"Saçma sapan konuşma canım kardeşim. Bak kardeşim diyorum. Biliyorsun ben Berna ile birlikteyim. İsterse dünya güzeli olsun. Benim onunla karşılaştığımda tek gördüğüm Oz Büyücüsü'ndeki yeşil renki cadı. Hadi yemeğine devam et. Benim de canımı sıkma...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aras'ların balayı serüveni hızlı ve keyifli geçmişti. Efe ile fazla denk gelip konuşamamışlardı. Selim bey etkinlikten etkinliğe götürüp ilgileniyordu torunuyla.
Telefon çalarken karı koca sabırsızca cevaplanmasını bekliyordu. Sonunda yanıtlandığında Efe dedesinin boynuna sarılmış şaşkınca ekrana bakıyordu.
"Anneeee"
"Kuşuuum, ne yapıyorsun sen? Anne seni çok özledi Efe."
"Annee dell."
"Geleceğiz oğlum. Sen dedenle güzel güzel oyna tamam mı?"
"Dede ennn ennn. Babaa dell."
"Geliyoruz aslanım az kaldı. Nasıl baba neler yapıyorsunuz Efe'yle."
"Hazar'ın yeni tayı var ya, üzerinden indiremiyoruz. Çok seviyor. Dün sizle konuştuktan sonra pazardan birkaç bir şey almam lazımdı Efe'yi de götürdüm. Orada kıyafet oyuncak satan yeri görmüş. İlla oraya götürdü. Sonra durdu tezgahın yanında çok bilirmiş gibi kıyafet bakıyor. Fena şeyler de beğenmedi, hayret ettim. Gidelim oğlum diyorum, asla gitmiyor. Aldırana kadar elinden bırakmadı. Ne gördüyse aldım mecbur."
"Onu Aras böyle yaptı baba. Bir markete gittiler mi Efe neyi eline atsa saniyesinde arabaya atıyor. Öyle alıştırdı. Hatta senin hayır demeni garipsemiştir. İlk kez hayır deniliyor çünkü."
"Belli kızım belli. Gece gündüz beni bırakmıyor. Babanesinin iki gönlünü alıyor sonra hoop benim yanıma. Uyurken de yanımızda yatırıyoruz mecbur. Evlendim evleneli karımla aramda yatmayan bir babam kaldı." dediğinde Vuslat da Aras da kahkahaya boğuldular.
"Zar zor bir tane kız torun geçti elime. Kucağıma aldığım saniye çığlığı basıyor bak bu konuda şikayetçiyim. Ciğerci kedisi gibi uzaktan uzağa seviyorum Defne'mi."
"Baba o konuda yapacak bir şeyimiz yok. İçinden geliyor. Bizi bile kıskanıyor bazen. Bakıp ilgilendiğin için çok teşekkür ederiz. Geldiğimizde konuşuruz bol bol. Hoşkalın." dedikten sonra aramayı sonlandırdılar.
*** Birkaç gün sonra..
Zeynep Ela gerinerek mutlu bir şekilde uyanırken eli hemen yastığının yanındaki telefonuna gitti. Hazar'ı ararken çok beklemesi gerekmemişti açılması için.
"Canım."
"Hazar, o kadar mutlu uyandım ki bugün. Akşam resmen karı koca olacağız inanamıyorum."
"Ben inanıyor ve iple çekiyorum. Bugün son ayrı ayrı uyanışımızdı birtanem." derken sesinden hasret tınıları dökülüyordu.
"En çok da onun için seviniyorum biliyor musun? Senin kollarında uyanmayı çok özledim. Sensiz yıllardır kaldığım oda bile bana yabancı sanki."
"Ya ben, gün içinde evde olmadığını unutup sana sesleniyorum çoğu kez. Sanki bahçede, odamızda yada atalyödesin gibi düşünüyorum. Öyle avutuyorum kendimi. Gece olunca bir ıssızlık bir yalnızlık çöküveriyor yüreğime. Kavuşmaya bu kadar az kalmışken daha da zor oluyor, sanki dakikalar bile ağır ilerliyor. Seni yanımda istiyorum."
