Aras odaya geri döndüğünde Vuslat hâlâ uyuyordu. Kahvaltı tepsinini şifonyerin üzerine bıraktıktan sonra bir süre karısını seyretti.
Daha yakın zamanda neredeyse kaybetmek üzere olduğu karısını.
Daha önlerinde uzun yollar vardı belki ama Aras biliyordu ki ikisi de birbiri olmadan iyi değildi. Sorun aşkta değil bizzat kendilerindeydi.
Eğilip uyandırmak için küçük küçük karısının yüzüne öpücük kondurmaya başladı. Aslında Vuslat çoktan uyanmıştı ama Aras'ın onu böyle uyandırması hoşuna gidiyordu.
Gülümseyerek gözlerini açtığında Aras'ı aşkla kendisine bakarken bulmak her şeye rağmen çok güzeldi.
"Günaydın."
"Günaydın benim güzeller güzeli karım, kadınım. Papatyam." diye devam ederken Vuslat utanarak elleriyle yüzünü kapadı.
"İltifatların çok güzel ama teşekkür etmekten başka bir cevap veremiyorum. Bünye alışık değil galiba."
"Ama kötü bir şey söylesem cevabın hemen hazır değil mi?"
"E heralde Aras. Asla altta kalmam. Biliyorsun." dediğinde ikisi de kahkahayı bastı.
"Bak bak, senin maharetli kocan yatağına kahvaltı bile getirdi." dedikten sonra hevesle kahvaltı tepsisini Vuslat'ın kucağına koydu.
"Çok maharetli bir koca seçmişim kendime gerçekten ellerine sağlık. Hepsi çok nefis görünüyor."
"Sen beğendiysen gerekirse her gün yaparım ben." dedikten sonra Vuslat'ın burnuna küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi. Bu arada ikisi dr birbirlerine yediriyorlardı.
"Vuslat?"
"Efendim Aras."
"Sen iyisin değil mi? Biz ııı yani uzun zamandır seninle, yani bir de ben biraz fazla." dedikten sonra derin bir nefes aldı. "Canın falan acıyor mu?" dediğinde Aras'ın ne demek istediğini anlayan Vuslat yine kırmızının farklı bir tonuna doğru geçiş yapıyordu.
"İyiyim ben merak etme. Gece de elli kere sordun zaten." derken tabağına bakıyordu. "Aras?"
"Efendim canımın içi?"
"Hani sen ilk benimle olmuşsun ya. O doğru mu? Yani gerçekten ilk ben miyim?" dediğinde Aras Vuslat'ın çenesini eliyle tutarak kendine bakmasını sağladı.
"İlk ve teksin birtanem. Senden başka asla birisi yok, olmadı olamaz da."
"Ama neden, yani senin çok sevgililerin oldu. Görüyordum ben."
"Babam ergenliğe girdiğimizde Hazar ve benimle bu konu hakkında konuşmuştu. Kendisinin de hayatında asla annemizden başka biri olmadığı için asla yadırgamadık. Aşık olmadığımız kimseyle bir şey yaşamayacağımıza söz verdik. İyi ki de öyle yapmışız. Sen bana tertemiz gelmişken öyle bir şey olsa bunu atlatamazdım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTULMA-II (TAMAMLANDI)
General Fiction"Saçma sapan konuşma canım kardeşim. Bak kardeşim diyorum. Biliyorsun ben Berna ile birlikteyim. İsterse dünya güzeli olsun. Benim onunla karşılaştığımda tek gördüğüm Oz Büyücüsü'ndeki yeşil renki cadı. Hadi yemeğine devam et. Benim de canımı sıkma...