"Bu veda...
tekrar buluşana kadar..."
Yüksek ses duvarları titretiyor insanlar seslerini birbirlerine duyurabilmek için bağırıyorlardı. DJ sahnede dans edenlerin hızlarını arttırması için değişik tercihler yaparken başını da şiddetle sallamayı ihmal etmiyordu. Öyle ki bir an başı kopacak sanmıştım. Desgin önünde bar sandalyelerinden birine oturmayı tercih etmiştim. Boş tek kişilik masalarda vardı ama oraya tek başına oturan bir kadının gerçekten de yalnız kalma süresi en fazla beş dakikaydı. Karşı cinsle uğraşmak organlarına elimi sokup çorba misali karıştırdıktan sonra yere dökülmesini izlemek için uygun bir yerde değildik. Bu gün hafta sonuydu ve çoğu insan yoğun tempodan kurtulmak az da olsa kafalarını dağıtmak için buraya geliyordu. Asla unutamayacakları bir gösteri izlemelerini istemezdim. L koltuklara da boş olsa da ki hepsi doluydu yine de oturmazdım. Sol çaprazımda kucak kucağa gerçek manada kucak kucağa oturan ve yatak odalarındaymışçasına takılan insancıkların ve onların soyundan gelenlerin yataklarını L koltuklu masalar oluşturuyordu. Neyse burası Londra'nın gece hayatıydı.
Önümde ki kokteylden bir yudum alıp telefonumun ekranında açık olan haberi kaydırdım. Rusya son günlerde bir kliniğe yapılan saldırıyla çalkalanıyordu. Güvenlik güçlerinden yaralananlar ve ölenler vardı. Fakat insanların dikkatini çekme sebebi bu değildi. Kliniğin kaçıncı katiydi habere yazmamışlardı ama kan kokusunun duvarlara kadar işlediğini ve müdürün odasının banyosunda katliam yapıldığını yazmışlardı. Polisler içeriye almamış olsalar da haberciler bir tane fotoğraf çekmeyi başarmışlar. Odanın açık kapısında yere damlayan kan lekeleri ve kenara atılmış tornavida. Cinayet aleti olduğundan şüpheleniyorlardı ama değildi o sadece bir eğlence aracı olmuştu.
Banyonun halini merak ediyordum hayal gücümde ki vahşet yetersiz kalıyordu. Fayansların arasından tavana sıçrayan kanları görmek daha iyi olurdu ama maalesef sadece hayal edebiliyordum. Aklımda sorular vardı merakla harmanlanmış. Gidip bu haberin kaynağına sorabilirdim , birilerine sordurabilirdim. Her şartta cevaba ulaşırdım ama ben cevaba ulaşmadan böyle mi oldu yoksa böyle mi diyerek kendime eğlence çıkartıyordum. Sayfayı biraz daha aşağı kaydırıp kliniğin sahibinin yaptığı açıklamayı okudum. Muhabir bu saldırının sebebini sormuştu kadın ise kimseye bir zararının dokunmadığını buranın sadece kadın sağlıklarıyla ilgili bir sağlık kurumu olduğunu söyleyip kadınların sağlıklı bir şekilde doğum yapmalarını sağlamak dışında kliniğin hiçbir zaman bu kadar kan görmediğini söylemişti. Türkçeye çevirirken cümleler devrik oluyordu ama açıklamanın özeti bu şekildeydi. Açıklamanın altında kadının dağınık saçları ve kızarmış gözleriyle bir fotoğrafı yer alıyordu. Haberin bittiğini düşünerek kapatacağım esnada yeni bir başlık dikkatimi çekmişti. Kırmızı ile atılmış başlıkta güvenlik görevlisinin kayıp olduğunu yazmışlardı. Habere girdiğimde sayfanın yüklenmesini bekledim ama sayfanın yüklenmeye niyeti yoktu. Birkaç dakikalık bekleyişin ardından sayfanın açılamadığını belli eden üzgün surat ekranda belirdi. Haberi kaldırmış olmalılardı. Bu kliniğin olayını daha da merak etmeme sebep oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kutu Suskunlar
Fiksi RemajaSu , ateşi sevmişti. Ateş su için kendini yakmış geriye kor kalmıştı. Su donmuş buz olmuştu. Buzu eline alanlar onu tutamamış yere atmıştı. Buz kırılmış ve darbe almıştı. Kor görmüştü veya görecekti. Okyanus yanmaya başlayacaktı. Ve ateş olan a...