Harry arabayı ne kadar süratli kullandığını bilmiyordu, fakat Dimitri'den aldığı mesaja göre evde hiç iyi şeyler olmamıştı. En büyük korkusu Louis'nin zarar görmüş olmasıyken dikkati dağılmak üzereydi. Avucundan kayan direksiyonu düzeltmeye çalışıp orman yoluna geçmesi gereken asfaltı hızla ardında bırakıyordu.
Yalnızca şehre indiğinde açık bıraktığı telefonu yarım saat önce çalmış, Louis'yi anlatan her özelliği bir adam tarafından betimlenmişti. Mavi gözlerinden perçemli uzun saçlarına, kendine göre kısa olan boyundan uzun kirpiklerine kadar...
Evlerine olan baskının iyi şeylere yol açmayacağını biliyordu, Louis'nin öğrenilmesiyle daha fazla belâ peşinde olacaktı.
Hızla arabasını park etti. Seri adımlarla içeriye girdiğinde endişeli gözleri Louis'yi arıyordu. Evdeki sessizlik hoşuna gitmemişti. Adımlarını alt kata indirip odaya girdiğinde Louis'yi kolları bağlı bir halde sağa sola dönerken buldu. İçindeki rahatlamayla koca bir nefes verip hızla ona yöneldi ve o ne olduğunu anlamadan bedenini kendine çekip kollarını etrafına sardı.
"İyisin," diye fısıldadı yutkunarak. "Tanrım, şükürler olsun..."
Louis, onca silah sesi ve aksiyondan sonra ona karşı koyamayıp özlem duydığu bedene sarıldı. Saat akşam sekiz buçuğu geçmek üzereydi, uykusu tüm bu olanlardan sonra bedenini terk etse de yorgun ve korlu doluydu.
"Sana bir şey oldu diye ödüm koptu," diyerek ayrıldı ondan. Ellerini yanaklarına yerleştirip yüzünü taradı. Korku dolu mavileri dışında hiçbir şeyi yoktu ama bu korkuyu yaşamış olması bile başlı başına bir sorundu.
"Peki ya sen?" Adamın bileklerini tutup yüzüne baktı. "Sen iyi misin?"
Harry'nin yumuşayan yüz hatları Louis'nin utanmasına sebep olsa da, Harry ne yalanı söylerse söylesin, ne yaparsa yapsın ona bir şey yapılmış olma düşüncesi iyi hissettirmiyordu.
"İyiyim," dedi. "Bu heriflerin seni fark ettiklerini öğrenmeseydim çok daha iyi olacaktım."
Kaşları yavaşça çatılırken, "Neyden bahsediyorsun sen?" dedi.
"Seni öğrenmişler Louis. Her yerini bana anlattılar. Seni nasıl bulduklarını veya gördüklerini bilmiyorum ama-"
"Ben kilerde saklanıyordum!" diye bağırdı sinirle. Yanağındaki elleri itip hızla geriye çekildi. "Lanet olsun Harry, şu saçma yalanı sürdürmeye daha ne kadar devam edeceksin?!"
"Bu bir yalan değil!" dedi panikle. "Sana yemin ederim, Louis. İşler iyice çığırından çıktı. Planda olmayan şeyler meydana gelmeye başladı. Herifler evi öğrenmişler, bana ulaşabilmek için seni aramaya başla-"
"Yeter artık," dedi dolaba yönelerek. "Cidden yeter." İçinden kazak ve montunu çıkarıp yatağın üzerine fırlattı. Kazağını başından geçirirken Harry kurumuş boğazı ve hızla atan kalbiyle onu izliyordu.
"Ne yaptığını sanıyorsun?"
"Biraz hava alacağım, gerekirse bu lanet evden gideceğim ama daha fazla yalan dinleyip yanında kalmak istediğimi sanmıyorum."
Montuna uzanmak istediğinde Harry hızla onu çekmiş, arkasına saklıyordu. İrice açılan gözleri Harry'nin telaş ve öfkeyle bezenmiş gözlerine yükseldi. "Hiçbir yere gitmiyorsun, sana doğruları söylüyorum!"
"Artık bayatlamış bir yalana inanacağımı düşünmüyorsun değil mi?"
"Bu bir yalan değil, Louis. Görmedin mi, adamlar eve resmen baskın düzenledi! Yanımdan ayrılırsan mahvederler seni; ve sana bir şey olursa benim iyi olmamı da bekleyemezsin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Runaway | Larry ✔
RomanceHarry Styles azılı bir suçlu olarak kabul edilmektedir. Fakat polisten kaçmayı başarıp masum birinin evine sığınınca işler ummadığı şekilde gelişir. Harry,25 Louis,20