Nefise tam sudan çıkmak isterken Muzaffer müsade etmez. Kucağında Nefiseyle beraber suya atalmıştı Muzaffer o yüzden şuan oda sudaydı. Nefise titreyerek zar zor çıkacaktı ki Muzaffer onu suyun altına çeker. İkisinin gözleri suyun altında buluşunca Muzaffer az acele edip Nefiseyi yakaladığı gibi kendine çeker. Dudaklarını dudaklarına bastırıp kollarıyla sarıp sarmalar sevdiği kadını. Ve öpüşerek suyun yüzeğine çıkarlar. Nefise Muzafferin boynuna sarılıp bacaklarınıda beline sarıp suyun yüzeyinde kalmaya çalışırken Muzaffer gülerek Nefisenin ıslak boynuna öpücükler diziyordu.
Muzaffer: şşş tamam bak yüzdeyiz. Hem hovuz yahu burası. Boğulmassın merak etme. Muzaffer boynuna sarılan kadına bakmak ister. Ama Nefise öyle sarıp sarmalamıştı ki onu yüzüne bile bakamıyordu. Muzafferde hafif üşüdüğünü hiss edince Nefiseyi bırakmadan onu tutarak ilerleyerek havuzdan çıkar.
Aradan biraz zaman geçer. NefMuz odada üzerlerini giyinmiş Nefise saçlarını kurutuyordu. Muzaffer elinde iki kahveyle odaya gelir.
Muzaffer: sıcak kahve yaptım. İç ısınırsın. Nefise kahveyi alıp bir iki yudum alır.
Nefise: hastalanmasak iyidir. Nefise dışarda yağan yağmura bakar.
Muzaffer: sıcak kahveyi iç birşey olmaz.
Nefise: umarım. Nefise kahvesini içer. Artık gece olmuştur. İkisininde kahve içtikten sonra uykusu kaçsada uzun kol pijamalarını giyinip Emiride aralarını alıp yatakta uzanmıştılar.
Muzaffer: çok güzel uyuyor. Böyle masum. Etrafındakı insanların kötülüklerinden habersiz sevgisizlikten habersiz huzurlu bir şekilde. Muzaffer Emirin minik parmaklarını okşar.
Nefise: öyle. Ve iyi insanları tanıyor.
Nefise oğluna yaklaşıp saçlarından öper.
Nefise: ona sevgiyle ilgiyle yaklaşan herkesi seviyor. Kabulleniyor. Muzaffer Nefisenin saçlarını okşar.
Muzaffer: iyiki varsınız. Nefise gülümser. Oda elini Muzafferin yanağına götürür.
Nefise: sende iyiki varsın. Muzaffer yavaşca yaklaşıp Nefisenin alnından öpüp alnını alnına yaslar.
Sabah olmuştur. Emir uyanmış NefMuzun arasında haraket edip duruyordu. Onları ne kadar uyandırmaya çalışsada başaramamıştı. En son küçük sesler çıkararak uyandığını belli eder. Ve tabiki babacığına küçük tekmeler atarak ilk onu uyandırmaya çalışır. Muzaffer yediği tekmeler sonrası hafif gözlerini aralar. Uykulu halde biraz etrafa bakınır. Nefiseyi uyurken görüp gülümser. Yaklaşıp sevdiğine sabah öpücüğü vermek ister. Ama küçük prens buna mani olur. Yediği diğer tekmeyle Muzaffer hafif inler.
Muzaffer: ooo Emir bey uyanmışsınız. Muzaffer karnını tutarak yatakta döner.
Muzaffer: kıskançlık gördüm de bu kadarını görmedim. Muzaffer yatakta doğrulur. Şimdiyse Nefiseyle uğraşan Emire bakar. Nefisenin saçlarına dokunuyor. Biraz daha uyanmasa çekiştirip inciterek onu uyandırmayı planlıyordu küçük bey.
Muzaffer: gel bakiyim sen buraya. Muzaffer Emiri yataktan alıp dizlerinde oturtur.
Muzaffer: orman havası sana yaramadı. Baya bir enerjik oldun. Dünden pek huysuzsun küçük bey. Emir dikkatla Muzafferi dinliyor. Arada iç çekip kendince sesler çıkararak yanıtlıyordu onu.
Muzaffer: beni uyandırdın ama anneyi uyandırmak yok. Muzaffer kucağında Emirle yataktan kalkar. Banyoya gider.
Aradan biraz zaman geçer. Muzaffer ve Emir birlikte kahvaltıyı hazırlamıştı. Muzaffer masaya bakar.
