Sweet mins with him.

6.5K 524 2K
                                    

"Şurayı öpmemişim," diye düşündü Harry, güneş çoktan doğmuş olmasına rağmen yağmur bulutları ardına gizlendiğinde.

Louis yüz üstü uyurken, Harry, onu koltuk altlarından sarmalamış, uyandığından beridir -tam on sekiz dakikadır- yüzündeki her bir köşeyi öpüp manzarasını doyumsuzca izliyordu.

Elinde değildi. Louis'yle beraber olduğundan bu yana çok süre geçmemişti, fakat en baştan beri ona olan hisleri öylesine yoğundu ki, sanki Louis'yi yıllardır yanında bulunduruyormuş gibi hissediyordu. Hazır uyuyorken de bunu fırsat bilip her bir yanını öpmek istemişti.

Bunda haksız olamazdı ki! Uzun saçları pürüzsüz yüzüne düşmüş, her nefesinde kolları arasındaki bedenin sırtı onun göğsüne değerken dünkü öpücüklerinden sonra yeni yeni aşkı tatmaya başlayan bir ergenden farklı değildi. Louis'ye, onun izin verdiği müddetçe yakın olmak gibisi yoktu!

Eh, dün gece onu kapı eşiğinde yakalayıp kucakladığı için, Louis'nin küçük iddiasını kazanmış olmuştu. Louis de kendisiyle uyuyabileceğini söyleyip Harry'ye sokulmuş, hatta ona iyi geceler öpücüğü bile vermişti.

Son kez minik burnunu, dudaklarını, yastığın üzerindeki parmaklarını, ensesini öptü. Louis'nin uykusu öyle derindi ki, Harry'nin öpücüklerine sadece o bölgeyi kaşıyarak karşılık veriyor, Harry'nin gülüşünü zar zor tutmasına sebep oluyordu.

Tam bu sırada dudakları arasına boynundaki bir kısmı almış öpücüklere boğuyordu ki, Louis gözlerini kırpıştırıp uyanmıştı. Harry başını gerip çekip, üzerinden kalkmadan saçlarını okşadı.

"Şş, uyu Robusta. Henüz çok erken," dedi, onu uyandıran kendisi değilmiş gibi.

Louis uykulu bir sesle inleyip, başını koyduğu yastığa sarılarak gözlerini yumdu. "Uyurken beni taciz mi ediyorsun yoksa?"

"Ne? Ben- Öptüm sadece ya, ne şey yapıyorsun!"

Louis uykulu olmasına rağmen kıkırdayıp, Harry'nin kolları arasına iyice yerleşerek göğüs kafesi ve yatak arasındaki kemikli eli tuttu. "Şaka yapıyorum, şey olma hemen."

Harry normal zaman diliminde göz devirecek olsa da, konu Louis olunca gülümsemekten kendini alamıyordu. Yüzünü onun boynuna gömerek mümkünmüş gibi daha sıkı sarıldı.

"Tenin çok, çok, çok fazla güzel. Üff ya, şuna bak, yumuşacık bir şey! Loueh? Ben sert severim, neden tenin tam avuçlarım ve dudaklarıma göreymiş gibi hissediyorum?"

Louis huysuzca inleyip yüzünü yastığa gömünce, Harry biraz daha onun üzerine yaslanıp dudakları altındaki teni öptü. "Uykum var Harreh..."

"Hadi, bi' kere öp beni de gideyim."

Louis'den ses gelmeyince bir bacağıyla onun bacaklarını kıstırdı.

"İnsan sevgilisini öpmez mi be? Şu yakışıklı surata ufak bi' öpücük kondurmak kim istemez yani? Sabah sabah içimi titretiyorsun güzelim, öyle böyle değil-"

Duraksadı. Louis'nin düzenli nefes alış verişini duymaya başladığında, yüzünde yumuşak ve masumane bir tebessüm belirdi. O öpmezse kendisi öperdi. İkisine yetecek kadar öpücük barındırıyordu ne de olsa.

Saçlarını öpüp üzerinden kalktı, örtüyü üzerine çekerek sessizce odadan ayrıldı. Kapıyı kilitlemedi. Uyandığında, Louis'nin yanına gelmesini istiyordu.

Mutfağa girip eline telefonunu aldı ve Google'a girerek bir sevgiliyle kahvaltı yaparken masada neler olmalı adlı bir arama yaptı. Büyük, absürt veya ilgi çekici bir menü göremedi. Herhalde kendisi abartıyordu ama abarttığını asla kabullenmeyecekti.

Runaway | Larry ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin