ÇS 24

121 11 0
                                    

Medya çok hoş;)
________________________________

Arabanın kapısı açılmıştı. Nerede olduğumu hatırlayınca gözlerimi açtım. Uykum ağırdı ve uyanamıyordum.

Kendime geldiğimde Nisa ve Rüzgar bize bakıp sessizce gülüyorlardı. Kaç saat geçtiğini bilmiyordum ama çok uzun bir süredir uyuyordum sanırım.

Kafamı kaldırdım, Durukan'ın omzumda yatıyordum, bu da Nisa ve Rüzgar'ın neye güldüğünü açıklıyordu. Nisa her zamanki gibi bizi shiplemiş olmalıydı.

Kafamı kaldırınca Durukan da uyanmıştı. Sanırım onun da uykusu ağırdı. Saate baktığımda gece 03.00 olduğunu fark ettim. Eve gitmeliydik artık.

Yarın alışveriş yapacaktık mezuniyet için. Elbise giymeyi sevmesem de Nisa çok ısrar etmişti.

Kısa bir yolculuktan sonra eve gelmiştik. Rüzgar ve Durukan'a kalmarı için çok ısrar etsek de eve gitmek istediklerini söylemişlerdi. Uykum açılmıştı. Eve girince TV izlemeye karar verdim. Uykum gelene kadar izleyecektim. Bir dizi bulup izlemeye başladım.

Gözlerim ağırlaşmaya başlayınca televizyonu kapatıp odama geçtim. Saat 04.30 olmuştu. Gözlerimi kapatmamla uyumam bir olmuştu.
_________________

Sabah kalkmak çok zor olsa da kahvaltı yapıp dışarı çıktık. Heyecanlıydım. Mezuniyet gününe az kalmıştı. Bay D kimliğini açıklayacaktı o gün. Yaklaşık iki aydır konuşuyorduk. Bu aralar yoğun olduğum için interneti açmıyordum hiç.

Ders çalışıyordum vakit buldukça. Tabi sadece hafta içi çalışıyordum. Hedefim çok yüksek değildi. Derslerim de iyiydi. Hafta sonunu kendime ayırıyordum çünkü okul çok sıkıyordu.

Alışverişi bitirip eve gelmiştik. Ben siyah bir elbise almıştım. Nisa ise açık pembe...

Akşam olduğunda yemek hazırlamaya başladık. Lara ortalarda yoktu. Sabah 09.30'da uyanmıştık ama o yoktu. Numarası bende yoktu, Nisa'ya da söyleyemezdim aramasını.

Yemek hazırdı. Tam sofraya oturmuştuk ki kapı çaldı. Masadan kalkıp kapıyı açtım. Lara gelmişti. Nisa istifini bozmadan yemeye başlamıştı.

"Biz de tam yemek yiyorduk. Sana da getireyim mi istersen."

"Kendisi alsın."

"Nisa elime yapışmaz ya. Bu kadar kaba olma. O senin ablan!"

"Hayır ablam falan değil. Hangi abla kardeşinin en sevdiklerini elinden alır ki?"

Lara'nın gözleri dolmuştu. Şaşırmıştım. Kolay kolay aglamazdı ama şimdi kendini tutamamıştı sanırım.

"Teşekkür ederim Dolunay. Yedim ben." diyip yukarı çıkmaya başladı.

"Nisa bu kadar sert olmak zorunda değilsin. Tamam, zamanında kötü şeyler yapmış olabilir ama herkes ikinci bir şansı hakeder."

Çilekli Süt'ümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin