-Olumlu ve olumsuz duygular da ortak bir kaçış yeridir.
"Karanlık"
-Levent Yıkılmaz
Bölüm Şarkısı: Çağatay Akman-Can Havli
|İyi Okumalar|
Neydi canımızı acıtan. Neydi göz yaşınızı döken.
Acı mı?
Acıya alışmaz mıydı insan?
Niye kendimizi bu kadar kasıyoruz ki. Herkes acı çekiyor sonuçta. Ama öyle değil işte . Ocaklara ateş düşüyor. Analar feryat ediyor. Gök feryatlarla birlikte ağıtlar yakıyor.
Hançer tabana kuvvet koştu.
Olmazdı.
Can kardeşine,yol arkadaşına birşey olamazdı ki. Yanından geçen kurşunları dahi umursamadı. Hiç değilse kardeşinin yanına giderdi. Üzülmezdi şimdi burada ölse. Ama olmazdı. Onun daha yapacağı çok şey vardı.
Canının içini, can çekişiyordu. Kafasını dizlerine koyarak ellerini saçlarında gezdirdi. Daha sonra elleri yüzüne indi. Okşadı her bir köşesini. Anılarını,hatıralarını anmak istercesine.
" Uyan hadi. Aç gözlerini, daha senle yapacağım çok iş var. Bırakma bizi. Bırakma beni. Hadi yıllar önce tuttuğun sözü tut şimdi."
⚡⚡
Kış ayları olmasına rağmen hava oldukça sıcaktı. En azından akşam. Çünkü sabahları dışarı çıkmıyordu. Oda akşam olan havaya göre yorum yapıyordu. Ve ona göre kış ayına göre hava oldukça sıcaktı. Ayağındaki botlarla zemindeki karları eziyordu. Karların içine gömülen botlar, kulak tırmalayıcı sesler çıkarıyordu. Ama kimin umrundaydı. Deri ceketinin ceplerinde olan ellerini yumruk yaparak ısınmasını sağladı. Kafasında ceketinin kapşonu, yüzünü kapatmış açık kalan yerlerini ise karanlık örtmüştü. Onu gören biri şüphe etmeden erkek diyebilirdi.
Daha 19 yaşındaydı ama yaşın pek önemi yoktu. O büyük işler yapıyordu. Kimsenin cesaret edemediği şeylere cesaret edip, ne kadar cesur olduğunu kanıtlıyordu. Onun doğasında vardı korkusuz olmak.
O korkmazdı.
Endişe etmezdi. Kimseyi umusramazdı. Belki de ergenlik zamanı için oldukça asi tavırlardı ama o ergenliğin bile ne olduğunu bilmiyordu.
O küçük yaşta büyümüştü. Koskoca adamlara akıl verecek kadar olgun bir kız olmuştu. Bu yüzden onu tanıyanlar yaşını önemsemezdi.
Akşamın matemi, soğuk havayla birleşmiş geceyi süslüyordu. Ay daha da parlak olmuş geceyi aydınlatmıştı. Ay'ın loş ışığı genç kızın yüzüne vuruyordu.
Bir ay, bir tene ne kadar yakışabilirdi sorusunun somut cevabıydı. Saçlarından çıkan asi tutamlar ay ışığı altında eşsiz bir manzara sunuyordu.
Dar sokaklar arasından geçerken derin nefesler alıyordu. Oldukça yoğun geçen bir gün sonrası gizli cennetinden çıkmış,hava almak istemişti. Sakin ,huzur dolu bir yürüyüş gerçekleştirip ,tekrar cennetine dönecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH HANÇER ( Tamamlandı)
Misterio / SuspensoBir serikatilin bordobereli olma hikâyesi. O ölümün elçisi. Gecenin sessizliği, ölümün ayak sesi. Dağların kızı ,Yurdunun komutanı. Adını bile anmaya korkulan kızın hikayesi... Siyah Hançer