Az kaldı, çok az."
Multii : YaHuşuHlu.
Yıldızı okşayarak başlayın:*
Yorumlarda buluşaaak^Altımdaki denize bi yumruk daha attım ardından baktığım da yüzü kandan gözükmeyecek şekilde altım da bayılmıştı . Etrafıma baktığım da araz hocanın parsı dövdüğünü alpin de ona yardım ettiğini gördüm . Lara ise denizin yandaşı olan kızı benzettiyordu .
Yan tarafımdan gelen yumrukla affalladım baktığım da her zaman parsın yanın da olan çocuktu . Gülüp hala havada olan kolunu ters çevirdim . Ardından geri geri gidince sırıttı korkutuğumu felan sandı heralde, geri geri gittiğim yerden birden gelerek tam karnının ortasına tekme attıp iki büklüm olmasını sağladım . Ardından diz kapağın da tekme geçirdikten sonra yurmuk attıp yere düşmesini sağladım .
Tekrar etrafıma bakındım . Dudağımdan akan kanı silip, arkadan laraya yaklaşmaya çalışan kızı saçından tutarak çektim . Lara arkasındaki bana ve elimdeki kızı görünce anlamış olacak ki güldü ve elindeki kızı bıraktı zaten halletmişti . Bende bıraktıktan sonra kapı gürültüyle açıldı . İçeriye müdür girince sırıttım gelsin bakalım nasihatler.
Bize ve yerdeki yıldızlılara bakıp gülmemek için boğazını temizledi . Ardından göz bana değince " Kuralsız hanım şu dudağına pasuman yapıp odama . " dediğin de bizim erkekler endişeyle bana bakarken omuz silktim . Tam arkamızı dönmüştük ki efe " Hocam sadece niye asel geliyo bizde vurduk . Hem ben sizin odanızı çok özledim . ne olur şu minik kalbimi kırmayıp bizi de götürün lüften. " dediğin de lara hocaya bakıp " iEvet hocam bende geliyim en çok ben vurdum en çok cezayı ben yemeliyim . " dediğin de şaşkınca ona baktım sadece ben değil herkes şaşkınca ona baksada o umursamadı araz hoca son noktayı koyarak
" Bence hepimiz gelelim . Dimi gençler ?" dediğin de herkesten onaylayan sesler çıkınca müdür oflayıp " Gelin başımın belaları gelin." dedigin de sırıttıp yürümeye başladım .
Müdürün odasından çıkınca nerdeyse şükür namazı kılacaktım . 1 saat aralıksız konuşmuş ama ben 19. Dakikadan sonra dinlemeyi bırakmıştım . Dışarıya çıktığımız da efe ellerini açıp " Bir daha gün yüzü göremeyecegim sandım . Çok korktum. " diye olayı drame edince güldüm .Alp yanıma gelip dudağıma bakıp " Dudağın acıyo mu güzelim? " dedigin de başımı olumsuz anlamda salladım . Çağan bize bakıp " Şu okulun yanında ki kafeye mi gitsek açıktım ben? Resmen kaostan besleniyoruz. Birazcık midem bayram etmeli ." dediğin de ben en başta olmak üzere hepsi kabul edince okulun yanındaki kafeye yürüdük . Zaten maç olduğu için ögle arasındaki dersler iptal edilmişti .
Kafeye gelince içeriye girdik . Kapıyı açtık, üstünde olan çanın çalınmasıyla gözler bize dönsede biz takmadık . Çoğu okuldakilerdi . Karşım da tüm piçligiyle oturan demir ve kucagındaki arzu sürtüğüne igrentiyle bakıp alplerin oturduğu masaya efe ve alpin arasına oturdum .
Efe garsonu çağırıp şiparişleri verirken ben demire bakıyordum gözü bende dudakları ise arzu sürtüğündeydi . Sırıttım az kaldı , çok az kaldı. o beni komada kalmamı sağlamanın bizimkileri üzmenin , hepsinin cezasını teker teker ödiyeceksin . Alp kafasını saçlarıma gömüp " Bebegim ne düşünüyorsun?" diye sorduğun da kafamı alpe çevirip "Önemli bişi değil alpim sadece az kaldı . Çok az kaldı . Herşeyin bitmesine az kaldı ." dediğim de alpte anlamış olacak ki benim gibi " Az kaldı . " demişti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızımız İçin
Literatura Kobieca(Tamamlandı✔) Kitabın tüm hakları; Asel'in motoruna olan aşkın'da Efo'nun alp'e olan takıntılı aşkın'da Alp'in efo'ya olan yoğun sabır'nda Çağan'ın sarı saçları maviş gözlerin'de Poyraz'ın gitara olan aşkın'da saklıdır. Açılan kapıdan kafasını s...