Ghostbusters!

3.8K 365 826
                                    

Bekletme için özür dilerim, umarım hâlâ burada olan vardır. 😁

- -

"Evleniyor olabilirsiniz ama bu, evde benim için de bir yer ayarlamanız gerektiği gerçeğini değiştirmiyor!"

Harry burun kemerini sıkıp gözlerini yumarken, Louis kollarını birbirine bağlamış halde, tek kaşını kaldırarak Dylan'a bakıyordu. Zorunluluk mu?

"Sen çok değiştin Dyli!" Harry sinirle açtığı gözlerini Dylan'a diktiğinde, öncesinde bu bakışa maruz kalıp içi titreyen çocuk, artık ifadesizce suratına bakmakla yetiniyordu. "Ne ara bu kadar düzenbaz bir çocuk oldun?"

"Ah, güzel, şimdi de düzenbaz olduk!" Kalçasını makyaj masasına dayayıp homurdandı. O sırada Flair yanaklarına kalın fırçayla mavi renkte bir far sürerken, Mathilda, küçük kızının maviye boyanmış yanakları için çığlık atmaya hazırlanıyordu.

"Hayatım sakin ol, lütfen." Dimitri, eşinin omuzlarını tutup acı çeken bir gülüş verdi ama Flair mezardan hortlamış bir zombiden farksızdı. "Eaaammm, şey... Yıkarız. Suyla falan geçer di' mi?"

"Ayy, çıldıracağım ya! Yanakları mahvoldu!"

"Yok yok, fena değil. Louis'nin gözleriyle de uyumlu oldu sanki?"

"Ama ben dedim," diye başladı Dylan. "Bana o evde iyi bir oda verseler bunların hiçbiri yaşanır mıydı?"

Louis, açılan ağzıyla, şaşkınlıkla o kısma döndü. Kafası sürekli iki bölüm arasında gidip geliyordu. Dylan ve telaşlı aile arasında dolanan gözleri, henüz düğün gününün ilk saatlerinde yorulmak üzereydi. Asıl gergin olan kendisiydi, aloo, duyan var mı?

"Dylan söylenip durmasana, böyle bir şey yapmayacaklarını anlamadın mı?"

"Ev arkadaşlarım berbat! Dördü de gece geç saatlere kadar ayakta duruyor, onların içinde ne kadar yalnız hissettiğimi bile bilmiyorsunuz ve kimse, ormandaki evimizi özlediğim kadar beni umursamıyor!"

Oda aniden sessizliğe gömüldü. Dylan nefes nefese kalmış halde kendine şaşırarak yutkundu. Bunu söylemek istememişti ama herkes kendisine afallamış halde bakarken hiçbir şeyi geri alamayacağını biliyordu.

"Özür dilerim, fazla ileri gittim sanırım." Bakışlarını kaçırıp oradan gitmeye hazırlanıyordu ki, Dimitri onu tutarak buna engel oldu. Genç oğlan kızarmıştı, utancından kimseye bakamıyordu.

"Bize yalnız kalmaktan hoşnut olmadığını söylemeliydin." Dimitri destek olurcasına omzunu  sıktı. "Seni anlardık."

"Hepinizin gün geçtikçe normal bir yaşantısı olmaya başladı. Aylar öncesinde Harry abinin evleneceğini bir kenara bırak, birine aşık olabileceğini bile düşünmezdim. Sadece gerektiği zamanlar buluşuyoruz." İç çekip omuz silktiğinde sesi daha kısık geliyordu. "Sizi özlüyorum."

Odanın diğer ucundaki bir diğer arkadaşları olan Bob, telefondan başını kaldırıp Dylan'a baktı. "Hislerime tercüman oldun Dyli," derken, odada bulunan birçok kişi, birbirinden habersiz halde içten içe Dylan'ın dediğini onaylıyordu.

Uzun zaman önce ormanda satın aldıkları evde günlerini beraber geçirirken baskın yüzünden evi satıp bir yerlere dağılmak zorunda kalmışlardı. Hâliyle hepsi kendine bir yer bulmuş, ama eski birliktelikleri kaybolmuştu. Daha önce bunu Dylan kadar açıkça söyleyen olmamıştı fakat buna rağmen kimse Dylan'ı sözel olarak onaylamamış, gergince işlerine dönmüştü.

Etraftaki sessizliği bozan ilk kişi Harry oldu. Louis'yi omuzlarından tutup çekiştirirken, "Hadi," dedi iyice kulağına eğilerek. "Bizim yalnız kalmaya ihtiyacımız var. İyice gergin olmaya değil."

Runaway | Larry ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin