Thunder

5.7K 569 2.2K
                                    

Bu bölüm için fazlaca görüşünüze ihtiyacım var, lütfen yanlışlarımı falan belirtin bana, benim için önemli, çünkü dönüm noktası bu bölüm olacak. ♡

-

"Başka ne lâzım?"

Harry'nin sorusunu düşünürken dudak büzüp bakışlarımı tavana diktim. Halının üzerinde bağdaş kurmuş oturuyor ve alışverişe gidecek olan Harry'yle ufak bir liste hazırlıyorduk. İyice bu çetenin evine yerleştiğimi hissediyordum fakat beni zorla kaçırdığı için bunu umursamıyordum tabi.

"Diş fırçası ve macun dedim, şampuanımı ve duş jelimi de dedim ve-"

"Çilekli duş jeli." Hmmlayıp dudak büzdü, sırıtarak sinsice bana bakınca sinirle omzuna vurdum. Hâlâ gülüyordu, sersem.

"Aslında kıyafete de ihtiyacım var."

Gülüşü düştü ve bir an kaşlarını çatarak baktı bana. "Niye?"

"Ne demek, niye? Her zaman senin kıyafetlerini giyemem ya?"

Üzerimi alıcı gözüyle süzüp omuz silkti. "Alamam," dedi listeye dönerek.

"Heey! Beni burada zorla tutuyorsan en azından ufak isteklerimi yerine getirebilirsin!"

"Hadi ya," dedi alayla bana bakarak. "Kim demiş?"

"Ben!"

Kollarımı birbirine sardığımda gülüşü daha da büyüdü. "Olmaz," dedi yazmaya dönerek. Hâlâ gülümserken yanaklarımı sımsıcak edip kalbimi hızlandıran o cümleyi mırıldanmıştı. "Kıyafetlerim sana çok yakışıyor."

Dudaklarıma süzülen gülümsemeyi durduramadan onları birbirine bastırdım. Ellerimi bağdaş kurduğum bacaklarımın önüne, halıya yaslayıp listeye eğildim. Aptal kaçak, bir anda dengemi altüst etmeyi başarmıştı ve bunun için ekstra bir şey yapmasına gerek kalmıyordu.

"Sahi mi?" Dedim iltifat almış yanımın daha fazla şımartılmasını isterken. "Sahiden böyle mi düşünüyorsun?"

Bir adet sweatshirt yazdıktan sonra bana döndü. Kaşlarını kaldırıp hafifçe sırıtırken "Hayır," dedi. "Kıyafet alımından yırtmaya çalışıyorum."

Yüzümdeki tebessüm solarken ona gözlerimi devirip geriye çekildim. Sırıtmaya devam ediyordu.

"Evet, işimize bakalım. Bunlardan başka lazım olan bir şeyler söyle, hadi, acelem var."

İhtiyaçlarımı düşününce ne kadar özel olduklarını fark ederek kızarmıştım. Eşofmanımın kumaşıyla oynarken beni bekliyor olduğunu biliyordum fakat isteklerimi söyleme konusunda onun kadar hiçbir zaman rahat olamazdım.

"Şey-" Boğazımı temizledim ve çenemi kaldırıp rahatça ona bakmaya çalıştım. "İç çamaşırım yok. Baksır da olsa fena olmazdı hani."

Dediğimi yazdı ve kâğıda üstten bir göz attı. "Pekâlâ, bitti galiba. Hm... Tamam, bu kadar."

"Aslında bir şey daha var." Bana bakınca aklıma gelenin ağzımı sulandırışını iliklerime kadar hissedebiliyordum. "Çikolata istiyorum. Sütlü de olur çilekli de, c-canım çok istiyor."

Bir süre beni anlamsızca izledikten sonra kahkaha atmaya başladı. Yüzüm iyice asılırken kahkahalarının arasından zorlukla nefes alıyordu. O kadar da komik değildi... "Saçmalama."

"Ne? S-sadece ufak bir çikolata işte. Canım çok çekiyor, sadece biraz."

"Of Louis! Canının çektiği şeyleri alacak değilim, ihtiyaçların yeter de artar bile."

Runaway | Larry ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin