-Taş olsam yandım idi.
Toprak oldum da dayandım..-Aşık Veysel
Bölüm Şarkısı: Murat Başaran- Gülümse Anne
|İyi Okumlar|
Şeytan boyunduruğu altında olan fırsatı geri tepmemiş,planlar kurmaya başlamıştı. Kılıçlar kuşanılmış,savaşa hazır hale gelinilmişti. Bir tarafta iyi diğer tarafta kötü. İkisini verdiği bu savaş kanlı bitecekti. Ama şeytan çok kan istiyordu. Belkide bugüne kadar en büyük savaş olmasını. Öyle olmasa savaş hazırlığına girip düşmanın yanında olmazdı.
(2 saat sonra)
Hançer'den yaklaşık 3 saattir haber alınamıyordu. En son Siyah tim ve askeriyeye giden haber çok şiddetli bir patlama olduğunun haberiydi. Bu haberden sonra kimse ne olduğunu bilmiyordu. Kamptan Hançer sayesinde kurtulan albay ve askerleri ,askeriyeye gelmiş tedavi edilmiştiler. Daha sonra ise Albay Hüsnü Kar, Yarbay Adnan Kurt' a bilgi vermek için odasına gitmişti. Yarbay büyük bir merakla , Albayın konuşmasını bekliyordu. Çünkü yaklaşık 2 aydır kayıp olan tüm bugün şehitleri olmadan geri dönmüştü. Hepsi biliyordu kampta sakladıklarını lakin saldırı yapamıyorlardı. Timin kaybolmasının ardından kampa operasyon düzenlenmesi için hazırlıklar yapılmıştı ancak hançer hepsinden önce davranarak kampı yok etmişti.
"Hüsnü nasıl oldu,nasıl kurtuldunuz?"
Bu iki komutan herşeyden öte kardeşti. Aralarında her ne kadar rütbe farkı olsa bilse ikiside birbirlerinin rütbesini görmez , kardeşim diyerek sarılırdı.
" 2 ay önce çıktığımız operasyonda cephanemiz bitti. Telsizlerden haber veremedik verici vardı. Cephane bitsede çok savaştık,pes etmedik."
Derin bir nefes alarak durdu,o anları tekrar yaşıyor gibiydi. Cephanelerinin bitip,Allah ne verdiyse savaştıklarını hatırladı. Çok sıkıntı çekmişlerdi ancak hiçbiri bir gün bile of dememişti. Hepsinin ağızdan çıkan tek birşey vardı. Vatan Sağolsun...
" Sonra etrafımızı sardılar , direndik ancak rehin aldılar , götürdüler kampa. 2 ay boyunca yapmadıkları çile ,eziyet kalmadı. Aslanlarıma işkence ettiler gözümün önünde, hiçbir şey yapamadım. Elim kolum bağlı öylece seyrettim."
Hüsnü Albay yüzünü yerden kaldırarak ,can dostuna baktı. Gözleri dolmuştu,sanki onlara değilde kendisine işkence edilmişti.
"Ağzımızdan bilgi almaya çalıştılar,ilaçlar verdiler konuşalım diye ,yine olmadı, başaramadılar. En son dediler ki , konuşmuyorsunuz o ki bir işe yarayın. Bize mal taşıttıracaklardı. İçimize yerleştirip,ülke dışına çıkartacaktılar. Sabah oldu bekledik gelsinler diye , gelmediler. Sonra içeri biri girdi üstü simsiyahtı,uzun boylu başında maske vardı ama yüzü açıktı. "
Derin bir nefes alarak masada olan suyu bardağa doldurarak içti. Tekrar nefes alarak devam etti. Bu süreçte gözleri bir an olsun yerden ayrılmıyordu.
" Bir kaç dakika bize öylece baktı. Sonra öyle bir bağırdı ki bütün dağlarda yankılandı sesi. Kamp sorumlusunun adını bağırdı ,adı Fersah'tı. Sonra hızla dışarı çıktı. Ardından bağırışlar,silah sesleri geldi. Aradan biraz vakit geçtikten sonra gelip bizi çözdü. Gidin dedi. Konuşması bozuktu ancak kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Zaten biz yola çıktıktan 20 dakika sonra büyük bir patlama oldu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH HANÇER ( Tamamlandı)
Mystery / ThrillerBir serikatilin bordobereli olma hikâyesi. O ölümün elçisi. Gecenin sessizliği, ölümün ayak sesi. Dağların kızı ,Yurdunun komutanı. Adını bile anmaya korkulan kızın hikayesi... Siyah Hançer