Sabahtır.
Muzaffer ona sarılan kollarla hafif gözlerini aralar. İlk nolduğunu anlamaz. Hafif başını kaldırdığında minik prensesinin yatağa geldiğini ve ne zamandır babasından, babasının kokusundan uzak olduğu için ona sarılıp uyuduğunu görür.
Muzaffer: Ela güzelim. Muzaffer hafif dönmeye çalışır yatakta ama Elanın canınıda yakmak istemez. Kendi uyanıp az geri çekilirdise Muzaffer yatakta dönüp onu göğüsüne bastırıp kızının kokusunu soluyarak uykusuna devam edicekti.
Ela uykulu uykulu hafif başını kaldırır.
Ela: baba.
Muzaffer: prensesim. Muzaffer Elayı yavaşca sırtından alıp yatağa bırakır. Sonra yatakta dönüp kızına sımsıkı sarılır. Saçlarına öpücük bırakır.
Muzaffer: uyu bebeğim. Ela daha cevap vermez. Onu saran kocaman kollar arasında kayb olmuş sıcacık yorganın altında çoktan uykuya dalmıştı.
Odanın kapısı açılır. Neslihan odaya girer. Yine sabah koşusundan geliyordu. Muzaffer yatakta arkaya yaslanmış Neslihanı izliyordu. Neslihan günaydın bile demeden banyoya ilerler. Muzaffer karısının arkasınca bakar. Sonra hiç birşey yapmadan gözlerini kapatır yeniden.
Nefise 3 gündür tuttuğu otelin odasındaydı. Emir kaç gündür rahatsız olduğu için Muratla konuşmuş Emiri hastaneye götürücekti. Emirin dün tüm gece ateşi olmuştu. Nefise ilacını verdikten sonra ateşi düşmüştü. Ama yinede halsizdi Emir. Ve tam tedavi olmadan ateşinin yeniden çıkma ihtimali yüksekti. Nefise dün aldığı simitle kahvaltısını yapıp masadan kalkar. Yatağa yaklaşır. Emir uyanmış sessiz sakindi. Nefise yavaşca yatağa oturur.
Nefise: bebeğim. Nefise Emirin alnına dokunur. Hafif ateşi vardı.
Nefise: doktora gidicez iyileşiceksin tamammı ? Murat amcan seni iyileştiricek. Nefise eğilip Emirin alnından öper. Emir halsiz olduğu için ara ara mızıldanıp duruyordu. Nefise Emirin üzerini giydirir. Hırkasının önünü kapatarak yaklaşıp boynuna küçük öpücük bırakır. Emir ne kadar halsiz olsada bu onu güldürmeye yeter.
Nefisr: gül bebeğim. 😍 sen hep gül. Yüzündeki bu gülücük için annen herşeyi yapar. Nefise yataktan kalkıp montunu giyer. Sonra Emire montunu giydirir. Çünki Emir montu giydikten sonra huysuzlanıyor dışarı çıkmak istiyordu.
Karamaner villa.
Muzaffer ve ailesi sabah kahvaltısındaydı. Masada başta Muzafferin babası Mahir bey oturmuştu. Sağ tarafında Muzaffer sol tarafında Neslihan oturmuştu. Küçük prenses Ela babasının yanında yerini almış ve sabah kahvaltılarını baba kız birlikte yapıyordular. Muzaffer bir lokma kendi yerken diğer lokmayı Elaya veriyordu. Bu durum Neslihanın hoşuna gitmesede karşı gelsede bu duruma Mahir beyin cevabıyla daha tek kelime etmemişti. Muzaffer peçeteyle Elanın ağzını siler.
Mahir: Muzaffer işe giderken benide hastaneye bırakırsın. Muzaffer anında elindeki çatalı yere koyar.
Muzaffer: no noldu baba? Rahatsızmısın? Niye bana söylemedin? Dün? Dünmü birşey oldu? Muzaffer endişeyle sorar.
Mahir: yok birşeyim oğlum. Mahir sandalyede arkaya yaslanır.
Muzaffer: ni niye gidiyorsun hastaneye? Muzafferin saniyeler içinde aklına gelmeyen düşünce kalmamıştı. Gözleri hafif dolarken bunun farkına varan Ela ve Mahirdi. Mahir birşey demez. Elaysa küçük elleriyle babasının ellerini tutarak sanki ona destek oluyordu.
Mahir: kaç zamandır uğramıyorum hastaneye. Uğrayayım dedim. Sende işe giderken bırakırsın. Mahir ileri gelip çayından bir yudum alır.