Runaway | Larry ✔

Loullipop

Oy verip fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın 🙄

Hava soğuk, karlar erimek üzere ve çamura dönüşmüş haldeydi. Harry'nin benim için aldığı epey pahalı olan deri botlar, altımızda ezilen karların sesiyle kendini belli ediyordu. Kalın şişme montuyla çok tatlı ayrıca da komik görünüyordu. Atkımın ardından gülerken bunu fark ettiğini sanmıyordum bile.

Boştaki çıplak elimi tuttu. Parmaklarımızı birbirine geçirirken kalbim hiç olmadığı kadar hızlanmıştı -ki, onunla birlikte yaşadığım her tecrübe bana hiçbir şey yaşamamışız da bu ilkmiş gibi hissettiriyordu.

Elim avucu arasında kaybolurken, "Ellerin buz gibi olmuş," dedi ama sıcak olduğunu biliyordum. Heyecanla ne yapacağını izlerken, ellerimizi kendi montunun cebine sokup bana üstten bir gülücük attı. Dudaklarımdan kaçan kıkırtıyla iyice ona yapışıp önüme döndüm.

Şapşal.

Mathilda'nın cafe&bar'ına girdiğimizde üşüyen yanaklarım hemen ısınmaya başladı. Birlikte masalardan birine geçtiğimizde yanımıza koşarak gelen Flair hemen kollarıma atladı. Ona sarılarak saçlarını öpücüklere gömdüm. Geri çekilip bana gülümsediğinde ön dişlerinden birinin çıktığı açıkça belli oluyor, çillerine tatlı bir hava katıyordu.

"Ne işin var senin burada?" diyerek uzun saçlarını kulağı arkasına sıkıştırdım.

"Mathi bazen beni buraya getiriyor. Bedava puding de yiyorum, biliyor musun?"

"Şanslısın."

Gülümsedi. Ardından aklına bir şey gelmiş gibi gözlerini irice açtı. "Louuu, cuma günü Bahara Merhaba için yaptığımız gösterime geleceksin değil mi?"

Kucağıma tırmanıp sağ dizime oturdu. Merakla beni beklerken Harry'nin çatık kaşlarıyla bizi izlediğini fark etmemem imkansızdı. Ama benim sözüm sözdü. "Elbette balım, söz verdiğim gibi geleceğim."

"Ayy, şimdiden çok heyecanlıyım!" Kızarmış yüzünü avuçlarıyla kapatıp kıkırdadı.

"Söyle bakalım, rolün ne olacak?"

Dudak büzüp kaşlarını kaldırdı. "Süpriz olsun."

"Tamam, sen nasıl istersen."

"Ne gösterisi olduğunu merak ediyor musun?"

"Evet, Flair. Daha önce çocuk tiyatrosuna hiç katılmamıştım. Sen ilksin ve bu yüzden ne gibi bir gösteriye katılacağım için meraklıyım."

"Sahi mi?"

"Hı-hım. Özellikle rolünü nasıl canlandıracağını düşünüyorum da, heyecanlanmamak elimde değil."

"Tamam, şey. Imm, istersen sana gösterimizin adını gösterebilirim."

"Gösterebilirsin?"

"Evet, bak, şöyle."

Kucağımdan zıplayıp bir balerin gibi hareket etmeye çalıştı. Parmak uçlarında zıplayıp kendi ekseninde dönüyor, takılmanın eşiğinden dönerek ben ve birkaç müşterinin kıkırtısıyla gülüyordu.

"Bir bale gösterisine benziyor."

"Çok yaklaştın!"

Arkadan bir kadın, "Kuğu Gölü Balesi olmalı," diye seslendiğinde Flair ânında durarak kızarmış yanaklarıyla kadına gülümsedi.

"Evet! Ben de o gösteride yer alacağım."

Birkaç tebriği ve iyi dilekleri kabul ettikten sonra keyifle bana döndü.