Yüksekten düşerek yani yatağımdan uyanmıştım.Etrafa bakındığımda karanlıktı yavaşça ayağa kalktım o nasıl bir kabustu öyle sanki kabus değil de gerçekti.Üstüm başım su içinde kalmıştı.
Öylesine başım ağrıyordu ki kabusun etkisinden bir türlü çıkamıyordum,hem kendime gelmek için hemde terlediğim için hızla duş aldım saat sabah 7'ye geliyordu.Dün saat 10'da Ege beni bıraktığında hemen uyuyakalmıştım.Hızlıca çarşaflarımı değiştirdim.
Hırka giyip balkona geçtim sandalyeye oturup sokağı izledim.Saçma sapan bir rüya görmüştüm,kafamda değişik şeyler kurmuştum yine.
Hasta olduğum zamanlara geri dönmek istemiyordum.Derin nefesler aldım artık kendime eziyet etmeyecektim.
Tek istediğim mutlu olmaktı bu kadar o yüzden o rüyayı beynimden atmak için başka şeyler düşünmeye başladım.
Esma evlenmişti ve Çınar o da evleniyordu ve birde ben yavaş yavaş hazırlıklara başlamamız gerekiyordu.Her şey çok güzel olacaktı.
Mahallenin sessizliği işe ya da okula gitmek için evden çıkanlarla bozulmaya başlamıştı.Suheda abla yüzünde güller açarak binadan çıkmıştı bu kadın sabahın köründe bile mutluydu yahu
Bizim kapı açılınca kendimi azıcık geri çektim sinan abim ve babam çıkmıştı işe gidiyorlardı.Ama beni görmemişlerdi.10 dakika geçmeden amcam ve sonra eniştem indi.
Kuzenlerim ve Çınar'da okul için çıktığında boş adam olduğum suratıma çarpıldı.Çınar Eslem'i beklemişti ve birlikte ilerlemişlerdi.Sinsice onları izlediğim için kimse beni görmüyordu.
Salih amca da bakkalı açtığında yavaş yavaş mahalle uyanıyordu.Berat ve Kenan bakkalın önünde buluştuğunda kaşlarımı çattım Ege neredeydi ?
Normalde birlikte çıkarlardı.Bir süre daha izledim Egelerin binasını kısa süre sonra da abisi ile çıktılar uzun zamandır abisini görememiştim.
Egeyi gördüğüm için içeri geçmeye karar verdim ama Egenin göz ucuyla balkona bakıp beni görünce tekrar dikkatli bakması ile oturmaya devam ettim.
Kaşlarını çatmıştı ters bir şey olduğunu hissetmemesi için kocaman gülümsedim ve elimle öpücük attım bıyık altından gülümsedi ama hala kaşları çatıktı.Telefonum çaldığında hemen açtım tabikide bu Egeydi.
"Efendim canımın içi"
Tatlı tatlı konuşmaya çalıştım yalandan canının sıkılmasını istemiyordum.
"Acaba bu saatte balkonda ne yapıyor olabilirsiniz Defne hanım ?"
"Senin evden çıkmanı gözlemek istedim o yüzden."
Benim gülüşüme onun gülüşü de eklendiğinde sesine hayran olduğumu tekrar anladım.
"Öyle olsun bakalım ama hava serin bende çıktım gir içeri artık."
"Tamam tamam giriyorum da sen böyle her sabah benim odama mı bakıyorsun acaba"
Çünkü onun dışında hiç kimse fark bile etmemişti yani yakın yakın çevrem diğerleri görmüştü de.
"Tabi bakıcam kızım o odada canım var benim."
"Ooo sabah sabah uykusuzluk sende romantiklik yapmış."
Arabanın önüne yaslanmış salak salak bana sırıtıyordu ah çok seviyordum onu.
"Ben her zaman romantiğim."
Gözlerimi devirdim ben asla göremiyordum ama o romantikliği nedense
"Neyse hadi sende bin arabaya hava soğuk bende uyucam giriyorum içeriye görüşürüz seni seviyorummm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASMALI SAKİNLERİ
Teen FictionEvet gariptiler onlar,küçücük kalbine bi kızın aşkını sığdırmış bi oğlan,minik kızının büyümesini beklemiş kendini sığdırmıştı o kızın kalbine birlikte sarmışlardı yaralarını ve birlikte açmışlardı yeni yaralarını.