18.bölüm

604 35 154
                                    

Nefise karşısındakı odaya taraf ilerler. Karidordakı ışıkların hepsi yanmadığı için yarı karanlıktı. Bu karanlık onu korkutsa da Muzafferin şirketteki varlığıyla sanki bu korkusunu yeniyordu. Elini kapının kulpuna uzatır. İlk kapıyı açıp açmamakta kararsız kalır sonra yavaşca kapıyı açıp karanlık odaya bakar. Karşıdakı yanan küçük lambayla sandalyende kimsenin olmadığını görür. Bir iki adım atıp Muzafferin masasına taraf ilerler. Ama yerde neyese dokunduğu için durur. Bakışlarını yere yönelttiğinde yerde karaltı görür. İlk aklına gelenlerle korkarken sakin olmaya çalışır.

Nefise: ışık. Işık ne nerde? Nefise heyecanla arkaya döner. Zar zor yürüyerek kapının yanına ulaşıp ışığı arar. Bir kaç saniyelik aramadan sonra ışığı bulup açar. Işığın açılmasıyla Nefise yerde yatan adama bakar. Muzafferdi bu. Nefise kendini kontrol etmekte zorlanır. Nolduğunu daha bilmiyordu. Bu fikir aklına geldiğinde soğukkanlı olmaya çalışzar zor yürüyerek Muzaffere ulaşır. Dizlerini yere atıp ilk Muzafferin başını kucağına alır.

Nefise: Muzaffer. Nefisenin anında gözleri dolarken sanki sesinin çıkmadığını sanar. Demişmiydi? Muzafferin ismini söyleye bilmişmiydi?

Nefise: Muzafffer. Nefise bu defa daha yüksek sesle söyleyip Muzaffer hafif silkeler. Elini yüzünde dolaştırır.

Nefise: no noldu? Nefise daha yeni idrak ediyordu. Muzaffere nolduğunu anlamalı ona yardım etmeli olduğunu. Yavaşca Muzafferin üzerini arar. Siyah gömlek ve siyah cekette birşey belli olmazken Nefise yerdeki kanı fark eder.

Nefise: ka kan var. Nefise ilk heyecandan napıcağını bilmezken sakin olup ona yardım etmeli olduğunu anlar. Muzafferin üzerini arar. Elini yavaşca göğüsüne dokundurduğunda Muzafferin hafif iniltisini duyar.

Nefise: ta tamam kurtarıcam seni. Nefise elini Muzafferin yüzüne yaklaştırıp yüzünü okşamak ister. Ama gördüğü kan iziyle daha çok korkuya kapılır.

Muzaffer: ba babam. Ba babamı a. Muzaffer lafın gerisini getiremez. Hafif açık olan gözlerini kapatır. Yüzü Nefisenin tişörtüne yasladığında Nefise vücudunda Muzafferin sıcak nefesini hiss eder. Yavaşca onu yere bırakıp ayağa kalkamaya çalışır. Sonunda ayağa kalkıp sendeleyerek Muzafferin masasına taraf ilerler. Masada Muzafferin telefonunu arar. Ama bulamaz.

Nefise: yok burda yok. Nefise bağırarak arkaya baktığında Muzafferin ona cevap veremeyeceğini anlar. Hızla Muzaffere yaklaşıp ilk pantalonun ceplerini arar. Sonra aklına gelenle çantasının yanına bıraktığı hırkayı alıp Muzafferin gömleğinin yakasını tek hamlede açar. (😈) göğüsündeki iki kurşun izine takılmamaya çalışarak hırkayı yaraların üzerine bastırmaya çalışır. Hiss ettiği acıyla Muzaffer Nefisenin kolunu tutup sıkar.

Nefise: sa sakin ol. Geçicek. Nefise elini Muzafferin üzerinden çekmeden ceketin ceplerinde telefonu arar. Sonunda telefonu bulur.

Mahir: hadi prenses uyumaya. Mahir bey Elanın elinden tutup merdivenleri çıkıyordu. Telefonun çalmasıyla arkaya döner.

Mahir: telefon salonda kalmış. Ela Mahirin elini bırakıp merdivenlerde koşarak aşağı iner.

Ela: ben alırım dede.Mahir bey Elaya bakar. Böyle koşunca hep korkuyordu. Düşer canı yanar diye korkuyordu. Elanın çoçukluğu aynı Muzaffer gibiydi. Çok haraketliydi.

Mahir: dikkat et. Ela koşarak telefonu dedesine getirir.

Mahir: baban arıyor. Mahir telefonu açar. Konuşmadan diğer taraftakı kişiyi dinler. Ela başını kaldırıp Mahire bakar.

Aşka YenilgiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin