Kızımız İçin

Kİ 64.BÖLÜM

Multi: Aseelll😻

*5 AY SONRA*

Kafamı önümde ki kitaptan kaldırıp ağrıyan başımı boşvererek, tutulmuş olan ensemi oyatmaya çalıştım. Saatlerdir hareketsiz bi şekilde önüme eğildiğim için boynum kopma noktasına gelmişti. Sola doğru döndüğüm de adarın ağzı hafif bi şekilde uyuduğunu görmemle sırıttım. El ele dolaşıp dağıtabilecek zamanlarımız da oturmuş inek gibi ders çalışıyorduk.

Evet, tatilden geleli ve abimlere ilişkimizi açıklayalı koskoca 5 ay olmuştu. Bu süre zaafında sürekli olarak ders çalışmıştık. Çünkü önümüzde ki gün de hayatımız da ki en önemli sınavlardan biri olan üniveriste sınavına girecektik. Ya da o bize girecekti. Stres vardı ama korkmuyordum. İstediğim yeri tuturacağıma emindim çünkü eşek gibi çalışıyordum.

Karşımda ki bizimkilere baktığım da değişen birşey yoktu, alp kulaklığı takmış önünde ki soruları çözerken, poyraz da birşeyler yazıyordu. Çağan bi elinde telefon diğer elin de kalem uğraşırken, karan da alp'in ne yaptığını anlamasa da kendi kağıdına geçirip duruyordu. Efo mu efo masa da bile değildi. Çalışmak için geldiğimiz kafe'nin mutfağına inmişti.

Adar'la ilişkimiz kem gözlere şiş çok ama çok güzel ilerliyordu. Arada abim arıza çıkarıyordu. Orkun abi sürekli adarı eşek diyerek azarlıyordu ama genel olarak araları iyiydi. Adarı bugün babamla tanıştıracaktım, sürekli babamı ziyarete gitmiştim ama adar babamdan da yumruk yemek istemediğini söyleyip sürekli kaçıp durmuştu, sürekli ben babanla konuşamam takılırım diyip duruyordu,ama bugün gidecektik kaçarı yoktu.

Sesli bi şekilde kitabı kapattıp arkama yasladım. Adar yerinden sıçrarken hepsi sırayla kitabı kapatıp arkasına yaslandı. Adara bakıp gülümseyere sarılmaya çalıştığım da alp masanın üstünde ki yarım bardağı adarın üzerine fırlattığın da gözlerimi kısıp kalemimi alpe fırlattım. Aylar geçmişti ama ne alp ne de diğerleri adarın sevgilim olduğu gerçeğini kabullenmemişlerdi.
"Alp napıyorsun sen?" dediğim de arkasına yaslanıp rahat bi şekilde,"İyiyim güzelim sen napıyorsun?" dediğin de göz devirdim. Napıyorsun ve nasılsın sorusunu ayırt edemiyordu işte.

Adar ayılıp yanıma yaklaşıp kolunu sandalyenin arkasına attıp bizimkilere dönmüştü."Ee heycan var mı kayinçolar? " diye sorduğun da hepsi ne dercesin de bön bön adara bakmaya devam ettiğin de adar da cümlesini devam ettirdi,"Sınava gireceğiz ya hani? " hepsi haa diye bi tepki verdikten sonra alp,"Heycan meycan fasa fiso da, asel ile aynı üni'ye çıkmazsam bu test kitablarını o kırtasiyeci davut'un götüne sokarım." dediğin de kahkaha atmıştım. Orkun abi hepimiz aynı yere çıkmazsak bizi özel bir üniversiteye aldırabileceğini söylese de biz sınava girmek kendimizi test etmek istemiştik. "Napsak sizce? Bence aselin saçına küçük kamera şeysi koyalım. O hangi cevabı verirse bizde o cevabı veririz, hop aynı üniye. " diyen karan ile göz devirdik sırayla.

Beyni su gibi kardeşimin maşallah.

Poyraz benle adara bakıp göz kısarak konuştu,"Eğer biz değil de şu lavukla aynı yere düşersen yavrum seni okuldan almak zorunda kalacaz. " kaşlarım yavaşça çatılırken çağan devam etti."Aman allah korusun,her dakika yan yana, dib dibe.. " diyip devamını getirmeden kafasını olumsuz şekilde saladı. Oflayarak adarın elini tutup kaldırdım."Biz sevgiliyiz! Bu gerçeği ne zaman kabul edeceksiniz? " diye sorduğum da hepsi hiç elimize göz değdirmeden,"Biz ortada kabul edecek birşey görmüyoruz ki güzelim." diyen alpe göz devirdikten sonra arkama yaslandım tekrar.