Uzun bir yürüyüşten sonra saat kulesine gelmiştik. Gelirken yolda bir şeyler atıştırmıștık, deniz kenarında yürüyüp martılara simit atmıştık. Okul açılmadan önce güzel vakit geçirmek istiyordum. Dolunay'ın olduğu her an güzeldi gerçi benim için.
Sonbahara yaklaşıyorduk. Hava serinlemeye başlamıştı. Antalya'daki bunaltıcı bir hava olsa da İstanbul'a her daim serin bir hava olurdu. Sonbaharı yağmurla karşılardı. Ama bugün şansımıza sıcak geçmişti. Ve bugün Dolunay vardı. Yani Ay'ın evlerinden biri olan Dolunay... Ve Ay Parça'm bunu bilmiyordu. Sürprizimin içine bunu da katacaktım.
Galata Kulesi'ne çıkmak çok güzel bir şeydi. Daha önce de çıkmıştım ama bu seferki farklıydı. Hava kararmıştı. Ay'ın doğmasına dakikalar kalmıştı. Ay gökyüzünde parladığında ben de sürprizimi gerçekleştirecektim. Bu sürprizi şimdi söyleyemem tabi. Sizin de onla birlikte öğrenmenizi istiyorum.
Kuleye çıkmıştık sonunda. Gökyüzü tamamen berraktı. Ne bulut ne de yıldız vardı. Önce Ay doğacak, sonra yıldızlar tüm güzelliğini ortaya serecekti.
"Burası çok güzel Durukan. Senelerdir buradayım ama buraya hiç gelmemiştim. Bilseydim daha önce gelirdim."
"Evet, bitanem çok güzel. Ama senin güzelliğinin yanında sönük kalıyor."
Hemen de utanmıştı. İltifat ettiğimde yüzü kızarıyor, konuşamıyordu. Bu özelliği beni benden alıyordu.
Ay'ın doğusuna bir dakika kalmıştı. O gökyüzünde parladığında yapacaktım. Günlerce düşünmüştüm bunu. Daha çok erkendi. Ama ilk adımı atmak istiyordum.
Hiç konuşmadan gökyüzünü izledik bir süre. Gökyüzüne baktıkça kendinden geçiyordu. Dolunay gökyüzünü izliyordu, bense onu... Hiçbir manzara onun bu halinden güzel değildi.
Sonunda Ay doğmuştu. Tamamen gökyüzüne ulaştığında ise hava fişekleri patlamaya başlamıştı. Her sene Dolunay olduğunda bunu yapıyorlardı. Ve burası çok kalabalık oluyordu. Baya uğraşmıştım yer bulabilmek için.
"Bu... Bu çok güzel. Hayatımda bu kadar güzel bir şey görmedim diyebilirim. Bugün özel bir gün mü?"
"Sayılır. Her sene Dolunay olduğunda yapılır. Ve ben de bu sene Dolunay'sam Dolunay'ımı izlemek istedim."
Bana büyük bir gülümsemeyle karşılık verdi. Gözlerine baktım bir süre. Kendisinden çok gözleri gülüyordu bana bakarken. O da bana aşıktı. Bunu baya bir belli ediyordu.
" Ay Parça'm, ilk göz ağrım, her şeyim... Biliyorum daha cin erken. İkimiz de henüz öğrenciyiz. Önümüzde çok yıllar var daha. Ama ben bir adım atmak istiyorum."
Hiçbir şey demeden benim söyleyeceklerimi bekliyordu. Pantolonumun cebinden bir kutu çıkarıp diz çöktüm.
" Benden önce hep çilekli süte verdin tüm aşkını, tüm sevincini onunla yaşadın. Diyeceğim şu ki bundan sonra çilekli sütün ben olsam, her üzüldüğünde bana gelsen, mutluluğunu benimle yaşasan... Evet der misin? Benimle evlenir misin Ay Parça'm?"
"Ben çocukluğumu yaşayamadım. Diğer çocuklar oyun oynarken ben içerde bakıcımın istekleriyle uğraştım. Ailem hiç olmadı. Ve senin ailem olmanı gerçekten çok isterim. Evet Durukan. Seninle evlenirim."
Bir an ne diyeceğimi bilemedim. Diğer kızlar gibi saçma sapan davranmayıp benden ailesi olmamı istemişti. O çocukluğunu yaşayamamıştı. Oyuncakları olmamıştı belki de. Ailesi hiç yanında olmamıştı.
Bir şey demeden parmağına yüzüğü takıp ayağa kalktım. Kalkmamla boynuma sarılması bir olmuştu. Onu mutluluktan ağlatmıştım. Bu anı hiçbir şeye değişmezdim.
"Hangi duamın kabulü, hangi iyiliğimi karşılığısın sen Durukan? Seni hakedecek ne yaptım ki ben? Beni sevmen için ne yaptım?"
"Asıl sen hangi iyiliğimin karşılığısın? Seni seviyorum Dolunay'ım."
"Seni seviyorum Çilekli Süt'üm."
_____________________________Final gibi dursa da ikinci kitap gelecek. Bu kitapta gösterdiğiniz ilgi ve destek için teşekkür ederim. İkinci kitapta görüşmek umuduyla...
İnstagram hesabım:
@ayparcasi._09
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilekli Süt'üm
Teen FictionAy parçam... Her şeyim... İlk aşkım... Ay Parçası için yeni bir aşk mı doğacak yoksa yeni bir hayal kırıklığı mı? 054***: Bir gün beni de çilekli sütü sevdiğin kadar sever misin Ay Parçası?.. Yayımlanmaya başladığı tarih: 💎14.02.2019💎