E burayı özlemişim ben be
Sabahları göğsüme yatmış kıvırcık saçlı bir adamla uyanmayı özlemiştim. Uyanır uyanmaz gülümsemeyi, şimdiki gibi saçlarını ve kollarını parmak uçlarımla okşamayı...
İç geçirdiğimde göğsümle birlikte kalkıp indi başı. "Harry," diye fısıldadım. Parmak uçlarım hafif çıkmış sakallarında ve dudaklarında geziniyordu. "Uyan sevgilim."
Homurdandı. Kollarını belime daha sıkı sarıp burnunu tam göğsüme gömdü. İtiraz edemezdim, böylesine şımartılmayı özlemiş, böylesine sevilmeyi haftalardır beklemiştim.
Bir yanım Harry'nin yalanlarına kırgın olsa da diğer yanım vedasız kaçışım yüzünden de bana kızgındı. Ona, bir zamanlar basit görünen sevgilim diye fısıldamayı bile özlemiştim, fazlasıyla.
Altından kalkmayı denediğimde bir kez daha homurdandı. Kaşları çatılmış, mızmız bir çocuk gibi omuz silkip yüzünü iyice bana gömüyordu. Temâsına şahit oldukça tüylerim ürperiyordu, uzun zaman sonra bana bu kadar yakın olması sanki daha önceden tecrübe etmediğim bir mesele gibiydi.
"Sadece biraz daha."
"Kalkmalıyız, birazdan Flair de uyanır."
Derin bir nefesle gözlerini aralayıp yanımızda uyuyan kıza baktı. Ardından başını kaldırıp bana baktığında dudaklarıma yayılan istemsiz bir gülücükle yanağını tuttum. Huysuz tavrından uzaklaşıp hafifçe gülümsedi. Dudaklarını bileğime değdirirken kalbim hızlanıyor, bedenim sımsıcak oluyordu.
Bileğime batan bıyıkları huylanmama sebep oluyordu ama umurumda değildi, bu hisse âşıktım.
"Hayatımda hiç bu kadar huzurlu bir uyku uyumadım," diye fısıldadı yanağını yeniden avucuma yaslayarak. "Seninle uyumaya o kadar çok alışmışım ki..."
İtirafıyla baş parmağımı elmacık kemiğine sürdüm. Beni izlerken titreyen kirpiklerine uzanmak, gözkapaklarından onu öpmek istiyordum. Fakat benim yerime bana doğru uzanıp dudaklarıma kapandı. Özlemle karşılık veriyordum ona. Parmaklarımı saçlarının arasına daldırıp bastırdım onu kendime. Harry'le tek vücut olmayı, beni sevmesini, sevdiğini hissetmeyi özlemiştim. Her şeyini.
Dudaklarımdan ayrılıp boynuma indi. Kokladığı yerleri öpüyor, emip ısırıyordu. Soluklarım hızlanırken Flair'in hareketlenmeye başladığını fark ederek afalladım. Onu unutmuş olduğumu anladığımda hızla Harry'yi göğsünden ittim fakat yalnızca başını kaldırıp anlamazca bana bakıyordu.
Gözlerimle yan tarafı işaret edince uyanmak üzere olan kıza baktı. Gözlerini devirip iç geçirdi. Hoşnut olmuş sayılmazdı, daha fazlasını istiyordu. Benimle özlem gidermek, beni deli gibi sarmalamak istediğini biliyordum ama Flair buradayken değil.
Üzerimden kalkıp yan tarafa uzandı. Yüz üstü uzandığında başını bana çevirip gözlerini yüzüme dikti. Hafifçe ona döndüm. Yastığın altına geçirdiği kollarının açıkta kalan yerlerini öptüm, sırtını okşadım. Bir nevi seni seviyorum deme şeklimdi bu. Her zaman kelimelere gerek yoktu.
Memnuniyet dolu gülüşü, kısılan yeşil gözlerini süslüyordu. Hafif çıkmış sakallı yanaklarından öpmeyi de ihmal etmedim. Ona doymam imkansızdı, biliyordum. Uyuyana kadar bekledim. Düzenli nefesleri beni huzurlu hissettiriyordu. Yanımdaydı. Birlikteydik ve kollarım arasında uyuyordu.
Tam bu sırada Flair esneyerek uyandı. Harry'yi uyandırmadan yataktan kalktım ve birlikte rutin işlerimizi halledip alt kata indik. Mutfağa geçtiğimizde çoktan kahvaltı hazırlamaya başlamıştık bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Runaway | Larry ✔
RomanceHarry Styles azılı bir suçlu olarak kabul edilmektedir. Fakat polisten kaçmayı başarıp masum birinin evine sığınınca işler ummadığı şekilde gelişir. Harry,25 Louis,20