"Sese değil ,sessizliğe..."
Yazar Anlatımıyla
Yüzünü buruşturan Jolie gözlerinde ki keskin acıyla uyandı. Göz kapakları uykusuzluktan kızaran gözlerini sızlatıyor diken misali batıyordu. Kuruyan boğazı için yan tarafında ki komedine uzanıp yarısı dökülmüş bardağı yavaşça yudumladı. Beli , bacakları ve karnında ki acıya gözlerini devirip bardağı aldığı yere koydu. Bedenini dikleştirip daha rahat bir pozisyon aldı. Sağında kalan ebeveyn banyosundan gelen seslere bakılırsa James duş alıyordu. Gözlerini avuç içiyle ovalayıp dağılan makyajını iyice dağıtmış ardından odaya göz atmıştı. Lanet olsun oda fazla dağılmıştı. James ona haber verdiğinde daha doğrusu onu arattığında babası Albert'ın arkasından yola çıkmak üzereydi. Babasının yaptığını duyduğunda hayır bunu yapmayı beraber planladıklarında kulağa çok mantıklı gelmişti. Ta ki babası planı değiştirip kızı öldürmek yerine esir alamaya karar verene kadar. Uyarmıştı. Başında fazlasıyla bela ve fazlasıyla iş olmasına rağmen babasını uyarmıştı. Öldürüp bir kenara atmalı ve zafer yemeği yemeleri gerekirdi ama babası onu dinlememişti. Güç sarhoşu daha Afra'yı takıp etmeye başladıklarında olmuştu. Planlar yapıyor güç kazanıp herkese emirler veriyordu. Jolie bunu fark etmişti ama birini sadece bir kez uyarırdı bu babası olsa da.
Ve kadın bu anların babasıyla geçirdiği son anlar olduğunun da bilincindeydi. Bu sebeple onu izlemiş ve en azından son gününde bütün ömrü boyunca arzuladığı güce sahip olmasını sağlamaya çalışmıştı. S.R.A'dan ayarladığı en iyi ve onun tabiriyle ölümcül adamları babasının hizmetine vermişti. Fakat Jolie bununla kendini riske atmış S.R.A neredeyse güçsüz kalmıştı. Çünkü babasını koruyabilmesi için en iyi adamlarının çoğunu vermesi gerekmişti. Fakat kadının içi rahattı kimse S.R.A'ya saldıramazdı. Hükümetin bile koruduğu , elini kanla yıkayan iş arkadaşları varken kimse cesaret edemezdi. Tabii bir de James. Bu sebeple kadın karnında ki ağrıyı da odanın geldiği hali de umursamıyordu.
Banyodan delen su seslerini bir süre dinledikten sonra yorganı ayağıyla ittirdi. Yatakta ki kana bakınca derince iç çekti. Alkol etkisinde olan James'la baş etmek gerçekten imkansızdı. Kolunda ki dikişleri patlatmış , bileğinde ki ateli de fırlatıp odanın bir tarafına atmıştı. Kadının emin olduğu bir şey vardı. Adam acı çekmekten zevk alıyordu öyle bir zevk alıyordu ki dikişlerinden süzülen kanın eline oradan da kadının yüzüne bulaşmasını bir filmi izler gibi dikkatle izlemişti. Jolie o anı hatırladı , o anları. Kanı durdurmak istemişti ama adam izin vermemişti. James kontrolü elinde tutmaya bayılırdı. Kanı durdurup dikişe bakmak ve yarım kalan işlerine devam etmek isterlerse kontrolü kadına bırakması gerekirdi ve adam bundan hiç hoşlanmazdı. Bu sebeple daha da hoşuna giden bir şey yapmış kana rağmen kadına nefes alacak bir dakika bile vermemişti. Fakat Jolie bundan hiç rahatsız değildi , aksine her seferinde hoşuna gider James'ın onu bırakmasını istemezdi. Ama bu işleri bittiğinde daha doğrusu bitmek zorunda kaldığında ağrıdan kırılan bedenine söz geçirmeye yetmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kutu Suskunlar
Teen FictionSu , ateşi sevmişti. Ateş su için kendini yakmış geriye kor kalmıştı. Su donmuş buz olmuştu. Buzu eline alanlar onu tutamamış yere atmıştı. Buz kırılmış ve darbe almıştı. Kor görmüştü veya görecekti. Okyanus yanmaya başlayacaktı. Ve ateş olan a...