14

14.7K 861 110
                                    

-Ay canım hiç sorma. İmza kampanyası falan başlatmıştık okulun ilk dönemlerinde malesef bir işe yaramadı. Okuldan göndermeye kimsenin gücü yetmedi adamı. Demek öldürmüşler birini yine mafya bozuntuları ?

-Şekerim sadece öldürmüş olsalar keşke. Biliyorsun babam emniyette, yıllardır cinayet dosyalarına bakıyorum ilk defa bir ceset beni bu kadar etkiledi dedi.

-Ne yapmışlar ki ?

-Neredeyse tüm kemikleri kırık çıkmış otopsi raporuna göre. Derisini yüzüp kızgın yağ dökmüşler bedenine. İç organlarından da eksik olanlar varmış. Ki kanında yüksek oranda uyuşturucu maddeden kaynaklı zehirleme de varmış.

-İnanamıyorum bunu yapanlar insan olamaz !

Bağıra bağıra konuşan grupta ki gözler bana dönünce bir an afalladım.

-Bebeğim, onlar da onların etrafında dolanan amiplerde sonunda belasını bulur, buna şüphen olmasın. Babam bu işin peşini bırakmayacağını söyledi.

Gözlerimi devirdim. Ben buna katlanamıyordum işte. Ayşe sanki ateş için salya sümük ağlamamış ve tüm okulun diline düşmemiş gibi, yanında ki diğer kızlar, ateşi görünce şekilden şekle girmiyormuş gibi, hem arkasından atıp tutuyor hem de bana bulaşma kararı aldıklarını bariz belli ediyorlardı.

Dertleri onun yaptığından emin olmadıkları, cani bir cinayeti ateşin üzerine yıkmak değildi. Ki ateşten yana oluru olsa kapısında köpek olacaklarınada adım kadar emindim ben. Onların içinde ki kötülük alevleri, bir kaç gündür ateşin çevresinde beni görmeleri yüzünden harlanıyordu.

O yüzden saçma dedektiflik teorilerini alıp münasip bir yerlerine sokmalarından yana olduğumu belli eden bir tavır sergiledim.

Nihayet dersler bittiğinde, bir artı bir daireme dönmek için bindiğim otobüste, cam kenarına geçmiş kulaklığımı takmış müzik dinlerken söyledikleri dönüyordu beynimde.
Gerçekten iğrenç ve insanlık dışıydı işlenen cinayet. Kendimi bildim bileli hümanist bir yapım olduğundan, bir canlının nasıl olurda bu denli şiddet eğilimi gösterdiğini almıyordu kafam. Gerçi benim kafam biraz kalındı. Belki de sorun bendeydi.

Kafam ne denli kalınsa, kalbim de o kadar naif ve inceydi. Bu cinayetin sorumlusu değildi belki, ama başka bir cinayetin, başka bir manyaklığın, sorumlusu olabilirdi.

Elleri kanlı bir adam olan ateşe hissettiğim şeylerden dolayı, suçluluk duymayı bıraktığımı düşünüyordum ama, sanırım asla geri plana atamayacaktım ben bu durumu.

Evime yakın bir durakta inip, yürümeye başladığımda kulaklıklarım hala kulağımdaydı. Fakat bedenim ürpermişti bir anda. Arkamda biri vardı. Takip ediliyor olmanın verdiği gerginliği en ince damarlarıma değin hissederken, bir an da koşmaya başladım. Zaten evime yakındım. Sarı apartman göründüğünde sevinçten ağlayacaktım neredeyse, çünkü koşarken kulaklıklar kaymıştı ve ben arkamda koşan diğer ayak seslerini rahatlıkla işitiyordum ve bunun rahatlamama, yardımcı olduğu söylenemezdi.

Hızımı biraz daha arttırmaya hazırlanırken, omzum da hissettiğim elle çığlık attım. Nefeslerim birbirine girmiş, ellerinden kurtulmak için resmen çırpınırken nefesini ensemde hissettim.

-Rahat dur.

Bozuk bir aksan ve kalın bir ses ile telaffuz edilmiş cümle, enseme çarpıp duran nefes, omzum ve belime sarılmış eller.. kurtulmak için biraz daha çırpınınca tutuşu daha da sertleşti ve kalın sesiyle tekrar konuşmaya başladı.

-Çırpınma, ateş gönderdi bizi.

-Neden ?

Cevap vermediler. Ama onları tanımıştım.

Bedenimi terk etmeye çalışan ruhum, nihayet duyduğu şeylerden sonra biraz sakinleşti.
Ben bu ragnarın torununu, zaten hiç sevmemiştim. Anlamıyorum, neden korkutuyorsun ? Adam gibi çıksana karşıma neredeyse korkudan öldüreceklerdi beni. Yanında duran diğer iri yarı adam ve viking torununa atabildiğim en kötü bakışları attım. Fakat ellerim, bedenim, her yerim titriyordu. Sanırım bu da bakışlarımın tesirini baya kötü etkiliyordu.

Eve girene kadar peşimden gelmiş, gergin bedenimin gevşemesine izin vermemişlerdi. Derin bir nefes aldım. Kime bulaştığımı yeni yeni idrak etmeye başlamıştım sanırım. Bir şikayetim yoktu tamam fakat neden peşimden adam gönderdiğini anlayamamıştım.

Uzak Dur [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin