Bölüm 12

94 17 7
                                    

BÖLÜM 12

Jean dövüşten sonra bedenimi geriden bana verdi. Nisa ile birlikte arkada yürüdük.

"Böyle gereksizce kavga etmenizi cidden beklemezdim" dedi

"O başlattı." Diyebildim

"Tahrik ettin."

"Dediklerim doğruydu!" diye bağırdım

"Bu tahrik ettiğin gerçeğini değiştirmiyor."

"Haklısın" diyerek konuyu kapatmaya karar verdim. Aramızda belli bir süre derin bir sessizlik ortamı oluştu ta ki

"Nasıl kurtuldun Fatih?" demesine kadar. Gerçeği söylemek istemiyordum.

"Bu baya uzun bir hikaye başka bir zaman konuşsak?"

"Karnının yarıldığı gördüm, şelaleden düştün hepsini gördüm!"

"Ne!"

"Öldüğünden emindim!" gözlerinden yaşlar süzüldü.

Birden durdu bende karşısına geçip gözlerindeki yaşları sildim ve tebessüm ettim

"Her şey geçti hayattayım ve olmaya devam edeceğim."

"Ama..."

"Aması yok hayatım." Dedim utangaç bir şekilde

"Romantiğiz bakıyorum"

Gülme lanet mührün, lanet vatandaşı

"Tamam dostum sendeyiz konuş bakalım."

Jeanla konuşmayı bırakıp sözümün devamını getirmeye çalıştım

"Ben senin için yaşamaya devam edeceğim"

Gruptan baya geri kalmıştık tam bunu dile getirecektim ki Nisa birden yaklaştı ve dudaklarıma yapıştı. Derin bir duygu, değişik hisler, mideme inen o garip heyecan hepsi aynı anda yaşanmış değişik ve karmaşık duygulardı.

Dudağımdan çekilince güler bir şekilde

"Sanırım kalp krizinden öleceğim" dedim.

"Yok canım daha neler!" diye güldü

"Seni çok seviyorum Nisa bunu söylememe gerek yoktur herhalde"

"Bende seni..."

"Gruba yetişmemiz lazım biraz hızlanalım.

İki dakikalık hızlı bir yürüyüşün ardından grubumuzun yanına vardık. Lucy aşağı baktıktan sonra sert bir sesle

"Şehir buradan görünüyor." Dedi

"Gerçekten mi!" dedim heyecanlı bir şekilde çünkü Hiddenburg yolunda hayatımın yarısını yaşamış gibi hissediyordum. Nisa ile el ele ilerledik ve uçuruma yaklaştık şehir görünüyordu. Nisa mutlu bir şekilde

"Manzara harika!" dedi

Güler bir şekilde katıldığımı ifade ettim gerçekten katılıyordum da manzara insanı tatmin ediyordu. Ucu bucağı görünmeyen sanki sonsuzluğa uzanan surlarla kaplı, tek çeşit mimariye sahip ortasında ise bizdeki camii ye benzeyen bir yapı vardı.

"Şehir buradan güzel görünüyor olabilir..." dedi Lucy sesinde bir burukluk vardı

"Bu da ne demek?"

"Şehrin içi harap halde. İnsanlar aç, yoksulluk halkı bitirdi..."

Mücahit muhalif bir sesle "Şehrin yöneticileri ne yapıyor?" dedi. Lucy küçümser bir şekilde Mücahit'e döndü

KașifHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin