Muzaffer koltukta yayılmış artık kaçıncı kahvesini içiyordu. Nefise kucağında Emirle salona gelir. Muzafferi koktukta yayılmış görüp yanına gelir.
Nefise: birtanem noldu? Hastamısın? Muzaffer başını kaldırıp Nefiseye bakar.
Muzaffer: yorgunum. Gece uyutmadı Can efendi. Nefise Muzafferin yanağını okşayıp eğilip sabah öpücüğünü bırakır. Muzaffer huzurla gözlerini kapatır.
Nefise: kahvaltıdan sonra uyu uykunu al istersen. Nefise üzülmüştü kocasının haline. Ufaklık baya huysuzdu. İnadı inatdı. Uyumadıysa asla yanındakinide uyutmazdı. Ve geceyi uyumayıp kendi şimdi uyuyordu.
Muzaffer: şirkete gitmem gerek. Toplantım olucak. Nefise bebeğine bakar.
Nefise: özür dilerim ben. Bilsem gece ben kalkardım. Muzaffer gülümser oturduğu koltuktan kalkıp gelip Nefisenin başı üzerinde durur.
Muzaffer: bir çoçukla sadece 3-4 saat vakit geçirdim diye evet uykusuz halinden şikayetçi ve az da huysuzum. Ama sen? 3 çoçukla ilgileniyorsun. Elanın kreşi Emirin ihtiyaçları Can daha bebek. Onun ihtiyaçları hiç bitmiyor. Birde ben varım. Muzaffer eğilip Nefisenin saçlarından öper.
Muzaffer: benimle ilgilenmeye çalışıyorsun 3 çoçukla beraber. Tabi babamı aksatmamanda buna dahil. İlaçlarını vakti vaktinde vermen. Hergün onunla sahile gitmeniz çoçuklarla beraber bunların hepsini biliyor görüyorum. Ben 3-4 saat küçük beye dayansam nolur. Seninle asla rekabet halinde olamam. Senin hızına asla yetişemem ben. Muzaffer güler.
Muzaffer: hem o huysuz nerde? Gece beni uyutmadı kendi uyuyor dimi? Nefise güler.
Nefise: evet nasıl yorulmuşsa uykulu halde kiyafetlerini değiştim uyanmadı bile. Muzaffer güler.
Muzaffer: uyur. Uyur o. Muzaffer Emiri Nefiseden alır.
Muzaffer: paşam. Yaklaşıp yanaklarından öper Emirin.
Muzaffer: gül kokulu oğlum benim. Aslan parçam kardeşin huysuzmu senin? Heh? Huysuzmu o ufaklık? Muzaffer Emirin hırkasını alıp bahçeye çıkar. Tabi Elada koştur koştur gelip Nefise ablasına öpücük verdikten sonra babasının ve kardeşinin yanına gider. Muzaffer kucağında Emir yanında Elayla bahçeyi dolaşır kahvaltı hazır olana kadar. Mahir bey ve Nefise Muzafferleri seyr ederek konuşuyordular.
Mahir: baba olmak ona çok yakışıyor. Bu zamana kadar hep iyi baba oldu. Ama seni tanıdıktan sonra artık sadık bir eş o. Eşi tarafından sevilen bir eş Muzaffer. Ve bu onu çok mutlu ediyor. Nefise gülümser. Mahirin yanında çok konuşamaz.
Mahir: küçük bey nerde? Bu sabah erken uyanmamış galiba. Nefise güler.
Nefise: dün kalkıp Cana bakma sırası Muzafferdeydi. Can onunla olunca geceleri uyumuyor. Muzaffer onunla oynayınca hoşuna gidiyor. Ne kendi uyumuş ne de Muzafferi uyutmuş. Şimdide kendi uyuyor ama Muzaffer işe gidecek. Nefise üzülür.
Mahir: üzülme kızım nolucak. Mahir elini Nefisenin eli üzerine koyar.
Mahir: Muzafferin huyları hepsi. Muzafferde küçükken annesinin yanında erken uyurdu. Annesi bir kere bana bıraksa al sen bak dese. O geceyi ne beni uyuturdu ne de kendi uyurdu. Ee bebek işte geceyi uyumayıncada sabahı uyuyor. Ama koca adam sabahı nasıl uyusun. Az baksın çoçuğunada senin neler çektiğini anlasın. O biriyle baş edemezken sen 3 ne bakıyorsun.
Nefise: kendide bunun farkında ve kabul ediyor. Benim için önemli olan o. Muzaffer çoçuklarla eve gelir.
Muzaffer: Nefise hava güzel. Bugün kahvaltıyı evde yapsakta yarından bahçede yapalım. Hem çoçuklar içinde eğlenceli olur. Nefise onaylar.