(Tamamlandı✔)
Kitabın tüm hakları;
Asel'in motoruna olan aşkın'da
Efo'nun alp'e olan takıntılı aşkın'da
Alp'in efo'ya olan yoğun sabır'nda
Çağan'ın sarı saçları maviş gözlerin'de
Poyraz'ın gitara olan aşkın'da saklıdır.
Açılan kapıdan kafasını s...
Sabah bu kez kendim uyanmıştım. Yani efo bile daha odama damlamadıysa demek ki o bile uyanmamıştı, saat çok erkendi. Duvardaki saate baktığımda 7.00'dı. Bende omuz silkip kısa bi duş almak için banyoya girdim. Banyoya girip yavaş ama güzel bi şekilde duşumu aldıktan sonra hemen saçlarımı kurulamaya başladım. Uzun saçlarımı uzun bi süre kuruttuktan sonra dolabımın karşısına geçtim, Ve hazır olan kombinlerden üzerime geçirdim .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üstümü giymiş saçlarımı fönleyip açık bırakmış ve beyaz şapkayı takmıştım. Ardından maskara far ve ruj üçlüsünü de sürüp çantamı ve telefonumu alıp son kez aynadan bakıp odamdan çıktım.
S
alona girdiğimde tek alp uyanmıştı. Elindekileri masaya bıraktı. Yanına gidip yanaklarını öperek,"Günaydıın alpim." dediğimde gülümseyip kafamın üstünden öptü.. "Günaydın Güzelim." Ekmekleri bölerek kahvaltı hazırlamasına yardım ettikten sonra kimse uyanmayınca alpe döndüm." Alp ben gidip diğerlerini uyandırayım." dediğimde kafasıyla onayladı.
İlk poyrazın odasına girdim. Odaya baktığımda bi duvarın boydan boyu notalar çizlimişti. Diğerinde ise bizim fotoğraflarımız vardı. Odası küçük sayılmayacak bir odaydı ve mavi beyaz renkleri hakimdi. Poyrazın yatağına baktığımda iki yastığa birden sarılmış pikeyi ise üstünden atmıştı. Poyraz zaten ufak bi sese uyanan biri olduğu için yanına gidip tam kulağının dibinde,"Poyrazım. Günaydıın ." diye bağırınca poyraz yerinden zıplamıştı. Kahkaha attım. Poyraz sabır dilenir gibi yukarıya bakıp gözlerini kaşıyarak esnedi. "Asel, yavrum sen neden bağırıyorsun ki? Ben zaten ufak bi sese uyanan biriyim." haklılığı ile sustum. Tatlı bi gülümse ile eğildim. yanağını öpünce o da benim anlıma öpücük kondurmuştu."Neyse poyraz kahvaltı hazır,hazırlan da gel ." gülümseyip kafa salayınca bende direk efenin odasına girdim. Zaten çağan ben poyrazın odasındayken uyanmış alp'in yanına geçip ona yardım ediyordu.
Efe'nin odasına girdiğimde kahkaha mı serbest bıraktım. Efo iki yana oyuncak ayı bırakmış ikisinede sıkıca sarılmış bikeyi ayaklarına dollamış saçları önüne düşmüştü. Çok tatlı gözüküyordu, Ama maalesef intikam soğuk yenen bi yemektir o yüzden efeden intikamımı en iyi şekilde almalıyım. Bunca zaman yaptıkları yanına mı kalsın yani?
Açık saçlarımı sağ tarafımda toplayıp efenin yanına yaklaştım. Eğilerek saçlarımı burnuna değdirdigim de ilk teprenmiş ama uykusuna devam etti. Durmayıp biraz daha sürüttüm saçlarımı burnunu tekrar kaşıdı. Tam bir daha süreceken efe beni elimden tutup yatağa düşürdü ve " İt's intikam vakti. " dediğinde kahkaha attım, Ama en çok kahkaha atmamı sağlayan tikimle oynamasıydı. Efe ellini karnıma değdirince çığlık attım. Efede durmayıp devam ettince ben hem çığlılık attıp hemde "Yaa.. Alp..Çağan.. Poyraz kurtarınn beni." bizimkilere seslendim. Her bi kelimemin aradına kahkaham giriyordu.
