Bölüm 45

6.1K 442 189
                                    

"Bu evet demek oluyor galiba..." gözlerindeki ışıltılarla yüzüne bakan adamdan uzaklaştı. Bu sırada o da cebinden bir yüzük kutusu çıkartmıştı.

"Hayır canım," dedi kollarını göğsünde birleştirip. "Veda öpücüğüydü."

Hayır yani niyeti Barlas'ın kalbine indirmekse, başaracaktı. Adam birazdan hücceten kalpten gidecekti.

"Ne! Hiçte veda öpücüğü gibi değildi bikere. Gayette gelecek vaad ediyordu."

Aslında kadının niyeti sadece şaka yapmaktı.

"Yok ya! Benden iyi mi bileceksin?"

Bu defa da kollarını göğsünde Barlas kavuşturdu. Kötü kötü bakıyordu Nefes'e.  Yanlarına gelen Yusuf, nefeslenmek için öne doğru eğildi ve elini dizine dayadı.

"Umarım evet demiştir. Dalağım şişti sizin yüzünüzden." Sitemle konuşmuştu.

"Yusuf abi?" diye hayretle kendisine döndü Nefes. Ellerini telaşe iki yana kaldırdı Yusuf.

"Ha! Karıştırdın bacım. Birine benzettin herhalde. Memati'yim ben. Öyle dedi bu aha Valla." Cevap vereceği sıra Barlas araya girmişti. Son bir umut diretiyordu.

"Şaka yapıyorsun dimi? Bu arada söyleyim, hayır da desen önemi yok. Elli kere de teklif etmem gerekse ederim. Bezdirme politikası uygularım üzerinde. Yaparım bilirsin yani."

Gururla baktı eserine Nefes. Tek kelime etmeden arkasına bakmadan giden adamı, kovsa da gitmeyecek hale getirmişti. Koltukları kabarmıştı. Yüzğnde istediklerini duymanın verdiği kinayeli bir tebessüm belirdi.

"Ben de her seferinde hayır der, bezdirme politikası uygularım."

"Ya ama hayır ya! Bu salağın süprizi yüzünden Urfa'ya geldim ben. Evet demek zorundasın. Bana ne ya!" Koskoca adam utanmasa yolun ortasında tepinecekti.

"Beni bezdiremezsin Nefes."

"Hıh! Gördük. Arkana bakmadan gittin de beş sene geri dönemedin." Kendi kendisine söylenir gibi devam etti. "Gidip ellerimle almasam, döneceği de yoktu gerçi."

"Oooo!" diye tartışmayı daha da harlayan Yusuf devam etti. "Öyle ölmez yenge sana benim M200'ü vereyim." Önce gözlerini deviren Barlas, bezginlikle kardeşine döndü.

"Kimin tarafındasın sen ya?"

"Evlenmenin!" Duraksadı ve kinaye ile devam etti.  "Ya 35 yaşına geldin, evde kaldın, daha evlenemedin oğlum." Nefes'e döndü sonra hararetle. "Yenge bir al şunu artık ya. Yeminle başımıza kaldı. Gitmiyor."

"Gayet de güzel gidiyor Memati. Zamanın çok da güzel gitmişti. "

"Gitmem bir daha! Yemin ederim seni terk edip de gitmem asla!"

"Aynen valla gidemez. Yeminle gidemez, giderse vururum onu."

Nefes'in de istediği buydu. Gitmesini istemiyordu Barlas'ın. O gittiğinde yaşadıklarını unutamıyordu ve aynı şeyleri yaşamak istemiyordu! Bir daha giderse affedebileceğini de zannetmiyordu.

"Gidersen, haftası geçmeden boşarım seni!" Adam sırıtarak baktı. Sonra uüzü düştü.  Tam ağzını açacaktı ki devam etti Nefes. "Mesleğini biliyorum Barlas. Gitmen gerekeceğini de biliyorum.  Ama bir daha beni terk edersen, yemin ederim döndüğünde başkasıyla evli bulursun beni!"

Bir daha öyle bir şey yapar mıydı? Asla! Kafayı yememişti. Salaklığının ceremesini çokça çekmişti ve çekmeye de devam ediyordu. Aynı hatayı yapıp da aynı şeyleri yaşamaya hiç niyeti yoktu.

NEFESİM OLDUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin