Hazar bütün gün evde uzaktan Ela'yı gözetliyor sonra da köşe kapmaca yarışı yapıyordu. Evden gitmesi lazımdı aslında. Ama eğer Ela döndüyse, dedikleri doğruysa buna onu inandırsın istiyordu.
Bir saatte yakındır Ela evde yoktu. İtiraf etmesi gerekirse kalbi ya geri gelmezse diye korkuyla atıyordu. Hemebn hemen Zeynep Ela ne zaman evden çıksa bu korkuyu yaşıyor, bu defa gelmeyecek diyordu kendi kendine.
Aşk dedikleri şey sanki benliğini ele geçirmişti. Mantığı arka planda bir şeyler söylüyordu ama duyamıyordu.
Hiçbir kadına böyle olmamıştı. Dıştan beğendikleri yada sohbet etmekten hoşlandığı kadınlar olmuştu ama o içindeki kıvılcım hiçbir zaman ateşe dönüşmemişti.
İyi ki de öyle bir ateşe düşmemişti. Bu yaşında böyle olduyda deli zamanlarında Ela ile tanıştığını düşünemiyordu. Hoş belki en azından Ela'nın onu terk etmezsine imkan vermezdi. Kim bilir belki şimdiye çocukları dahi olmuştu.
Ela'yı her sabah odasında kendini seyrederken buluyordu. Kendinin susmayı tercih etmesi onu pek etkilemişe benzemiyordu çoğu zaman. Sanki karşılıklı bir sohbet halindelermiş gibi konuşuyor, anlatıyordu.
Bahçeyle ilgileniyor, ne ara yaptığını anlamasa da evi temizliyor, sürekli Hazar'ın sevdiği yemekleri yapıyor yedirene kadar peşini bırakmıyordu.
Hazar telefonunu eline ne zaman alsa Ela hemen teyakkuza geçiyor, meraktan deliriyordu. Hele bir şey okurken Hazar biraz gülümsediyse Ela sebebini öğrenmek için tabiri caizse kırk takla atıyordu. Böyle böyle günler geçerken Hazar yavaş yavaş kırgınlığının hafiflediğini hissediyordu.
Kulaklarına gelen ses yanıltmıyorsa Ela gelmişti. İçi yeniden feraha kavuşmuştu ister istemez. Hiç kapı tarafına bakmazken duyduğu sesle kaşları çatıldı.
"Ayuuu"
"Efe?" deyip döndüğünde Efe karşısında Ela'nın kucağındaydı. Çok kısa bir an sanki Ela karısıymış, Efe de oğullarıymış gibi hissediverdi.
Efe Ela'ın kucağından amcasına gitmek için atılırken Ela onu yere bıraktı.
"Gel buraya aslan parçası." deyip kollarını açtığında Efe hızlı hızlı amcasının kucağına gitmişti. Boynunu öperek gıdıklarken Efe kahkahalarla gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTULMA-II (TAMAMLANDI)
General Fiction"Saçma sapan konuşma canım kardeşim. Bak kardeşim diyorum. Biliyorsun ben Berna ile birlikteyim. İsterse dünya güzeli olsun. Benim onunla karşılaştığımda tek gördüğüm Oz Büyücüsü'ndeki yeşil renki cadı. Hadi yemeğine devam et. Benim de canımı sıkma...