadar sinirliydim.Esma bana bakıp sinirle şerefsiz diye mırıldandı.

Ege'ye baktığımda resmen kitlenip kalmıştı.Kafasını bana doğru çevirdi ve ayaklandı.

"Bizim önemli bir işimiz vardı lütfen kusura bakmayın müsadenizi istesek,Hakan amca çok önemli"

Babam kafasını salladı bana kafasıyla yürü işareti yapınca ayaklandım.Yengem biraz daha otursaydınız ne oldu ki gibi şeyler sıralıyordu.Amcamın elini öpüp yengeme sarıldım ve Ege ile evden çıktık.Arabaya doğru ilerledik villanın iç kısmından çıkana kadar tek kelime etmedi.

Caddeye çıkınca ara sokağa girip arabayı durdurdu.

"O ataberk midir nedir o çocukta ne var ?"

"Bir şey yok Ege ne olacak ki"

Onu getirmekle cidden büyük hata yapmıştım.

"Ben salak değilim Defne o bakışlarından hareketlerinden tepkilerinizden anladım ne var o şerefsizde"

Sıkıntıyla bir nefes verdim,kafasına koyduysa öğrenecekti ama başına bela açmasını istemiyordum.

"Biz sen daha mahalleye geri dönmeden önce onlarla çok sıkı fıkıydık bir gün buluşmuştuk.Esma,Eda,Ali,Berk,Eylem,Ataberk ve ben sonra Ataberk orada bana karşı bi hissi olduğunu söyledi.Berkle Ali bunu duyunca bi daha asla konuşmamızı istemedi bende konuşmazdım zaten o zamandan beri aramız açık işte"

Öyle sinirliydi ki damarları ortaya çıkmıştı.

"Abinler annenler bilmiyor mu niye aynı ortama sokuyor,amcan ikinizi ne demeye birlikte yollamaya çalıştı"

"Abimlerde Amcam'larda bilmiyor Ataberk kendi demiştir amcam art niyet aramamıştır."

Sinirle önüne bakıp bana geri döndü.

"Sen eğer aynı ortamda olmaktan rahatsız oluyorsan bu saatten sonra kimse seni aynı ortama sokamaz hem ben göstereceğim ona yol yordam nasıl olur o zaman belki adam olur Piç kurusu"

Sıkıntılı bir nefes verip gözlerimi devirdim,cidden bi kavga kaldıramazdım.

"Ege lütfen o seviyesiz sende mi öylesin bırak o kendi cahilliğinde boğulsun."

Beni asla dinlemiyor ve uzanıp kemerimi takıyordu.Benimkini takıp kendisininkini takmadan arabayı çalıştırdı fakat ben uzanıp onunkini de taktım tepki vermeyip arabayı sürmeye başladı.

"Birde sarılırken çekiyor şerefsiz ulan bende ona göstermezsem dünyanın kaç bucak olduğunu"

Ege'ye dönüp gözlerimi devirdim ona dil dökmekten bıkmıştım.Ama o bela bulmaktan bıkmamıştı,camımı açıp biraz hava aldım boğazım öylesine ağrıyordu ki bu hava da hasta olmak cidden istemiyordum.

Üsküdar'a varınca Ege bir işi olduğunu söyleyip beni eve bıraktı.Banyoya girip güzelce bi duş aldım.Resmen dökülüyordum her yerim ağrıyor kolumu kaldıramıyordum.

Evde tek olduğum için hafif tırssamda televizyonu açınca rahatladım yorganı üstüme çekip televizyon izlemeye başladım fakat ölümüne uykum vardı banyo beni mayıştırmıştı ki zaten kısa süre de çoktan taklaya geldim.