7.Bölüm - Son Durağım

757 36 2
                                    

"Sadece bana bak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sadece bana bak.

Senin için

İyileşmeyi kabul edeceğim."

Her gerçek her yerde söylenmezdi. Söylenenler sinirini bozsa da kendi düşünceni saklaman gerekirdi. Fikir özgürlüğü her insanın vardı fakat insanlar bunu anlamazdı. O yüzden susmak ve yapmak istediğin şeyi gizliden yapman gerekirdi. Buna sessiz çoğunluk denirdi. Suskunlarda yirmi sekiz yıl önce böyle doğmuştu. Önce anlatmaya çalışmışlardı. Bizi kafese koyamazsınız , bizim fikirlerimize de saygı duymak zorundasınız denmişti ama karşılığında alınan tek cevap alayla gülen yüzlerdi. Sessiz çığlık atmışlardı bazen ise çığlıkları cihanda yankılanmıştı. Zulüm etmişlerdi , kimse dur dememişti. Çocuk görmüş yan gözle bakmışlardı. Gülen kadın görmüş gülümsemesi bana ait olsun denmişti. Birden fazla çiçeği soldurmuşlardı. Öldürülmüşlerdi ve seyirci koltukları doluydu.

Zalimler hüküm sürmeyi severdi. Emir vermek onları mutlu ederdi. Kral olmak güzeldi. Herkese diz çöktürmek en iyisi derlerdi. Masaları donatılır sokakta yaşayanlar ise şehrin soğuğunu sevmek zorunda kalırdı. Aralarından birinin uyanmak üzere olan isyanın başı olacağını bilmeden ağızlarını doldura doldura yemek yer içki içerlerdi.

Sonra bir gün uyuyan uyandı. O masada oturmaya devam etti. Yavaş yavaş truva atı misali , her şeyi öğrendi. Gecelerce hesapladı. Herkese nasıl ulaşabilirdi ? O masada oturanların sakladıklarını da duymalıydı. Bunun tek yolu da evlerine kadar girmekti. Sokakta adım attıklarında o adımın sesini duymalıydı. Bunun tek yolu sokaklarda yaşamaktı. Silah ateşlendiğinde bilmeliydi. Bunun da tek yolu yanından ayırmadığı güvenceleri olan adamlarının arasında yaşamaktı.

Ve Suskunlar uyandı. Kötülüğün ezdiği şehirde , zulme uğrayanlar şehrin soğuğunu sevmek zorunda kalmadı.

"Ömür ," gözlerimi kırpıp Rüzgar'a döndüm "Ne düşünüyorsun ? Daldın ," kaşları çatıktı "Kardeşlerinle ilgili değil veya toplantı salonunda olanla. Başka bir sorun var bana anlatmak ister misin ?" evet isterdim ama anlatamazdım. Dudaklarımı aralamıştım ama o başını hafifçe iki yana sallayıp "Biliyorsun bana direk olayı anlatmana gerek yok. Sadece canını sıkan şeyi farklı bir olay üzerinden anlatabilirsin. Tek başına çözmeye çalışma. Yeterince kayboldun." huzur nasıl bir şey miydi ? Tam olarak buydu. Konuşmadan anlatmaktı. Anlatamayacağın bir şey olduğunda bağırıp çağırmak yerine çözüm bulmaktı. Bu tek huzur değildi , bu saygıydı. Bu sevgiydi. Bu benim her şeyimdi. "Kabul ettim değil mi ?"dedim tebessümle. Gülümsedi "Evet ettin ama unutma kendini kötü hissedeceğin hiçbir şeyi yapmamalısın." ama ben bunu çok kez yapmıştım. İrkildim. Ve şaşkınca ellerime baktım. "Bu da neydi şimdi ?"

"Az önce kendine bir şey itiraf ettin ," dedi sevgiyle "İçine attığın , üzerini örttüğün bir şeyi az önce kendi kendine itiraf ettin." ama ben bunu çok kez yaptım. Zihnimde arka arkaya yankılandı. Rüzgar'a baktım dudaklarındaki tebessüm içinde acı barındırsa da çoğu benim kendime yaptığım itirafın mutluluğundan kaynaklanıyordu. "Bunu nasıl yapıyorsun Rüzgar ?..Sana söz vereli daha birkaç dakika oldu. Sadece birkaç dakika önce..." arabanın hızını düşürmüş yavaşça omuz silkmişti. "Birkaç dakika önce sana o sözleri söylerken şu aklımdan her salisede ne kadar olumsuz düşünce geçti. Yapamayacağım , sana üzerini örttüğün düşünceleri anlatamayacağım...belki de bu arabadan inince unutacağız..." iç çekti "Çok saçma geliyor Ömür. Gerçekten çok saçma geliyor. İçimde iki kişi var. Biri birbirinize yabancı olacaksınız derken diğeri direnmeye çalışıyor ve her geçen gün daha da yok oluyor...Şu an ne düşünüyorum peki biliyor musun ?" güldü "Muhtemelen biliyorsun da ben yine de söyleyeyim. Biz birbirimize yabancı olamayız ," durdu ve yutkunup bana baktı. "Olamayız değil mi ?" bir saniye bile beklemeden "Hayır , bu dediğin imkansız Kor. Baksana biz aylardır yan yana değiliz. Aylardır göz göze gelmedik. Ne gözü biz sesimizi bile duymadık ," ellerimi hafifçe iki yana açtım "Ama bak sanki o aylar hiç olmamış gibi birbirimizi iyileştirmeye çalışıyoruz. Söylesene Rüzgar biz nasıl birbirimize yabancı olabiliriz ki ?"

Kara Kutu SuskunlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin