ÇS 33

60 3 0
                                    

Pastalarımızı yemiştik. Saat gece 11 olmuştu ve sanırım eve gidecektik. Tabi Esin gitmemizi istemiyordu. Onu ikna edebilirsek gidip uyuyacaktık.

"Esin, lütfen gidelim artık. Başka zaman yine geliriz."

"Ama mızıkçılık yapıyorsunuz. Bir oyun oynayacağız. Ondan sonra herkes dağılacak zaten."

Durukan'a baktım. Onun yüzünde de aynı ifade vardı: Biz buraya neden geldik?

"Esin'ciğim gerçekten yorulduk ve bir an önce uyumak istiyoruz. Değil mi Durukan?"

Hevesle kafasıyla onayladı. Neredeyse dakikalardır gitmeye çalışıyorduk. Ama Esin sağolsun(!) bırakmıyordu. Oyun oynayalım diye tutturmuştu. Oyun dediği de "Doğruluk mu Cesaret mi" oyunuydu. Nefret ediyordum o oyundan. Ortaokulda bu oyun yüzünden disipline gidiyorduk sınıfça. O zamandan beri oynamamıştım.

"Hem ben o oyundan nefret ederim."

"Bir kerecik oynayalım. N'olursunuz ya!"

Durukan bıkmış bir ifadeyle etrafa bakıyordu. En sonunda Esin'e dönüp konuştu:

"Tamam, kalıyoruz."

Esin sevinçle çığlık atmaya başladı. İkimiz de kulaklarımızı kapatmak zorunda kalmıştık.

"Ama iki şartımız var. Birincisi bir daha çığlık atmak yok. İkincisi ise başkasının sevgilisiyle ilgili öpme vb. +18 şeyler söylemek yok."

Bunu söylerken bana bakmıştı. Başımla onaylayınca tebessüm etti.

"Tamam, şartlarını kabul ediyorum."

"Peki, anlaştık."

"Haydi o zaman. Bizimkiler başlamıştır bile oyuna."

Biraz ileride yuvarlak masada oturanlara baktım. Gerçekten de başlamışlardı. Onlara doğru ilerledik. Durukan geldiğimizden beri sadece pasta yerken bırakmıştı elimi. Şu anda da tutuyordu. Sanki ömrü boyunca hiç bırakmayacakmıș gibi hem de...

"Sonunda gelebildiniz." diyip göz devirmişti Çağrı. O çocuğu hiç sevememiştim zaten. Bir şey demeden bize ayrılan yere oturduk. Yan yana iki yer boştu Allah'tan. Yoksa Durukan benim yanımdaki birini kaldırırdı. Diğer yanımda Sena oturuyordu. Ona küçük bir tebessüm edip diğerlerine döndüm.

Esin doğum günü çocuğu olarak şişeyi çevirmişti. Seda ve Erdem'in ortasında durunca Erdem sordu:

"D mi C mi?"

Bu ne üşengeçlik Allah'ım ya!

"Doğruluk..."

"Burdan biriyle yatacak olsan kiminle yatardın?"

Daha oyunun başında +18 sorulara başlamışlardı. Bir de oyuna başlamadan +18 şeyler söylemek yok diye uyarmıştık.

Seda çok beklemeden cevap verdi:

"Seninle."

Hepimiz bu açık sözlüğüne şaşırmıştık. Erdem ise en çok şaşıran kişiydi. Bir şey demeden şişeyi çevirdi. Sena Durukan'a soruyordu.

Durukan "Cesaret" diyince ona baktım. Ne diyeceklerini bilmeden nasıl bunu diyebiliyordu ki?

"Oo, yeni çocuk cesaretli çıktı!"

Çağrı demişti tabi ki bunu. Benim kötü bakışlarımla karşılaşınca gözlerini kaçırdı tabi.

"Tamam, soruyorum. Dolunay hariç birini öp."

Çilekli Süt'ümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin