Bölüm 10

133 23 5
                                    

"ismimi nereden biliyorsun?" dedim şaşkın bir tavırla. Bana dikkatli ve anlamlı bir şekilde baktı gözbebekleri büyüdü, kızardı ve mavi olan gözleri kızıla çaldı.

NE?

"Sakin ol o bir Jewaith"

Jewaith?

"O gözlere sahip olan kişilere verilen isim."

Ben Jeanla konuşmaya dalmışken kadın ince bir ses tonuyla

"Seni ve arkadaşlarını uzun zamandır tanıyorum nedenini boşver."

"Öyle olsun." Diyebildim.

"Hiddenburg'a gidiyorsun değil mi?"

"Aynen."

Kulağıma doğru yaklaştı ve fısıldadı

"Mühür basıldı değil mi?"

Ne demeliyim Jean?

"Evet de."

"Evet" dedikten sonra kendimi duygularımdan arındırdım

"Sen kimsin, neyin nesisin, ismin ne ve benden ne istiyorsun?" dedim hızlıca

"Çok meraklısın." Dedi sakin bir sesle.

"Aradığım cevabı hala alamadım."

"Adım Lucy ve senin tarafındayım bu kadarını bilmen yeterli."

"Ama..." konuşmaya çalışırken kız hızlıca lafa atıldı

"Daha fazla cevap vermeyeceğim önüne bak veya dinlen."

Cevap vermeden önüme döndüm, beni Hiddenburg'ta ne bekliyor ki diye düşünmeye başladım.

Jean akıl vermeyi kes artık.

"Verdiğim akla ihtiyacın olacak."

Her neyse uyumak istiyorum.

"Yerine geçebilirim."

Peki lanet herif geç bakalım.

Birden bir titreme hissettim, kontrol yine benden çıkmış Jean'a geçmişti. Kuş kadar hafif olmuştum kendimi bir ruhtan farksız hissediyordum sanki boşluğa bırakılmış karınca gibiydim. Neyse diyerek güzel hislerin içine kendimi attım ve bilincimi nasıl olduğunu bilmesem de kapattım. DERİN BİR KARANLIK.

"Heyy Fatih uyansan diyorum artık şehre gelmek üzereyiz."

Vücudum birden sarsıldı, ruhum sanki bir borudan ilerliyor gibiydi hızlandı hızlandı, kalp atışlarımda doğru orantılı bir şekilde arttı ve derin bir yutkunuş. Artık bedenimin kontrolü bendeydi. Gözlerimi kırpıştırdım ve kafamı bir oraya bir buraya çevirdim. Lucy elindeki mat siyah çakıyla bir dalı buduyordu. Yine ince bir ses tonuyla

"Jeanla tanışmak güzel bir duyguydu."

Demek Jeanla ben bilincimi kaybetmişken konuşmuşlardı ah ne güzel!

"Demek öyle"

Lucy kafasını bana doğru çevirdi ardından gözü kızıla boyandı ve sonrasında masum bir gülüş atarak.

"Seninle tanışmakta bir o kadar güzel."

Hafif bir tebessüm ettim

"Aynı şeyler senin içinde geçerli." Diyebildim. Lucy konuyu değiştirerek başka şeyleri konuşmaya, anlatmaya başladı en sonunda da

"Yarın hepimizin kaderleri baştan yazılacak."

Gülümsemem kayboldu, ciddi bir bakışla

"Bu da ne demek?" dedim.

KașifHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin