Kızımız İçin

Kİ 54.BÖLÜM

Multi: Orkun reiss♥

Hastane 1 haftam bitmişti. Koskoca 7 gün bitmişti ve ben her geçen gün daha iyi oluyordum. Baş ağrılarım dinmişti bazı yanıklarım kabuk tutmaya yüz tutmuştu. yara şeklini almıştı ve bugün bahar son kontrolü yapıp beni salacaktı.

Bu 7 gün boyunca adarla olabildikçe güzel vakit geçirmiştik ama her seferinde ya abim ya da orkun abi bizi basmıştı. Her seferinde adarın hayatını kurtarmıştım ama orkun abim bi kez daha onu benim yanımda görürse adar hakkı tahmetine kavuşurdu. Onlara bahsetmem gerektiğini biliyordum ama orkun abi artı abim adarı kıtır kıtır doğrardı.

Bizimkiler gelip gitmeye devam ediyordu. Şuan gecenin bilmem kaçı her saat başı verdikleri ilaç beni uyuttuğu için şuan gram uykum yoktu. Refekatçi olarak yanımda alp kalmıştı o da öküz gibi uyuyordu. Oflayarak etrafıma bakarken kapı açılmıştı. Kafasını açıtığı küçük bölgeden çıkaran efoyu görmemle sırıttım. Önce bana bakıp sırıtmama karşılık vermiş sonra alpe bakıp öpücük atmıştı. Hayali...

Efo tamamen içeriye girdiğin de bu saate uyumaması dikkatimi çekmişti. "Baharın sana verdiği serumları azıcık içmiş olabilirim bacıcanım." kahkaha attığım da elini ağzımla kapattıp,"Sus kız, sabahtan beri uyuyorum bi uyandım sanki asırlar geçmiş. Tövbe ettim bir daha bilmediğim şeyleri yemiycem." dediğin de ona öyle mi der gibi baktığım da elini çenesine bırakıp kaşlarını kaldırdı,"Yanii tövbe ettim ama uyku sersemiydim bence sayılmaz?"salak salak konuşmasına dayanamayıp yanaklarını sıkıp saçlarının ortasını öptüğüm de bana gülümsemiş ardından arkasını dönerek odada ki tekerlekli sandalyeyi bana çevirip,"Gecelere akmaya hazır mısın bacıcanım? " kafamı salayıp el çırptım. Aklıma gelen alp ile kafamı çevirip ona baktım. Öküz gibi yatıyordu yani çıkabilirdik.

Efo beni kucağına alarak sandalyeye yerleştirmiş ardından üstünde ki kapşonluyu bana giydirip şapkası ile kafamı ve yüzümün büyük bi kısmını kapattığın da kafamı eğerek ona baktım. Kapşonu kaldırıp, "Yakalanırsak alp aşkım benim ağzıma sıçar bacıcanım. Eğerkim bi yakalanma durumuz olursa hemen ayaklanıp kaç. Bu kapşonlu seni yeterince kamufile ediyor zaten." efonun cümlelerinin sonunu başını asla tutmazdı. Bu bir efo klasiğiydi yani kimse ne dediğini anlayamıyordu.

Kapıyı açtığın da sessiz hastane koridorlarında efonun hızlı sürmesinden dolayı adeta uçarak ileriyorduk. Kaygan olan zemin kaymamızı sağlarken efo dengeyi sağlamış ve bi odanın önünde durmuştuk. Açık olan kapıdan dışarıya doğru gelen bebek sesi ile kafasını eğip bakan efo sandalyeyi çekmesiyle bende kafamı eğmiştim. Odada ki bebeğini uyuytan anne bizi görüğünde gülümsemişti. Efo kendine engel olamayarak,"Acaba bi kere okşayabilir miyiz?" dediğin de koluna vurup gözlerimle uyarıp kadına döndüm,"Arkadaşım demek istiyor ki birazcık sevebilir miyiz? " kadın gülümseyerek kafasını saladığın da efo koşarak içeriye girmişti. Tam ayağıya kalkmıştım ki geri dönmüş ve beni oturtarak sandalyeyi sürüp içeriye geçmemizi sağlamıştı. Küçük kız çocuğuna gülümseyerek bakan efoyu görüğüm de aklıma istemesizce komada iken gördüğüm rüya gelmişti. Hepsi kocaman olmuş, çocuk sahibi olmuştu. Ben şuan yaşıyordum ve o anı da yaşamak istiyordum.

Bebeği sevme işimiz bittiğin de teşşekür ederek çıkmıştık. Efo tekrar hızla beni sürmeye devam ederken gelen hemşire ile hızlarını alamamış ve ikisi de biribirine çarpmıştı. Ben arada ki engel olarak hızla aradan çekildiğim de yere düşen ikili birbirine bakmıştı. Kız kafasını kaldırdığın da gördüğüm yüz kahkaha atamamı sağlamıştı. Efo da tekrar kızı gördüğü için şaşkınken kız kıvırcık saçlarını geriye atarak parmağını efoya doğru salladı,"Yine mi sen çocuk? Ne işin var burda?" efo kafasını eğip onun gibi parağını salayarak,"Burası hastane kızım, hastayım geldim. " kız kahkaha attıp,"Pardon, kafadan kontak olduğunu unutmuşum lütfen devam et. " kız yerdeki dosyaları ve serumu alarak uzaklaşırken kahakahamı serbest bıraktım. Bu kız AVM'de ki kızdı. Efo elinden kazağını aldığı için attığı beddualar hala kulaklarım da. Efo hala şaşkımca arkasına bakarken ayağıya kalkıp kafasını kendime döndürdüm. Gözleri ışıldıyordu. Ona kaşlarımı kaldırıp baktığım da sırıttıp beni tekrar sandaleyeye oturtup sürmeye devam etti. Arkada çaldığı ıslıkla benim de sırıtmamı sağlamıştı kereta.