Çilekli Süt'üm

ÇS 28

Okul kapanalı 2 ay olmuştu. Çiftin bu sürede araları hep iyi olmuştu. Sınava 1 haftadan az kalmıştı. Dolunay özel ders almış, eksik olan konularını tamamlamıştı ve sınava hazırdı. Bir aksilik çıkmazsa istediği bölüme rahatça girebilirdi.

Durukan da aynı şekilde tüm konuları bitirmişti. Farklı üniversite istiyorlardı. Buna canı sıkılsa da önemli olan ikisinin de istedikleri üniversiteyi kazanmalarıydı.

Nisa ve Rüzgar hâlâ aynıydı. Sadece ders çalışıyorlar, çok vakit geçirmiyorlardı. Arkadaştan öteydiler ama sevgili de değillerdi.

Nisa korkuyordu. İkisi farklı sehire gideceklerdi. Birbirlerini sevseler de ayrılmak zorunda kalacaklardı. Bu yüzden sevgili olmak istemiyordu Rüzgar'la.

Sınav sonrasında her şey belli olacaktı. Eğer aynı yeri kazanırlarsa açılacaktı Nisa. Kazanmazlarsa da ikisi de önüne bakacaktı.
_______________

"Ya ben çok heyecanlıyım. Sanırım sınava girmeyeceğim."

"Saçmalama Dolunay. Buraya kadar gelmişken geri dönemezsin."

"İçime doğuyor, istediğim yeri kazanamayacağım."

"Böyle düşünme, çok çalıştın. Emeklerinin karşılığını alacaksın."

"Of! Ben bilmiyorum."

"Kendine güven sadece."

Bir şey demeden evden çıktım. Gerçekten çok heyecanlıydım. Süre sıkıntım vardı denemelerde. Şimdi de öyle olacaktı muhtemelen. Tüm konuları tamamlamıştım ama sürede sorun yaşıyordum.

Sınav merkezine gelmiştik. Sınav gereçlerini biz getirmiyorduk zaten. Bir tek kimlik ve sınav giriş belgesini getiriyorduk biz. Kapıdaki görevliye elimdekileri gösterip içeriye girdim. Hepimizin sınavı farklı yerlerdeydi.

Sınıfımı bulup yerime oturdum. Arka sıralardan biri denk gelmişti bana. Önlerde olsa daha çok heyecanlanırdım.

Sınav başlamıştı. Çok stresli geçiyordu. Böyle giderse hiçbir üniversiteyi kazanamazdım. Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Stresim biraz olsun azalmıştı. Kitapçığı tekrardan açıp Türkçe sorularına odaklandım.

Türkçeyi 38 dakikada bitirip Sosyal ve Fen sorularını yaptım. En sin Matematiği de bitirip kitapçığı kapattım. Matematikten boşlarım vardı. Buna rağmen sınavım iyi geçmişti.

Sınav süresi dolunca kendimi dışarı attım. Heyecanım geçmişti. Tabi yarın da sınav vardı. Onun daha iyi geçeceğini düşünüyordum.

Hiç oyalanmadan Durukan'ı aradım. İlk çalışta açmıştı.

"Ay Parça'm?"

"Canım nerdesin?"

"Sınavdan şimdi çıktım. Eve geçiyordum."

"Ben bir şey isteyebilir miyim?"

"Söyle bir tanem."

"Benim matematikten eksik olduğum bir konu kaldı. Onu çalıştırır mısın diyecektim."

"Tabi ki. Nerede çalışalım?"

"Bize gel istersen. Hem yemek de yeriz."

"Olur canım, sen geç eve ben de geliyorum."

"Tamam. Görüşürüz."

Telefonu kapatıp eve yürümeye başladım. Uzaktı evim biraz ama ben yürümeyi seviyordum. Biraz yürüyüşten sonra eve gelmiştim. Rahat bir şeyler giyip televizyonun karşısına oturdum. Birkaç dakika sonra kapı çaldı. Gidip açtım.