"Araaaaaas!"
"Efendim?"
"Yaa bir de efendim demiyor mu pişkin pişkin! Çocuktan farkın yok! Ama bu kez çok ileri gittin!" dedikten sonra hışımla çantasını alıp kapıyı çarparak odadan çıktı. Midesi allak bullak olmuştu. Oysaki ne kadar da acıkmıştı.
"Benim adım da Vuslat'sa ileri gitmek nasıl olurmuş göstereceğim sana Aras efendi!" Sinirden gözlerine biriken yaşları hırsla elinin tersi ile sildi. Bu hayatta onu Aras'tan başka böylesine sinirlendirebilen başka kimse yoktu ve onunla böyle kedi köpek gibi olmaktan nefret ediyordu ama pes eden o olamazdı. Buna en başta inadı izin vermezdi. Arabasına bindiğinde hala sinirini atamamıştı.
"Aras öküzü alışmış tabi herkesin kendine hayran olmasına, gerçekleri yüzüne vurmamı o muhteşem egosu kaldıramadı. Nefret ediyorum ya nefret!" diye bağırırken trafikteki insanların onu kınayan bir bakışla izlemesine daha da sinirleri bozulmuştu. Camı indirip bağırmaya başladı.
"Ne bakıyorsunuz be! Sizin hayatınızda da Aras gibi bir öküz olsa benim yarım kadar tahammül edebilir miydiniz acaba!" deyip camı kapattıktan sonra hızla uzaklaştı. Aklına annesinin deminki halini görse söyleyecekleri geldi. "Kızım sen koskoca öğretmensin. Yakışıyor mu böyle aşırılıklar?" diye başlar saatlerce söylenirdi kesin.
Diğer taraftan Aras Vuslat'tan istediği tepkiyi alabildiği için keyfi gayet yerindeydi. Züppe neymiş görmüştü kokoş hanım. Hemen bir süredir sevgilisi olan Berna'yı arayıp akşam buluşma ayarladı. Üzerindeki pozitif enerjiyi atmak istiyordu.
Öğleden sonraki derslerine de girdikten sonra eve gidip üzerini değişti. Berna'ya evden çıktığını mesaj attıktan sonra yoldaki çiçekciden ondört tane kırmızı gül almayı ihmal etmedi. Henüz kendini kimseye aşık hissetmiyor olsa da hayatındaki kadınları el üstünde tutmayı ihmal etmiyordu Aras. İlk görüşte aşk diye bir şeye inanmadığından aradığı kişinin o olmadığından yada olduğundan emin olmak istiyordu. Ve Berna o kriterlere en yakın olan kişiydi.
En başta Aras'ın sevdiği gibi kızıldı. Ayrıca sürekli tepeden tırnağa sürekli bakımlı gezmiyordu. Özgüvenliydi. Onun ev topuzlu haline bile bayılıyordu. Ve diğer hemcinsleri gibi saatlerce bekletmiyordu. Oldukça dakik, planlı programlı bir kadındı. Şuan olmasa da ona ilerde büyük hisler besleyeceğini tahmin edebiliyordu.
(Berna Ateş - Christoph Gellert)
Berna'nın evine geldiğinde tam tahmin ettiği gibi kapıdan yeni çıkıyordu. Gülleri alıp arabadan çıktığında gördüğü manzaradan hoşlanmıştı. Siyah renk gerçekten ona ayrı yakışıyordu. Gülleri uzattığında gözleri sevinçle parladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTULMA-II (TAMAMLANDI)
Ficción General"Saçma sapan konuşma canım kardeşim. Bak kardeşim diyorum. Biliyorsun ben Berna ile birlikteyim. İsterse dünya güzeli olsun. Benim onunla karşılaştığımda tek gördüğüm Oz Büyücüsü'ndeki yeşil renki cadı. Hadi yemeğine devam et. Benim de canımı sıkma...