Bölüm 7

127 31 4
                                    

Kalenin gizli tünelinden çıktığımızda derin bir nefes aldım. Melisa ağlar bir şekilde "Mücahit nerede?" diye sordu. Yanımızdaki Sarı saçlı adam yani Jaw sessizce Melisaya döndü

"O herif eminim hayattadır sen kendin için endişelen."

Haklı.

Ortamı yumuşatmak amacıyla Melisanın yanına gittim, ağlıyordu.

"Hey" dedim

"Korkmana gerek yok. Biliyorsun o ölmez."

Hıçkırarak

"Ya ölürse?" dedi

Kötüye bir şey olmaz demek isterdim.

"Ölmeyecek. Kurtulacaktır şimdi biz yolumuza bakıp güvenli bir yer bulalım."

"Katılıyorum" dedi Nisa.

Jaw bize dönerek

"Boş konuşmaya devam edecekseniz Leydi Antoniette'yle sizin yolunuz ayrılıyor." Dedi.

Havalı çocuk. İnsanlar böyle durumdayken nasılda duygusuz tavırlar sergiliyor.

"Ölmek istiyorsan yolunu ayırabilirsin." Dedim nefret dolu bir sesle.

Ne oluyor bana?.

Elim çaktırmadan da olsa silahımdaydı sonuçta Anadolu çocuğu böyle basit adamlara yenilmez.

Jaw yine döndü bu sefer gözlerinde öfke hakimdi.

"Savaş alanında beş dakika bile durmayan kişi beni öldüreceğini mi söylüyor?"

"Bir hamleme bakar!"

"Öyle mi?"

Kılıcını çekti

"Jaw aptallaşma onlar bizim dostumuz." Dedi Antoniette

Jaw bence de aptallaşmasın yoksa ölecek.

"Siz karışmayın!" diyerek kızı itti. Nisa birden atladı

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" onu da hızlıca yere savurdu. Melisa ise donmuş bir şekilde bizi izlemeye devam etti.

Bana bakarak,

"Milletin içinde artistlik yapanın tenhada affı olmaz"

Yok artık bu söz kaç yüzyıldır var yahu?

"Seni hiç öldürmek istememiştim biliyorsun değil mi?" diye sordum

"Sen beni öldüremezsin ahmak!"

"Yanlış cevap!"

Silahı birden çıkardım, düşmanı doğrulttum güvenliğini çektim tam sıkacaktım ki Fiyuvv sesiyle duraksadım. Jaw'ın boğazına ok girmişti

Lan ne oluyor?

"Öldürelim şunları!"

Karşımızdakiler Aidan'In adamlarıydı.

"Kızlar kaçın! Arkanızdayım."

O sırada düşmanlarımdan birine nişan alarak vurdum.

"Koş koş!"

"İlerle ilerle"

Duraksadım ve gelenlerin birkaçına daha sıktım. Ormanlık alanda koşmaya devam ettik

"Ne yapacağız Fatih?" diye bağırdı Nisa sesinde korku vardı.

"Kaçacağız hadi koşun!"

Çalı, çırpı demeden koşmaya devam ettik fakat arkamızda en az yirmi adam vardı. En sonunda durdum.

"Durun!" diye bağırdım. Sonra bir şey demelerine fırsat vermeden

"Yollarımız burada ayrılıyor. Siz soldan soldan ilerleyin ben onları kendime çekeceğim!"

"Seni bırakamayız" dedi Nisa

"Merak etme ölmeyeceğim sadece hayatta kal ve elin tetikte olsun anlaşıldı mı?"

"Hayır!"

"Sana söz veriyorum er yada geç seni bulacağım sadece kaç hadi!"

Kızlar Nisayı kolundan tuttular bende beklemeye başladım.

Bu sefer başrol bize düştü. Umarım ilk bölümden ölmem.

Aidan'ın askerleri nefes nefese çalılardan çıktılar.

"Bizi çok yordun tıfıl"

Gülümseyerek adama baktım

"Öyle mi?"

"Evet" dedi öfkeyle

"Senin tatile çıkma vaktin gelmiş"

"Bumm" adamın kafası patates gibi yarıldı.

Bu öldürdüğüm kaçıncı adam acaba? Niye bir şey hissetmiyorum.

Adamın yere yığılmasıyla koşmaya devam ettim.

"Kaçma!"

"Öleceksin!"

"Tıfıl seni köpeklere yedireceğiz!"

"Yakalarsan yedirirsin!" dedim ki demez olaydım. Çok dikkatsizdim başımı kocaman kavak ağacına vurmuştum

"Ahh" diye inledim sonra ilerlemeye devam ettim.

Al işte şansımı seveyim.

Yolun sonuna gelmiştim. Çıkmaz sokak mı dersin artık her neyse kocaman bir şelale beni bekliyordu.

Seçenek 1 düşmanlarla savaş ve öl

Seçenek 2 şelaleden atla yine öl

Seçenek 3 başka seçenek yok.

"Ha ha ha" dedi azmanlardan biri.

"Bamm"

"Başka konuşmak isteyen var mı?" diyebildim. Adam fısıldadı

"Aynı anda!" ve birlikte saldırdılar. Herhalde 6 kişi filanlardı. Üç mermiyle üçünü indirdim geriye kalanlara sıkmıştım ki mermi bitmişti.

Bu kadar mıydı yani?

Adam tam kılıcı içimden geçirecekti ki sağ tarafa yuvarlandım

"Hadi ama kaçma öl artık!" diye bağırarak kılıcı bir daha savurdu. Yine kaçtım

"Fişuv" ardından gelen çeliğin sesi ve derin kan kokusu. Kafamı yavaşça aşağı eğdim

Artık ölüyüm.

"Ne oldu lan?" dedi adam gülerek. Ben ise hala karnımdan akan kanlara bakıyordum.

Boşluk mu bu

Ah niye ben. Oysa filmlerde hiçte böyle olmuyordu.

AMA BU FİLM DEĞİLDİ Kİ!.

Adam yine homurdandı

"Görüşürüz Tıfıl" ve sert bir tekme. Şelalenin serin sularını hissediyordum.

Kan kaybından ölmezsem bile buradan çakılırsam kesin öleceğim!

Tutun bir şeylere tutun

Hadi

Ah elim

O da ne?

NOT:Arkadaşlar yorumlarınız ve beğenileriniz benim için çok önemli

NOT2: İtiraf edeyim ki yorumlarınız daha önemli

NOT3: Yorum yaparsanız cidden mutlu olurum.

KașifHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin