-Dinleyenler ne için dünyanın bir müziği var.
-W.Shakespeare
Bölüm Şarkısı:Mustafa Ceceli- Simsiyah
Keyifli Okumalar 💜
Her insan boşluğa düşer, kendini bir çıkmazın içinde hisseder. Türlü türlü şeyler yaparız , boşluk kapansın diye. Piskoloji çabuk bozulur yaşadığınız kötü bir olayda hemencicik etkilenirsiniz. Gizemde öyleydi ,o sadece amcasını kaybetmemişti. O çocukluğunu, mutluluğunu kaybetmişti.
Eylem , sayesinde herşeyi öğrenmişti. Eylem İzel Keskin. Gizemin hayatta kalan tek dayanağı, dostu. Sahi Eylem acaba o kadar bilgiye nasıl ulaşmıştı, gerçi paranın açamayacağı kapı yoktu bu zamanda. Evde oturmuş ,Eylemin getirdiği zarfı elinde tutuyordu. Eylem gelse ' onlar yanlış bilgiymiş' dese hemen inanırdı. Gizemin çocukluğu diye bir şey kalmamıştı,amcası olacak şerefsiz öldüğünde , çocukluğuda onunla ölmüştü.
Kim isterdiki kahramanın böyle biri olmasını. Amcasını hep kadınlara değer veren, onların el üstünde tutulmasını söylerdi. Ancak dedikleriye yaptıkları uymuyordu. Çünkü amcası binlerce kızın, kadının hayatını karartmıştı.
Kim isterdi böyle bir adamın yeğeni olmak, bizzat Gizem olmak istemiyordu.
Aynı anlarda başka düşüncelere dalan kişide miraçdı. Cenazeye gitmiş uzaktan izlemişti. Cenazenin sonlarına doğru da Gizemle göz göze gelmişti. Kendisi tanımıştı ama gizem tanımamıştı. Şimdiyse aklı gizeme verilen zarftaydı. Kendini meraklı koca karılar gibi hissetti.
Neyse neydi canım ,sonuçta en fazla ne.olabilirdiki . Ama.öyle.diyemiyordu çünkü gizem zarfı okuduktan sonra bakışları değişmişti. Ne kadar uzak olsalarda fark etmişti değişimi.
İçini yiyen bitiren kurtları bir kenara savurarak işinin başına döndü.
Herkes kendi halindeydi, olanlardan sonra herşey durulmuştu sanki. Ama bu işin görünen kısmıydı çünkü arkada büyük işler dönüyordu.
Hançer sonunda öğrenmişti ,miraçın sırrını. İşin aslı oda üzülmüştü kadına . Kim isterdiki annesinin gözünün önünde tecavüz edilip , öldürülmesinin. Simdi anlıyordu hançer aslında neden bu işlere bulaşmadığını.
Şimdi işe yeni avını gözetliyordu. Bu sefer İzmir'deydi. Avukat Hamdi Yazır. Aslında işinde başarılı, oldukça sevilen bir adamdı. İsin aslı öyle değildi tabiki oda bu şehirde kurulan mafya topluluğundaydı. Başı değildi ama büyük işler yapıyordu. Suçsuz insanları hapse tıkıyor, isini kendi çıkarına karşı kullanıyordu. Aklına gelen şeyle gülümsedi hançer.
Bu aksam iki kurban vardı. Biri avukat diğeri ise mafya başıydı. Saat bakımından ilk avukatı öldürmesi uygun düşüyordu. Öylede yapacaktı.
Hiçbir işini hesaplamadan yapmayan hançer ,bu seferde yapmamıştı.
Saat tam 23: 30' du. Şimdi metresinin evinden çıkacaktı. Ne şerefsizler vardı ulan . Avukat evli ve 1 kız çocuk babasıydı. Karısı onu beklerken, kızı babasından istediği çikolata gelecek diye beklerken o ise aldatıyordu. Yazık ki ne yazık.
Hançer bu sefer işi uzatmayacaktı, direk kurşunu kafasına sıkacaktı. İnsanlar hep onun işlediği cinayetleri siyah hançerinden biliyordu. Ama bu sefer farklı bir şey yapmıştı. Elindeki silah ona özeldi. Bir katile, nişancıya yakışır cinsten özel yapım silahtı.
Silahın kabzasında hançer işlemesi vardı. Kurşunlarda dahi yani şimdi herkes eskisi gibi onun olduğunu anlardı.
Avukatın evden çıkmasıyla, direk kafasına nişan alarak sıktı. Yanında adamları vardı ,onu fark etmeden çoktan tüymüştü bile. Kimse onun eline su dökemezdi heralde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH HANÇER ( Tamamlandı)
Misterio / SuspensoBir serikatilin bordobereli olma hikâyesi. O ölümün elçisi. Gecenin sessizliği, ölümün ayak sesi. Dağların kızı ,Yurdunun komutanı. Adını bile anmaya korkulan kızın hikayesi... Siyah Hançer